Macaristan'nın başbakanı Viktor Orban çocuk sahibi olmak için yeni teşvik edici çözümünü sundu. | TED | الآن، رئيس وزراء هنغاريا فكتور أوربان قدّم حلّاً جديداً لمحاولة تحفيز الناس على إنجاب الأطفال. |
Eylem insanlarının ve zalimlerin düşünenleri vardır, Viktor. | Open Subtitles | هناك مفكرين وهناك جهات فاعلة فكتور |
Bilmiyordum, Viktor. Ondan nefret ettim. | Open Subtitles | انا لم اكن اريد ذلك,فكتور انا اكرته |
Bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
Bu hisseyi Viktor Frankl'ın "İnsanın Anlam Arayışı" isimli muhteşem bir kitabından okumuştu. Viktor Frankl, Nazi toplama kampı'nda uzun yıllar hayatta kalmayı başaran bir nörolog ve psikiyatrist. | TED | إذ سمع بهذه المقولة في كتاب جيد حقاً يُدعى "البحث عن معنى" بواسطة فكتور فرانكل، وهو عالم أعصاب وطبيب نفسي والذي بقي على قيد الحياة لسنوات في معسكر نازي للمعتقلين. |
Viktor Politovski. | Open Subtitles | فكتور بوليتوفسكى |
Karşılığında, Viktor'un, kendisine yardım etmesi için ölümsüz ordusunu kullanmasını istedi. | Open Subtitles | ومن ثم حول (فكتور) جيشه الى خالدين حتى يقوموا بمساعدته |
Baban, Viktor yardım et. | Open Subtitles | ساعد اباك فكتور |
Viktor, çanta arabanın bagajında. | Open Subtitles | فكتور الحقيبة في السيارة |
Viktor, her şey yolunda mı? | Open Subtitles | فكتور,هل كل شيء على مايرام؟ |
Roxy, Angel. Bu Viktor. | Open Subtitles | روكسي, انجل هذا فكتور |
Güle güle, Viktor. | Open Subtitles | الى اللقاء فكتور |
Bunu yapmadım. Haydi, Viktor. Katılıyorum. | Open Subtitles | هيا فكتور,هذا انا نحن اخوة |
Gel, Viktor. Lütfen. | Open Subtitles | بربك فكتور,ارجوك لا تفعل هذا |
Viktor, bu sen misin? | Open Subtitles | فكتور,هل هذا انت؟ ماركو |
Sen haklıydın, Viktor. | Open Subtitles | لقد كنت على حقك فكتور |
"Viktor Petrov'a, sadakati o kadar köklü ki, | Open Subtitles | (نخب (فكتور بيتروف الذي يتمتع بإخلاص عميق |
Bunu yapmak zorunda değiliz Viktor. Seni bir sandığın içinde çıkarabilirim. | Open Subtitles | ليس لزاماً علينا أن نفعل هذا يافيكتور يمكننى أن أشحنك للخارج في صندوق |
Simone, üzerindeki ceketi biliyorum. Doğum gününde onu Viktor'a ben hediye etmiştim. | Open Subtitles | سيمون انا اعرف المعطف الذي ترتدية لقد اعطيته لفيكتور في عيد ميلادة |
Zamana ihtiyacım vardı ve Viktor bu zamanı bana yarattı. | Open Subtitles | لقد احتجت للوقت وفيكتور اشتري لي هذا الوقت |
Aklımdaki en önemli şey bu olmasa da Viktor'la beraber olman onu çok büyük bir risk altında bırakıyor. | Open Subtitles | و هذا هو أهم إهتماماتي و لكن , كونك مع فيكتور فأنتِ تعرضينه لخطر كبير |
Viktor bunun Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için rezil bir davranış olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقال فيكتور إن هذه كانت حجة سيئة من أجل وجود الرب |