Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
Senyor Ferrari, sırf sana çıkış vizesi almanın mümkün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | السيد فيراري يظن أنه من الممكن إحضار تأشيرة خروج لكِ. |
Siz ikiniz bana Amerika vizesi için sponsor olacaksınız. | Open Subtitles | انتما الأثنين توعدانى بان تكونا ضامنين لى للحصول على تأشيرة الى امريكا |
Öğrenci vizesi bittiğinde İsveç'e geri dönmeyip, burada avukatlık yapabilsin diye evlendik. | Open Subtitles | وتزوّجنا حتى لا يعود إلى السّويد عندما تنتهي مدّة تأشيرته حتى يُمارس المحاماة هنا. |
Bak, iki pasaport var. Bunun tarihi geçmiş, ama vizesi geçerli. | Open Subtitles | أنظر، جواز السفر هذا منتهى التاريخ، لكن التأشيرة صحيحة |
Ne için? A.B.D. diplomatik vizesi taşıyorum. | Open Subtitles | لماذا, أنا أسافر بتأشيرة ديبلوماسية امريكية. |
Bekle! Bu kadın sizinle anlaşma imzalarsa, çalışma vizesi alabileceksin,değil mi? | Open Subtitles | وإذا وظفتك السيدة ستحصلين على فيزا العمل ؟ |
Jenna ve ben birbirimize, vizesi olmayan yabancılar gibi baktık. | Open Subtitles | جينا أنا وبدا على بعضهم البعض مثل اثنين من الأجانب دون تأشيرات. |
- Paris'e bir bilet lütfen. - Çıkış vizesi. | Open Subtitles | ـ رجاءً تذكرة واحدة إلى باريس ـ هل معك تأشيرة خروج؟ |
Çalışma vizesi yok. Pasaportunuzun süresi yakında doluyor. | Open Subtitles | ليس لديك تأشيرة عمل سينتهى جواز سفرك قريباً |
Çocuğunuz buraya geldiğinde vizesi var mıydı? | Open Subtitles | هل ابنكَ كان لديه تأشيرة دخول عندما جاء إلى هنا؟ |
Bu pasaport, on yıllık için bir amerika vizesi | Open Subtitles | هذا جواز سفرك مع تأشيرة أمريكية لعشرة سنوات |
Karşılılığında Fransa'ya dönüş vizesi istiyorum. | Open Subtitles | لحكومتك وأريد بالمقابل تأشيرة إلى لفرنسا |
25 yaşında, öğrenci vizesi bitmiş. | Open Subtitles | بعمر الـ25 عاما، وهو هنا بصفة غير شرعية من تأشيرة طالب منتهية الصلاحية. |
Sovyet yetkililerden çıkış vizesi alması gerekecek. | Open Subtitles | وسوف تحتاج إلى تأشيرة خروج من السلطات السوفيتية |
vizesi Temmuz ayında bitmiş. | Open Subtitles | ولديه س و ج هنا تأشيرته انتهت في "يوليو" |
Aslında vizesi süresiz olarak uzatılmış. | Open Subtitles | في الواقع، تم تمديد التأشيرة لأجل غير مسمى. |
7 yıl önce Rhea vizesi kazandı. | Open Subtitles | لقد فازت بتأشيرة سفر إلي هناك منذ سبع سنوات |
Eğer Rosa kaçakçılık yapan kişiler hakkında ifade verirse dava inceleme altındayken geçici olarak U vizesi alabilecek. | Open Subtitles | لو وافقت على تقديم المعلومات على المهربين لها فهذا سيكفي لها الحصول على فيزا مؤقتة |
Ve bütün kadınlarınızın, vizesi ve çalışma izinleri var mı? | Open Subtitles | وكل نساءك، كلهن لديهن تأشيرات وتصاريح عمل؟ |
Nihayet, evlilik vizesi için bize yardım edebilecek biri çıktı. | Open Subtitles | واخيرا, شخص ما يستطيع مساعدتنا في الحصول على فيزة زواج. |
Fakat Caroline'i canlandıran aktrisin vizesi doldu ve biz filmi bitiremeden Fransaya gitmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ولكن الممثلة التي تلعب دور كارولين فيزتها انتهت ويجب عليها العودة الى باريس |
Üç yabancının önünde ve yanınızda aileniz olmadan eyalet adliye sarayında evlendikten bir gün sonra vizesi dolmuş. | Open Subtitles | كان مِن المقرر أنْ تنتهي تأشيرتها في اليوم التالي لزواجكما. في محكمة المقاطعة أمام ثلاثة غرباء وبلا حضور عائلي. |
Devlet tarafından verilmiş kimlik, çalışma izinleri, öğrenci vizesi. İhtiyacın olan her şey. | Open Subtitles | الهوية الحكومية و أوراق العمل وتأشيرة الدراسة، كل ما تحتاجينه |
Üç aylık vizesi vardı, ve Almanya'da kaçak olarak kaldı. | Open Subtitles | أخرج تأشيره لمدة ثلاثة شهور وأتى لألمانيا |