Hakim Caldwell vizesini kırksekiz saat önce uzattı. | Open Subtitles | القاضي كالدويل المعجل تأشيرته قبل 48 ساعة. |
Dinle Kevin, Luc'a vizesini uzatması için yardım etmen gerek. | Open Subtitles | حسنًا , اسمع " كيفين " يجب أن تساعد لوك " في تجديد تأشيرته " |
İç güvenlik, bu şehirde bulunan Mükemmel Eş adındaki küçük gelin ajansının, ufak bir ücret kaşlığı bir avukat bulup, nişanlı vizesini hızlandırdığını söylüyor... | Open Subtitles | أن تأشيرة الخطيبَ كَانتْ أصدرت مِن قِبل محامي على خادم،وأرسلت إلى وكالة زواج أصغرِ هنا موقع يدعى الزوجة المثالية |
Ama sonunda, ardında yatan cennete giriş vizesini elde etmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | ولكن في النهاية قد حصلت على تأشيرة دخول إلى الجنة أن يضع بعده. |
Pasaportundaki İngiliz vizesini, bu eskisiyle değiştir. | Open Subtitles | قومي بإستبدال التأشيرة البريطانية في مطاره |
Her şey Arjantin vizesini almama bağlı. | Open Subtitles | غدا سنرى كل شيء يعتمد على التأشيرة |
Çoğunluğu Suudi'ydi Onlar ABD vizesini kolay alabiliyorlardı | Open Subtitles | معظمهم من الطلاب الذين يستطيعون الحصول بسهولة على تأشيرات لدخول الولايات المتحدة |
Dr. Balan vizesini bugüne istiyor. Böylesi daha hızlı olur dedim. | Open Subtitles | .دكتور (بالان) يريد تأشيرته اليوم .لذا ظننتُ إنه سيكون أسرع وحسب |
Onun öğrenci vizesini almışsın. | Open Subtitles | كنت كفيل تأشيرته |
Babam vizesini beklemek için Meksika'ya gönderiliyor. | Open Subtitles | أبي يتم ترحيله إلى (المكسيك) لإنتظار تأشيرته |
Doğru ofise tek bir mektupla vizesini geri çekebilirim. | Open Subtitles | رسالة واحدة للجهة المهنية الصحيحة وسأتسبب بسحب تأشيرة دخولها |
Onun vizesini onayladığı kişilerin listesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد قائمة بكل تأشيرة قام بكفالتها |
Ama Olena'nın vizesini beklerken Frank'in buraya gelmesi gerekir. Göçmenlik sorunları. | Open Subtitles | لكن "فرانك" قد عاد إلى البلد بينما هم ينتظرون من أجل تأشيرة "أولينا". |
Ve Rebekah, temizlikçinin vizesini kimsenin kontrol etmesini istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | و يا (ريبيكا) لستِ بحاجة أن ينظر أحدهم في تأشيرة مدبرة منزلك ، صحيح ؟ |
Savcı davanın ortasında, ...ve öğleden önce muhbir vizesini imzalaması için Tomas'a baskı yapıyor. | Open Subtitles | يقف أمام المدعي العام وهو يضغط على (توماس) لتوقيع تأشيرة "متعاون" قبل الظهر. |
Büyükbaban vizesini alana kadar orada olacağız. | Open Subtitles | سنمكث في (المكسيك) فقط حتى يحصل أبي على التأشيرة |
Albert herkesin vizesini çıkartıyor. | Open Subtitles | لقد احضر البيرت تأشيرات للجميع تباعاً |