ويكيبيديا

    "yönetmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إدارة
        
    • حكم
        
    • قيادة
        
    • تحكم
        
    • يحكم
        
    • تدير
        
    • أحكم
        
    • ادارة
        
    • بإدارة
        
    • للإشراف
        
    • لحكم
        
    • ندير
        
    • لتدير
        
    • لقيادة
        
    • ليدير
        
    Muhalefeti yönetmek fikir birliğine varmamanın, ihtilafın ve farklılığın değerini fark etmekle ilgili. TED إدارة المعارضة تتعلق بإدراك قيمة الرفض، الخلاف و الاختلاف.
    Fakat şimdi, sadece diğer insanları yönetmek yerine ara elemanlardan oyuncu-koç rolünü üstlenmeleri beklendi. TED ولكن اليوم، بدلًا من إدارة الأشخاص فقط، كان من المتوقع من مديري الإدارة الوسطى أن يكونوا مدربين للموظفين.
    Asla seninle evlenmek istemedim. Asla o pis yeri yönetmek istemedim. Open Subtitles لمْ أرد الزواج بك قطّ ولمْ أرد حكم ذلك المكان القذر
    İnsanları yönetmek istiyorsan, bir hedefin olmalı. Open Subtitles أتعلم لو أرغمت على قيادة الناس يجب أن تبحث لك عن مكان تقصده
    Bugünse, evimdeki televizyonda sadece bir program izlemek için beni tamamen bozguna uğratan 41 tuşlu televizyon kumandasını yönetmek zorunda kalıyorum. TED اليوم، لمجرد أن أشاهد برنامج على تلفازي في البيت، علي تشغيل جهاز تحكم بـ41 زرا والذي يهزمني تماما.
    Falcone kontrolü kaybederse Maroni, Gotham'ı yönetmek için fazla vahşi. Open Subtitles اذا فقد فالكون السيطرة ماروني أيضا يريد أن يحكم جوثام
    Buradan yönetmek zor olmaya başladı. Open Subtitles سوف يكون امراً شاقاً ان تدير الامور من هنا
    Fakat çok nesilli iş yerlerini yönetmek için ortaya atılan gerçekten aptalca şeyler de duydum. TED ولكني سمعت بعض الأفكار الغبية حول كيفية إدارة بيئة عمل متعددة الأجيال.
    Bu, mali durumlarını yönetmek için heyecanlı, enerjik ve eğitimli olan insanlara karşı bu şekilde olmayan insanlar hakkında bir durum. TED وهي أن هناك أشخاص متحمسون ونشيطون تعلموا إدارة أمورهم المالية كما أن هناك من ليسوا كذلك.
    Şirketi başarıyla yönetmek mi Open Subtitles و ما هوَ الهدَف بالضَيط؟ إدارة عمَل ناجِح
    Belki de aynı acımasız vasıf senin onun güvenini sorgulamaya iterek şirketi yönetmek için değerli bir varlık haline getirmiştir onu. Open Subtitles ربما نفس الصفات التي تجعلك تتسائل عن امانته هي التي تجعله معاون جيد عندما يأتي الأمر إلى إدارة الشركة
    Bölümü yönetmek istiyorum. İşlerin çok daha iyi yürüdüğünü söyleyen sensin. Open Subtitles أود إدارة القسم و كما قلت بنفسك ستسير الأمور بسلاسة
    Milyar dolarlık uluslararası bir şirketi yönetmek bunlardan biri değil. Open Subtitles إدارة شركة عالمية ذات رأس مال بحدود بليون دولار ليست أحدها..
    Eğer ben hala senin seçtiğinsem eğer dünyayı yönetmek benim kaderimse bana şimdi bir işaret gönder. Open Subtitles إذا لازلت المختار لو أن قدري هو حكم العالم أرسل لي علامه الأن
    Günümüzde petrol tankerlerini yönetmek büyük bir sorumluluk. Open Subtitles قيادة ناقلات البترول النهاردة بقت مسئولية ختيييرة
    "Cehennem'i yönetmek,Cennet'e hizmet etmekten daha iyidir!" demişti. Open Subtitles من الأفضل أن تحكم فى الجحيم من ان تخدم فى السماء
    Ancak en büyük prens, ülkeyi tek başına yönetmek istiyormuş. Open Subtitles ولكن، أراد الأمير الأكبر ان يحكم المملكه بنفسه
    Eğer hâlâ okulu yönetmek istiyorsan, başka bir seçenek mevcut mu? Open Subtitles ،فلو أنك كنت تنوي أن تدير اللودس ما هي الخيارات الأخرى التي لديك ؟
    Kimseyi zaptetmek ya da yönetmek de istemedim. Eğer mümkünse, herkesi mutlu etmek isterdim Open Subtitles لا أريد أن أحكم أو أغزو أي أحد أنا أريد أن أساعد أي إنسان إذا كان في استطاعتي
    Sevgi: size yakın olan insanlarla ve bir parçası olduğumuz topluluklarla ilişkilerimizi başarılı bir şekilde yönetmek. TED الحب : يعني القدرة على ادارة علاقاتنا بنجاح مع الاشخاص المحيطين بنا ومع المجتمعات التي ننتمي اليها
    Bu bölümü yönetmek için izninizi istiyorum. İzin verir misiniz? Open Subtitles أريدك أن تأذن لي يا (مايكل) بإدارة هذه الجلسة، أتسمح؟
    Operasyonu yönetmek üzere onu bir S.E.A.L timiyle size göndereceğiz. Open Subtitles سوف ينتقل لكم هو وفريقاً من البحرية للإشراف على العملية
    Ama idealizim çocuklar içindir... ve bir çocuk bir imparatorluğu yönetmek için uygun değildir. Open Subtitles لكن المثالية للأطفال وطفلة ليست ملائمة لحكم إمبراطورية
    Bak, insanlar, sadece biraz daha iyi hayatımızı yönetmek gerekir. Open Subtitles إنظروا يا عالم ، يجب علينا أن ندير حياتنا بشكل أفضل
    Buraya gelip benimkini yönetmek yerine, neden kendi mutfağını kuracak cesarete sahip değildin Nick? Open Subtitles لماذا ليس لديك الشجاعة لتدير مطبخك الخاص, "نيك"؟ بدلاً من أن تأتي إلى هنا و تستولي على مطبخي؟
    Kendi başlarına kendi kasabalarında Sivil Cumartesi'yi yönetmek için dünyanın her yerinden insanları eğitmeye başlamak için sivil bir seminer düzenlediğimizden beri farkındalar. TED لقد أنشأنا منذ ذلك الحين مدرسة دينية مدنية لتدريب الناس من كل مكان لقيادة تجمعات السبت المدنية بأنفسهم وفي مدنهم.
    Şirketi yönetmek için kimi atadığım neden umurunda? Open Subtitles ما الذي يهمك فيمن أعيّن ليدير الشركة؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد