Sonraki etkileşimlerinde, yükler dengede kalmalı. | TED | في أية تفاعلات إضافية، يجب ان تتعادل الشحنات. |
Eksi ve artı yükler arasında bir dengesizlik yaratıyor bu durum. | Open Subtitles | ذلك يسبب عدم التوازن في الشحنات السلبية والايجابية |
Bunun oluşması için pozitif ve negatif yükler arasında dengesizlik olması gerekir. | Open Subtitles | و لكي يحدث ذلك، تحتاج إلى اختلال التوازن بين الشحنات الموجبة و السالبة. |
Zincirleme kaza. yükler yola dökülmüş durumda. | Open Subtitles | أسقطَتْ شاحنة مقطورة حمولتها على الطريق. |
Neler oluyor? Zincirleme kaza. yükler yola dökülmüş durumda. | Open Subtitles | شاحنة مقطورة أسقطت حمولتها على الطريق |
Charlie, kaybettiğin aletler, tehlikeli yükler ve Curly'nin bilgece sözleri için. | Open Subtitles | (تشارلي) , لقاء الأدوات المفقودة و نقل البضائع الخطرة و (كيرلي) لكلماته الحكيمة |
Charlie, kaybettiğin aletler, tehlikeli yükler ve Curly'nin bilgece sözleri için. | Open Subtitles | (تشارلي) , لقاء الأدوات المفقودة و نقل البضائع الخطرة و (كيرلي) لكلماته الحكيمة |
Hızlı bir terapi seansı, ya da iki, üç sonra arabayı yükler, başka bir şehre kaçarız. | Open Subtitles | أو ثلاثة و أخيراً نعبئ السيارة و نهرب من المدينة |
Hızlı bir terapi seansı, ya da iki, üç sonra arabayı yükler, başka bir şehre kaçarız. | Open Subtitles | جلسة علاج نفسي سريعة أو اثنتين ... أو ثلاثة و أخيراً نعبئ السيارة و نهرب من المدينة |
Yani pozitif ve negatif yükler tamamıyla dengededir. | Open Subtitles | الشحنات الإيجابية والسلبية متوازنة بالضبط، |
Iraklılar tarafından depolanan yükler... bazı yerlerde saklı. | Open Subtitles | هذه الشحنات المخزنة بالنسبة للعراقيين... وكانت مخبأة في مكان ما. |
Brophy: Ve aynı yükler birbirini iter ve iyonları çok yüksek bir hızda dışarı iter. | Open Subtitles | و مثل هذه الشحنات تصد بعضها البعض |
Bu dört çeşit güç, her bir parçacığın sahip olduğu yükler vasıtasıyla etkileşir. | TED | وهذه القوى الأربعة المختلفة تأثر (تتفاعل) بالمادة.. بما يقابلها من الشحنات التي يحتويها كل جسيم. |