ويكيبيديا

    "yürür" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تسير
        
    • يسير
        
    • تمشي
        
    • يمشي
        
    • تجري
        
    • سينجح
        
    • يمشون
        
    • ستسير
        
    • سير
        
    • تجرى
        
    • تتمشين
        
    • تمشى
        
    • سيمشي
        
    • لنتمشّ معاً
        
    • ويمشي
        
    Biliyorsun, polislerle başın derde girdiğinde, onlara herkes gibi ödeme yaparsın çünkü işler bu şekilde yürür. Open Subtitles حين تقع في المتاعب بسبب الشرطة ستقوم برشوتهم كغيرهم، هكذا تسير الأمور
    İşler böyle yürür, o beni sıkıştırır, ben de seni. Open Subtitles إذاً, الأمر يسير كالتالي هو يضغط عليّ, وأنا أضغط عليك
    Cömertlik Perisi, hafifçe kemanların ışıkları yolmasıyla ayak parmaklarının uçları üzerinde “en pointe” şekilde yürür. TED تمشي الجنية الطيبة برقة على رؤوس أصابع قدميها متراقصة مع أنغام العزف على الكمان.
    Muhammed dağa havada yürür gibi süzülerek gelmemişti. TED لم يطفوا محمد من على الجبل كأنه يمشي في الهواء.
    - Hiç param yok. - O zaman yemezsin. İşler böyle yürür. Open Subtitles ـ ليس بحوزتي مال ـ إذاً، لن تأكل شيئاً، هكذا تجري الأمور
    İşler her zaman böyle yürür. Open Subtitles انها بالطبع الكيفية التي تسير بها كل الأمور
    Hey, işler böyle yürür. Open Subtitles انت هذه هى الطريقة التى تسير بها الاحداث.
    Görüyormusunuz, onun bize ihtiyacı var, bizim de ona. İşler böyle yürür. Open Subtitles تري , هو في حاجة إلينا ونحن في حاجة إليه الأمور تسير علي هذا المنوال
    Sydney demiryolunu kullanamazsa Pekin'e yürür. Open Subtitles فانه سوف يسير الآن الى بكين أتوقع دخوله خلال اسبوع
    Bunu yaptıkları zaman öndeki ellerini kaldırarak yürür arkasındakinin elinde ise el bombası olurdu. Open Subtitles يقوم من فى المقدمة برفع يديه عالياً وفجأة يخرج علينا من يسير خلفه ملقياً علينا قنبلة يدوية
    Onu gayet iyi hatırlıyorlar, çünkü ayaklarında prangalarla yürür ve nehirde türkü söylermiş. Open Subtitles يذكرونه جيدا لانه كان يسير مكبل القدمين ولانه يغني على ضفاف النهر
    Arabadan inip düz bir çizgi üstünde yürür müsünüz? Open Subtitles هل يمكنك ان تخرج من السيارة وأن تمشي في خط مستقيم
    Bazen uykusunda gözü açıkken yürür. Open Subtitles أحياناً تمشي وهي نائمة . وعيونها مفتوحتان
    Yol yerine çalılıklardan yürür, pislikle yıkanır ve suyla kurulanır. Open Subtitles يمشي في الشجيرات بدلاً من المسارات ينظف الأوساخ بالترات ثم ينشفه بالماء
    Onun gibi omuzlarını düşüre düşüre yürür, yavaş yavaş konuşurdu. Böyle sakin, Baba yani. Biraz da benzerdi ona. Open Subtitles كان يمشي مثله ويتكلم مثله حتى أنه كان يشبهه قليلاً
    İstediğini almak için vazgeçmekle tehdit etmiş olabilir, bu işler böyle yürür. Open Subtitles ربما هدّد بالتراجع كي يحصل على مبتغاه , لكن هكذا تجري الأمور
    Ama burada, gerçek dünyada işler böyle yürür. Open Subtitles لكن الأمور تجري بهذه الطريقة بالأسفل هنا في العالم الحقيقي.
    Sana karşı tamamıyla dürüst olmak istiyorum tatlım çünkü Gail bu iş anca böyle yürür dedi. Open Subtitles حسنا , ان اريد ان اكون صريحا بالكامل معكي , لان غيل قالت ذلك انها الطريقة الوحيدة التي سينجح بها ذلك
    Gelin ve damat, konukların arasından egzotik çiçeklerle bezeli koridordan mihraba doğru yürür. Open Subtitles العريس والـعروس يمشون إلى المذبح خلال ممـر مُحدب مُزين بأشرطة من الورود المـدهشة
    Eğer siz ikiniz daha az deney yapar ve daha çok çalışırsanız işler daha hızlı yürür. Open Subtitles الأمور لكانت ستسير بسرعة أكثر إذا كلاكما فعلتم تجارب أقل، و المزيد من العمل
    Bu iş nasıl yürür bilirsin. Burada çok zamanımız yok. Open Subtitles أنت تعرف طريقة سير الأمور، لا نتحدث عن أي مجازفة طيلة الوقت يا صديقي
    İnsanları arar, çok fazla yürür, emir alırsınız. Open Subtitles ، تجرى اتصالاتك ، تحجز للرصيف تاخذ الطلبات
    Bir gün, mesela seksen yaşına geldiğinde bir yerde yürür de, bu kokuyu duyarsan, beni hatırla. Open Subtitles عندما يكون عمرك ثمانون عاماً سوف تتمشين هنا وتشمين تلك الرائحة وتفكرين في
    Sarışın. Bu boyda. Sağa doğru hafifçe yalpalayarak yürür. Open Subtitles شقراء ، بهذا الطول تقريبا تمشى مع هز يديها للجانب
    Sadece...dizgini sola çek yoksa at direkt eve yürür. Open Subtitles أسحب إلى اليسار أو الحصان سيمشي مباشرة إلى البيت
    Dev, cüce, ateş, ateş benimle yürür. Open Subtitles عملاق، قزم، نار، أيتها النار، لنتمشّ معاً.
    Ve hani siz yürürken karşıdan birisi size doğru yürür, ikiniz de yol vermek istersiniz ama aynı yöne gidersiniz, ve biriniz aceleyle kaçana kadar bunu defalarca tekrarlarsınız ya? Open Subtitles وهذا الشيء حين تمشون ويمشي شخص باتجاهكم، وكلاكما يحاول التنحي جانباً لكنكما تذهبان بنفس الاتجاه وتقومان بنفس الشيء مراراً وتكرراً حتى يقوم أحدكما بالالتفاف حوله بسرعة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد