ويكيبيديا

    "yürüyüşe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نزهة
        
    • للمشي
        
    • للتنزه
        
    • للتمشية
        
    • لأتمشى
        
    • للنزهة
        
    • أتمشى
        
    • المشي
        
    • نتمشى
        
    • لنزهة
        
    • للتمشي
        
    • للسير
        
    • جولة
        
    • تتمشى
        
    • بنزهة
        
    Şunu söylemiyoruz; yürüyüşe çıkacaksınız ve sol elinizde Sistina Şapel'i ile geri geleceksiniz. TED ونحن هنا لا نقول أنك ستذهب في نزهة وتعود بفكرة مشابهة لكنيسة سيستينا.
    Evet, güneş hala ısıtıyor. Nehir kenarında yürüyüşe çıkmak için güzel bir akşam. Open Subtitles جيّد، الشمس لازالت دافئة والأمسية مناسبة للمشي قرب النهر
    Bu patika hiç kullanılmazdı. Köpeklerini yürüyüşe çıkaran insanlar tarafından bile. Open Subtitles هذا الموقع لا يأتيّ أحدٌ إليهِ كثيرًا,حتّى الذي يخرجون كلابهم للتنزه.
    İstersem, herhangi normal biri gibi yürüyüşe çıkmak. Open Subtitles أنا أذهب للتمشية لو أردت،مثل أى شخص عادى
    Ben de sabah olunca yürüyüşe çıktım ve sonra da yere yattım. Open Subtitles لذا، في الصباح ذهبت لأتمشى وفي ذلك الوقت تعرضت للحادث
    Küçük köpeğini yürüyüşe çıkarmıştı. Open Subtitles كَانتْ بالخارج مصطحبة كلبها الصَغيرَ للنزهة
    Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin? Open Subtitles أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟
    Lucy ve ben şu herifi yürüyüşe çıkartalım. Hadi. Güzel olacak. Open Subtitles أنا ولوسي سوف نأخذ بوزو في نزهة سوف يكون ذلك رائعاً
    Mr. Smokey Jefferson, hadi bir yürüyüşe çıkalım, hadi bebeğim TED السيد سموكي جيفرسون، دعونا نذهب به في نزهة.
    Ormanda yürüyüşe çıkmıştım döndüğümde, aradan bir gün geçtiğini söylediler. Open Subtitles ذهبت للمشي في الغابة وعند عودتي، قيل لي أنني اختفيت لمدة يوم.
    Kızlar, biraz yürüyüşe ne dersiniz? Open Subtitles يافتيات هل تردن الذهاب للمشي و الحصول على بعض البيره
    Kısa bir yürüyüşe çıkmamız lazım. Hazır mısın? Open Subtitles أنا وأنت المفروض أن نذهب للمشي السريع هل أنت مستعدّ؟
    Sahibi tasmayı eline aldığında Maggie neredeyse kendinden emin bir şekilde yürüyüşe çıkacaklarını biliyor. TED إذا التقط صاحبها الرسن، تعرف ماجي بدرجة كبيرة من التأكد أنه حان وقت الذهاب للتنزه.
    Çünkü sahibi tasmayı her aldığında yürüyüşe çıktılar. TED حسنًا، كلما يلتقط صاحبها الرسن، يذهبان للتنزه.
    - Şey, belki bir yürüyüşe veya gezintiye çıktı. Open Subtitles حسناً، ربما تكون قد ذهبت للتمشية أو في نزهة
    yürüyüşe çıkıp bir bankta... uyuya kaldın. Şimdi de gerçeğe daha yakın... Open Subtitles وذهبت إلي لاباريلا ثم خرجت للتمشية حيث غلبك النوم علي أريكة
    Aslında, küçük bir yürüyüşe çıkmak üzereydim, onlara nimetlerimi vermek için, bilirsin, bunun için. Open Subtitles في الواقع ، أنا كنت سأخرج لأتمشى قليلا لأقدملهمتبريكاتي،كماتعلم، لأقدم لهم تبريكاتي.
    Bir gün lapaları çok ısınmış, yürüyüşe çıkmışlar. Open Subtitles وكانت طبختهم ساخنة جدا لذلك خرجوا للنزهة قليلا
    Mümkünse kısa bir yürüyüşe çıkmayı düşünüyorum Open Subtitles إذا لم يكن لديك مانع .. أعتقد أنني سوف أتمشى قليلاً
    Evet, rehber kitaplar yürüyüşe başlamadan önce dili mümkün mertebe öğrenmemizi vurguluyor. Open Subtitles كتيب الارشادات يسبب التوتر اكثر من تعلم اللغه قبل البدء في المشي
    Belki yarın bir yürüyüşe çıkarız ben de sana parkı gezdiririm. Open Subtitles ربما غداً يمكننا أن نتمشى و سأتمكن من التنزه في الخارج
    Dün sabah yürüyüşe çıkmıştım. Open Subtitles ذهبت لنزهة صباح أمس و أنزلقت في بعض الوحل ثم سقطت من فوق الوادي
    Kilit bölgelerde kın kanatlıları kovacak önlemler alındığını geçen yürüyüşe gittiğimde gördüm. TED وهم يضعون أيضاً طارد الخنفساء في مناطق مهمة كما رأيت مؤخراً حين ذهبت هناك للتمشي.
    Bu yüzden tartışmalar sırasında, işler zorlaştığında, insanlar orman içinde yürüyüşe çıkarlar. TED وهذا هو السبب الرئيسي للسير في الغابات بعد تعثر المفاوضات
    - Hayır, lütfen bunu aklınızdan geçirmeyin. - Egomu alıp yürüyüşe çıkacağım. Open Subtitles لا من فضلك لا تفكرى هكذا أنا فقط سأصحب غرورى فى جولة
    Bir zamanlar küçük bir kız ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmış. Open Subtitles ذات مرة كان هناك فتاة صغيرة ذهبت تتمشى طويلا في الغابة
    Benimle bir yürüyüşe çıkmanı teklif ediyorum. Geleceğin ne getirebileceğini bilemezsin. Open Subtitles أطلب أن تذهبي معي بنزهة ولا نعرف ما قد يحدث بالمستقبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد