ويكيبيديا

    "yüzleşmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لمواجهة
        
    • مواجهة
        
    • لمواجهته
        
    • تواجه
        
    • مواجهته
        
    • يواجه
        
    • بمواجهة
        
    • المواجهة
        
    • مواجهه
        
    • ليواجه
        
    • لمواجهتك
        
    • لمواجهه
        
    • لأواجهه
        
    Ve sen tüm bu olanların ne olduğunu biliyorsun ama bu çocuğun sana gösterecekleriyle yüzleşmeye hazır hissetmiyorsun. Open Subtitles وبالرغم من أنّك تعتقدين بأنّكِ تعرفين كلّ شيء أنت قد لا تكوني جاهزة لمواجهة هذا الولد لما يريكِ
    Ölümcül rakibimle yüzleşmeye de hazırım. Open Subtitles وأظننى بحالة من اللياقة الكافية لمواجهة خصم قاتل
    Bu arada et paketleme bölgesinde korkan başka bir erkek korkularıyla yüzleşmeye hazırlanıyordu. Open Subtitles ووسط المدينة، في منطقة تعليب اللحوم... ... رجل آخر بالرعب تستعد لمواجهة مخاوفه.
    Gerçekle yüzleşmeye, düşünmeye, zor sorularla yüzleşmeye cesaret etmeye başladım. TED بدأت أجرؤ على مواجهة الحقيقة، وعلى التفكير، ومواجهة الأسئلة الصعبة.
    Fiziksel yüzleşmeye ait kanıtlar var. Sonu da böyle bitmiş. Open Subtitles هناك أدلة على حدوث مواجهة جسديّة وهنا انتهى به الأمر
    Jeremy, Frankie ile yüzleşmeye gitti ve olaylar kontrolden çıktı. Open Subtitles ذهب إلى هناك لمواجهته وخرجت الأمور عن السيطرة
    Bir kat ruj ve tüm dünyayla yüzleşmeye hazırım. Open Subtitles أجل ، معطف واحد سريع وبعدها أكون جاهز لمواجهة العالم.
    Fakat sonunda dış dünyayla yüzleşmeye hazırdırlar. Open Subtitles لكن فى النهايه هم على إستعداد لمواجهة العـالم الخارجى
    İç Güvenlik bu işle yüzleşmeye de hazır, hasıraltı etmeye de. Open Subtitles دائرة الأمن القوميّ مستعدّة لمواجهة هذا الأمر أو أن تطمسه
    İç Güvenlik bu işle yüzleşmeye de hazır, hasıraltı etmeye de. Open Subtitles دائرة الأمن القوميّ مستعدّة لمواجهة هذا الأمر أو أن تطمسه
    Diyorlar ki, gençlik kulübünde koçluk yapıyormuş ve buraya da çocuklarına o boku satan pislikle yüzleşmeye gelmiş. Open Subtitles يقولون أنّه كان مدرّباً في نادٍ شبابيّ، أتى لمواجهة هذا الحقير لبيعه المخدّرات لصبيانه
    Çünkü, bütün hayatım, son sekiz yıldır bildiğim her şey sona erebilir ve ben de, en iyisi buysa bununla yüzleşmeye hazırım. Open Subtitles كل حياتى ، كل ما عرفته فى حياتى. فى الثمان سنوات الماضية قد ينتهى. وأنا مستعد لمواجهة هذا.
    Fiziksel yüzleşmeye ait kanıtlar var. Sonu da böyle bitmiş. Open Subtitles هناك أدلة على حدوث مواجهة جسديّة وهنا انتهى به الأمر
    Onu yaptığı şey ile yüzleşmeye zorlama hakkımıza ne olacak? Open Subtitles ماذا عن حقوقنا فى مواجهة قاتلها لنواجه ما قام به؟
    Siz sürekli ölümle yüzleşmeye alışık olabilirsiniz ama ben değilim. Open Subtitles لربّما أنتم معتادون على مواجهة الموت طوال الوقت على عكسي.
    İnsanlar yalnızca yüzleşmeye hazır oldukları şeyleri görürler. Open Subtitles لا يرى الناس إلا ما هم مستعدون لمواجهته.
    -Sadece onu oyalayacaksın ve babası sandığı adamla yüzleşmeye gideceksin. Open Subtitles هم يصرفوا أنتباهه بينما أنت تواجه الرجل الذي يعتقد أنه والده
    Bununla yüzleşmeye karar verdik. Open Subtitles قررنا مواجهته و ترك الأمور كما هي
    Çünkü muhtemelen Ted McGruder'la yüzleşmeye karar verdiği gece yanında olan silahı oydu. Open Subtitles ربما لأنه قد وجهه على نفسه في الليلة التي قرر فيها أن يواجه تيد ماكجرودر
    Yine de sonunda her şey kendimizle yüzleşmeye gelir, dayanır. Open Subtitles ورغم ذلك , في النهاية , كُل شيء ينتهي بنا بمواجهة أنفسنا
    Üç mülk yöneticisi de şiddetli yüzleşmeye dahil oldu. Open Subtitles كان هناك ثلاث شركات صاحبة الممتلكات تشارك في المواجهة العنيفة
    Ona sıkıntı çıkaran biriyle yüzleşmeye gittiğini ama paniğe kapıldığını söyledi. Open Subtitles قال إنه كان يريد مواجهه شخص ما كان يورطه بالمتاعب, لكنه فقد أعصابه
    Böylece Vorenus eve, karısıyla yüzleşmeye gitti, ve Sezar da Senatoya yalnız ve korumasız olarak gitti. Open Subtitles اذن "فرينوس" ذهب ليواجه زوجتة وذهب "قيصر" لمجلس الشوخ بدون حمايه
    Sanırım bu seninle yüzleşmeye hazır olunca olacak. Open Subtitles أعتقد أنّه سيكون عندما تصبح جاهزة لمواجهتك.
    Seni bunca yıl sonra görmek beni gerçekle yüzleşmeye itti. Open Subtitles رؤيتك بعد كل هذه السنوات أظطرنى لمواجهه الحقيقه
    O gece babamla yüzleşmeye gittiğimde, çoktan ölmüştü. Open Subtitles حينما ذهبت لأواجهه تلك الليلة، كان والدي ميّتًا سلفًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد