Beyin yıkama için bir gerekçe bulduğumdan emin değilim ama peki. | Open Subtitles | لستُ متأكداً أنه يمكنك تسمية غسيل المخ منطق ، لكن حسناً |
Veri uzmanı Fred Benenson buna matematiksel yıkama diyor. | TED | عالم البيانات فريد بيننسون يدعو هذا غسيل الرياضيات. |
Bu başlayan beyin yıkama sürecinin başarısını sağlıyor. | TED | بكل براعة، هذه هي عملية غسيل المخ التي قد بدأت. |
Dedektif, Kuzey Koreliler beyin yıkama deneyleri sırasında Amerikan savaş esirlerini kullanıyorlar. | Open Subtitles | استخدمت كوريا الشمالية , أسرى الولايات المتحدة خلال تجارب عمليّات غسل الدماغ |
Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var. | Open Subtitles | هناك مغسلة سيارات تعمل طوال الليل بالقرب من منطقة خدمات المطار |
Kıçım açıkta ve yıkama çemberinden 17 kes geçtim | Open Subtitles | . تضعيني عارية و أدخل دورة الغسيل 17 مرة |
Herkes teklifimi kabul etti ve yıllar boyunca bulaşık yıkama sistemimiz böyleydi. | TED | الجميع وافق على اقتراحي. ولمدة سنين، كان هذا نظام تنظيف الأطباق لدينا. |
Çamaşır yıkama işi. Üzerine düşünecek çok bir şey yok. | Open Subtitles | انها غرفة غسيل إن التفكير خلالها أقل ما يمكن |
UFO hikâyeleri, 900 hattı, küçük-hızlı araba yıkama yüzlerce fikir vardı. | Open Subtitles | قصة الصحون الفضائية الطائرة رقم 900, محل غسيل السيارات المصغر. لقد كانوا بالمئات. |
Oğlum güçlüdür. Bahsettiğiniz beyin yıkama ile savaşıyor. | Open Subtitles | ان ابنى قوى انه يقاوم غسيل المخ الذى تقول عليه |
Başkana yemeklerden önce el yıkama konusunda bir mektup göndermemiz lazım | Open Subtitles | علينا إرسال خطاب إلى لعمدة حول غسيل أيدينا قبل الطعام |
Beyin yıkama işlemini kesmeseydik diğer konferans konukları gibi olacaktın. | Open Subtitles | إذا لم نتدخل خلال عملية ..,غسيل دماغك لأصبحت مثل ضيوف المؤتمر الآخرين |
Biraz eğitim, biraz beyin yıkama, biraz dalavere? | Open Subtitles | القليل من التدريب .. والقليل من غسيل المخ .. وبعض المناورات الخارجية؟ |
Eğer onu öldürüp sonra hayata döndürmenin beyin yıkama teknolojisini yenmenin tek yolu olduğunu bilseydim her şeyimle size destek çıkardım. | Open Subtitles | إذا علمت بأن قتله ومن ثم إعادة إنعاشه كانت الطريقة الوحيدة للتغلب على تقنية غسل الدماغ لكنت دعمتك فيما كنت تفعله |
Nasıl bir erkek bir başka erkeğin aletini yıkama işini bilerek kabul eder? | Open Subtitles | أيّ نوع من الرجال لديه دراية مسبقة بقبول وظيفة تتطلب غسل خصية رجل؟ |
El yıkama üzerine kurulu ritüeller yapın. | TED | أدَِ الشعائر التي تنبني على غسل اليدين. |
O araba yıkama yerinde ne kadar parayı cebe indiriyordum haberin var mı senin? | Open Subtitles | أتعلم كم من المال كنت أجنيه في مغسلة السيارات اللعينة |
Syches ve Oscar'ın balina yıkama yeri açılmıştır. | Open Subtitles | مغسلة سايكس واوسكار للحيتان فتحت الآن للعمل |
Sıcak ve soğuk suda yıkama yapmanın inceliklerini öğrenicem. | Open Subtitles | سوف أتعلم أسرار الماء الساخن والماء البارد في الغسيل. |
Bazen insanların ne yaptıklarını anlamak daha kolay, o yüzden gündelik aktivitelerin kısa videolarını da yaptık, el yıkama, çamaşır yıkama, diş fırçalama gibi. | TED | أحيانا، إن فهم ما يفعله الناس أسهل، لذا، نعمل على قصاصات فيديو للأعمال اليومية، مثل غسل اليدين، تنظيف الثياب، وتنظيف الأسنان، وما إلى ذلك. |
Bunu yıkama ve bak bakalım ailen ne kadar zamanda fark edecek. | Open Subtitles | لا تغسل هذا وأنظر إلى متى قد يأخذ من الوقت ليلاحظه والداك |
-Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var. | Open Subtitles | هناك محطة لغسيل السيارات قرب منطقة المطار |
Bahse varım okulda araba yıkama takımı kuruyordur. | Open Subtitles | أراهن أنه سيأمر المدرسة كلها بغسل السيارات |
Yakında onu Seattle'da, oto yıkama işinde çalışırken bulursunuz. | Open Subtitles | فى خلال أسبوعين سوف تقبض عليه فى سياتل أو مكان آخر و هو يعمل فى مغسل سيارات |
Değil elden, yıkama yıkama değil. Kablo kablolama değil. | Open Subtitles | ليست تصرّف ، الغسالة لا تغسل الكابل غير موجود |
yıkama suları, banyo suları toprağın altından kuru odun parçacıkları dolu çukurlara gidiyor ve bu meyve bahçesini suluyor. | TED | تجري مياه الغَسل والحمام تحت الأرض إلى سلسلة من أحواض النشارة، وبالتالي تروي تلك البساتين المنحدرة. |
Bölümler aynı anda içeriyi ve dışarıyı yıkama konusunda anlaşamıyorlar. | Open Subtitles | الأقسام لا تستطيع الموافقة على الغسل من الدّاخل والخارج في نفس الوقت |
Doktor, ağız yıkama suları da dahil, alkolden uzak durmasını söylemiş. | Open Subtitles | لقد أخبرني الطبيب بأن أبقيه بعيداً عن الكحوليات, وكذلك غسول الفم |
- Bir araba yıkama yeri işletiyorlardı, | Open Subtitles | -إرتكاب الجريمة - كانوا يحملون غاسل سيارات لذا ... |
-Balina yıkama, balinalar yıkanır... ve fiyatı da... Aman tanrım! | Open Subtitles | لديك حوت للغسل السعر هو يا جوش |