Barnette Newman’ın, modern sanat dürtüsünün burjuva ve bayağı olarak düşünülen güzellik kavramını yıkmak olduğunu belirten ünlü bir sözü var. | TED | بارنت نيومان له مقولة شهيرة أن مبعث الفن الحديث هو شهوة تدمير معانى الجمال، التى اعتُبرت برجوازية أو مبتذلة. |
Amulet'in gerçek öyküsü haleflerimden birinin... bir Kargid Kralı'na aşık olması... ve Amulet'i yıkmak için onunla işbirliği yapması. | Open Subtitles | قصة التعويذة الحقيقية هي أن إحدى خليفاتي وقعت بحب ملك كارجيدي واتفقت معه على تدمير التعويذة |
Bu duvarı yıkmak içinse, patlama bizi daha biz buradan çıkamadan öldürür. | Open Subtitles | مهلًا، إن نويت هدم الجدار بها فسيقتلنا الانفجار قبلما يتسنى لنا الخروج. |
Bu duvarı yıkmak içinse, patlama bizi daha biz buradan çıkamadan öldürür. | Open Subtitles | مهلًا، إن نويت هدم الجدار بها فسيقتلنا الانفجار قبلما يتسنى لنا الخروج. |
Dağı eski haline getirmek ve madeni yıkmak bir hafta sürer. | Open Subtitles | سنستغرق أسبوعاً فى تحطيم المنجم وإعادة الجبل إلى سابق عهده |
Zeki bir katil, Mavi Orkide'yi suçu masum bir adamın üzerine yıkmak için kullanır ve küçük elmasları elinde tutardı. | Open Subtitles | القاتل الذكي سيستخدم الأوركيد الأزرق لتلفيق تهمة قتل لرجل بريء ويحتفظ بالألماس الصغير. |
Böylece onun imparatorluğunu yıkmak için başlatmış olduğunuz panik dalgasından da haberi olmayacaktı. | Open Subtitles | مما من شأنه أن يبقيها على غير علم بالهلع الذي ألهمت به نفسك لضمان تدمير امبراطوريتها |
Birisinin umutlarını ve hayallerini yıkmak için bir yol arıyorsan, evet öyle. Peki ya senin? | Open Subtitles | فقط إذا اعتبرتِ تدمير آمال أحدهم وأحلامه ليلة عصيبة |
Minibüsünü ana kirişlerden birinin altına koymuşsun, binayı yıkmak isteyen birinin koyacağı yere yani. | Open Subtitles | لقد تركتي سيارتك تحت العمود ألاساسي وهو بالضبط المكان الذي كنتي تقصدين لو أردتي تدمير المبنى |
Neden bütün generallerim köprülerimi yıkmak istiyor? | Open Subtitles | لماذا يريد كل جنرالاتي تدمير جسوري؟ |
Komünizm tüm bunları yıkmak için mi çıktı? | Open Subtitles | أكانت الشيوعية تنوي تدمير كل هذا؟ |
Ama zamanla her şey değişiyor, "ve aileye yeni katılanlar olduğu için"... çok sevmemize rağmen, "eski evi yıkmak zorunda kaldık". | Open Subtitles | لكن الأمور تغيرت مع عائلتي كان علينا هدم منزلنا القديم الذي نحبه |
Bir olduğumuzun farkına varmak için, aramızdaki duvarları yıkmak. | Open Subtitles | هدم الجدران التي تحول بيننا كي ندرك أننا واحد. |
Bu mahkumlar borçlarını ödemiyor, beni yıkmak için fırsat kollayanlara yardım ediyorlar, bu yüzden de hepsi cezalandırılacak. | Open Subtitles | . هؤلاء السجناء لا يدفعون سبب طريقتهم , هم يساعدون الذين يريدون هدم سلطتي . لذا ، هم يجب أن يعاقبوا |
Bu duvarı gerçekten de yıkmak istiyorum Helen. Ama... | Open Subtitles | أريد تحطيم هذا الجدار أريد هذا هيلين ولكني |
Cinayeti üzerine yıkmak için gereken her şeyi verecek. | Open Subtitles | سيعطيكِ كل ما تحتاجينه لإثباتِ تهمة القتل به. |
Her biri güçlü vücutlarınızı yıkmak için yeterli elektrik voltuna sahip. | Open Subtitles | كلٌ من هذه الأسلاك يحمل كمية كهرباء كافية لتدمير أجسادكم القوية |
Evet. Turizm o duvarları yıkmak ve insanların birbiri ile iletişimini sağlayabilmek ve arkadaşlıkları oluşturmak için en iyi sürdürülebilir yöntem. | TED | السياحة هي أفضل طريقة مستدامة لهدم تلك الجدران وإنشاء طريق مستدام للتواصل مع بعضنا وتكوين صداقات. |
Bu evliliği yıkmak istiyorsan neden yetişkin birini bulmadın? | Open Subtitles | إن أردتِ إفساد زواجنا، فلمَ لم تفعلي ذلك مع راشد؟ |
Ve burada bir efsaneyi yıkmak gerekirse birçok kişi bilgisayar virüsü tarafından enfekte edildiğinizde bunun sebebinin bir porno sitesinden kaynaklandığını düşünür. | TED | و لأقوم بهدم تلك الخرافة هنا العديد من الناس يعتقدون أنه حينما يصاب جهاز الحاسب بفايروس، فالسبب يعود لتصفح بعض المواقع الإباحية. |
Ve bunu yıkmak ve o küçük deliğe yaşayan geri dönün. | Open Subtitles | ستتمكن من شراء ذلك المبنى و هدمه و تعود للعيش في تلك الحفرة الصغيرة |
Doğru ya. Bu güzelim eski binayı görünce yıkmak istemişsindir. | Open Subtitles | صحيح ، هذا مبناً جميل ، وأنت هنا لهدمه |
Suçu üzerine yıkmak için yüzünü görmek. | Open Subtitles | يحاول أن يتفحصه لعله يمكن أن يلقي عليه التهمه. |
Endişeleniyorsan söyleyeyim suçu üzerine yıkmak için tam adamını buldum: | Open Subtitles | إذا كُنت قلقاً لقد وجدت الرجل المُناسب لتلفيق التُهمة له |
Tüm bu işleri üzerine yıkmak adil değil, değil mi? | Open Subtitles | أعني ليس عدلاً مني لوضع كل ذلك الحمل عليك ، أليس كذلك ؟ |
diyorlar. Yalnız bir kadını yıkmak daha kolaydır. | TED | من السهولة بمكان أن تحطم امرأة وهي لوحدها. |