yılın bu zamanında görmedim. Peki bunun cezası nedir söyler misiniz? | Open Subtitles | ليس في مثل هذا الوقت من السنة ما غرامة إشعال النار؟ |
Ve çok yağmur yağmaması, yılın bu zamanı için oldukça alışılmadık bir şey. | Open Subtitles | ولا توجد الكثير من الأمطار كما هو معتاد في هذا الوقت من السنة |
Biliyorum. yılın bu zamanı insana her şey daha da kötü görünür. | Open Subtitles | أنظرى,صغيرتى, أن هذا الوقت من السنة يجعل كل الاشياء تسير نحو الاسوء. |
Her zaman insanlara yılın bu zamanları tropikal yağmurların olduğunu söyledim. | TED | لقد اخبرت الناس بالفعل اننا لدينا امطاراً استوائية هذا العام |
Ve bir buket yaptım ve çok eğlenceliydi, ve yılın bu zamanı hiç bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | نعم, لقد عملت حزمه كامله, لقد كان ممتعاً ولم أكن مستمتعة مثل هذا الوقت في هذا العام |
İşin doğrusu bu tip hasta çok geliyor, özellikle de yılın bu döneminde. | Open Subtitles | في الواقع ياتينا الكثير مثل حالتها ,. خصوصا بمثل هذا الوقت من السنه |
Çocuklarımızdan birçoğu, bizimle iletişim halinde kalmak için yılın bu aylarında fotoğraflarını yollarlar. | Open Subtitles | العديد مِنْ أطفالِنا، يُرسلونَنا صورَ حول هذا الوقتِ مِنْ السَنَةِ للبَقاء على إتصال. |
Eğer çözelti çok soğuksa... bu emülsiyonun leke ya da bozukluk yapmasına sebep olabilir... özellikle de yılın bu vakti. | Open Subtitles | لكن فى حالة لو الجو بارد جداً يمكن ان يسبب التحميض الشرخ او التصدع خصوصاً فى هذا الوقت من السنة |
yılın bu zamanında Aslan, Cygnus ve Yay takım yıldızlarını görürüz. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة يمكننا رؤية النجم ليو القوس والدلو |
yılın bu zamanının eziyet olduğunu biliyorum fakat o değerlendirmelere gerçekten ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا الوقتُ من السنة وقتُ مؤلم ولكننى سوف أحتاجهُم فعلاً |
Marshall ölmeden önce bile yılın bu zamanını sevmezdim pek. | Open Subtitles | حتى قبل موت مارشال لم يكن وقتي المفضل من السنة |
yılın bu zamanlarında köpek kızakları onlar için tek ulaşım kaynağı demek. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة , زلاجة الكلاب هي الواسطة الوحيدة للتنقل |
yılın bu zamanında, Boston çocukları bir araya gelir ve Yahudi çocukları döverlerdi. | Open Subtitles | في هذه الفترة المميزة من السنة حيث يجتمع أطفال بوسطن ليضربوا الفتى اليهودي |
Bilim adamlarına göre, yılın bu döneminde 100'den fazla göç olacakmış. | Open Subtitles | قال العلماء أنه قد تمت أكثر من 100 عمليه مهاجره هذا العام. |
yılın bu vakti sis olmaz! | Open Subtitles | لم يكن هناك اية ضباب في هذا العام |
yılın bu zamanı çok soğuk olmalı. | Open Subtitles | -يبدو أنها سوف تكون باردة جدا ً هذا العام |
Duyduğuma göre, yılın bu zamanı deniz ton balığı kaynıyormuş. | Open Subtitles | سمعت ان سمعك التونا جيد هذا العام |
Görülüyor ki, yılın bu zamanları iyi levrek yapıyor. Evet, sen depoyu doldur. | Open Subtitles | يبدو أن الصيادون يعملون حقاً هذا العام |
yılın bu zamanında kampüs neredeyse bütünüyle terk edilmiştir. | Open Subtitles | فى هذا الوقت من السنه فالجامعه تكون مهجوره تقريبا |
yılın bu zamanında yapraklar o koyu turuncu renge çalarken Quahog halkı geleneksel Harvest Festivali Geçit Töreni için hazırlanıyor. | Open Subtitles | هذا هو الوقت من السنه عندما تتحول الاوراق إلى اللون البرتقالي الجميل.. و كوهاج تستعد لمسيره مهرجان الحصاد السنوي |
- Tamam mı? Aslında, yılın bu zamanlarında Tanrı Fransa'ya pek uğramaz. | Open Subtitles | فى الحقيقه , إلهنا ليس موجودا ً فى فرنسا فى هذا الوقت من السنه |
- Yani? - İnsanlar yılın bu zamanları hafif delirir. | Open Subtitles | يَمِيلُ ناسُ إلى الجنون قليلاً في هذا الوقتِ مِنْ السَنَةِ |