Zeki bir astrologdu ve geleceğin haritasının yıldızlarda gizlenmiş olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | و من أجل رسم هذه الأحداث القادمة درس نوستراداموس تغيرات النجوم |
Ancak nükleer füzyon çok fazla ısı gerektirir, bu yalnızca yıldızlarda doğal bir şekilde olan bir süreçtir. | TED | على أي حال، الإندماح النووي يتطلب الكثير من الحرارة، و الحدوث الطبيعي لهذه التفاعلات يكون فقط في النجوم. |
Parçacık hızlandırıcıları kullanarak, yıldızlarda altını oluşturan karmaşık nükleer tepkimeleri taklit edebiliriz; | TED | باستخدام مسرعات الجسيمات نستطيع محاكاة التفاعلات النووية المعقدة التي شكلت الذهب في النجوم. |
DB: Evet. Bunlar yıldızlarda yazılı gibi söylemek istemiyorum çünkü yazılı değil ve bunun için sorumluluk almanız lazım. | TED | الإجابة تبدو لي نعم ولكن، لا أريد أن أؤكدها كأني أقرأها على النجوم لأن الأمر ليس كذلك، وتحتاجين لتحمل المسؤولية. |
Vücudumuzda, evrendeki yıldızlarda bulunandan daha fazla atom bulunmakta. | TED | هنالك تنوّع كبير من الذرات في أجسامنا أكثر من عدد النجوم في الكون. |
İngiltere'de eski çağlarda aynı yıldızlarda insanlar, saban çeken iki insan gördüler. | Open Subtitles | فى القرون الوسطى فى إنجلترا ، وبنفس ترتيب النجوم رآها الناس على شكل محراث خشبى |
İnsanların korku ve umutları yıldızlarda kendine yer edinirdi. | Open Subtitles | كل آمال الإنسان ومخاوفه كانت توضع بين النجوم |
Prensesin habersiz olduğu, ama bizim bildiğimiz gibi, tehlike yıldızlarda saklanıyor... | Open Subtitles | {\cH00FFFF}لكن مع علمنا بالخطر الذى يتربص بهم بين النجوم فى الأعلى |
Seninle dost olmamız... yıldızlarda yazıyor. | Open Subtitles | هل يعني هذا أنه مكتوب على النجوم ؟ هل يعني بأننا سنبقى سوية ؟ |
Bu denizciler yıldızlarda tanıdık şekiller buldular gökyüzünün daha dostça görünmesi ve eve dönüş yolunu bulabilmek için. | Open Subtitles | وهؤلاء البحارة وجدوا أشكالا مألوفة فى النجوم |
Bunun cevabı yukarıda yıldızlarda gizli. | Open Subtitles | إجابة السؤال الذى تريدة موجود بأعلى فى النجوم |
Yukarıda yıldızlarda.Uzaylılar. Haklımıyım neyim? | Open Subtitles | النجوم فوق الغرباء هل كنت محقّ أو ماذا ؟ |
Bu yıldızlarda yaşayan en büyük ırktan kalan tek yer burası. | Open Subtitles | هذا المكان هو كل ما تبقى من اعظم الشعوب التى استعمرت النجوم |
Sonunda savaşımız gezegeni yok etti, ve All Spark yıldızlarda kaybedildi. | Open Subtitles | واصبحت حربنا تستهلك الكوكب و الالسبارك فقد بين النجوم |
Dünyadan kaçabilmenin tek yolu bir deri altına gizlenmek ve buraya yıldızların arasına gelmek ve sonra tanrının bir hizmetkârı tarafından burada, yıldızlarda çıkartılmak için yapabildiğin her şeyi yapmak. | Open Subtitles | الطريقةالوحيدةالتييمكنأنتهربالىالأرض وكانعلىالزحفداخلالجلدوتوصيلهمهنابين النجوم ثمتفعلكلمافيوسعهالتأكد من |
Birazcık kadere, kısmete ve yıldızlarda ne yazdığına ama en çok da çoğu kadının bizden daha zeki olduğu olgusuna bağlı. | Open Subtitles | له علاقة بالقدر المصير،و ما هو مكتوب على النجوم وله علاقة أيضا بالحقيقة البسيطة أن معظم النساء أذكى منا |
Eğer aya ulaşmak istiyorsan, yıldızlarda durmayacaksın. | Open Subtitles | إذا أردت الوصول للقمر لا تتوقّف عند النجوم |
Yalnız olduğumuz için çok şanslıyız. Bu, şey, yıldızlarda yazılı olmalı! | Open Subtitles | كم انا محظوظ لاننا لوحدنا. بالتأكيد مكتوب على النجوم |
'yıldızlarda Dans' nutuğundan sonra benim 'Bir yer yok' dediğimi mi duymak istiyorsun? | Open Subtitles | بعد ان ترقص على السماء مع النجوم تريد ان تسمع ماعتقد؟ اعتقد بأنه لايوجد هناك شيء |
O kadar meşhur birisi ki onu yıldızlarda bile görebilirsiniz. | Open Subtitles | هو مشهور جداً لدرجة انه يمكن لك حتى ان تراه بين النجوم |