ويكيبيديا

    "yaşamış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عشت
        
    • عانى
        
    • عاش
        
    • مرت
        
    • مروا
        
    • عانت
        
    • مرّ
        
    • التي عاشت
        
    • عاشوا
        
    • كانت تعيش
        
    • عاشا
        
    • تسكن
        
    • واجه
        
    • وعاش
        
    • عشتُ
        
    Daha önce 19 yaşında bu köyde yaşamış, kırsal kalkınma üzerine çalışan Dipshikha adlı STK'da gönüllü olarak görev yapmıştım. TED لقد عشت في تلك القرية سابقاً ذلك عندما كان عمري 19 سنة ومتطوعة في ديبشيخا، منظمة غير حكومية لتطوير الريف.
    Abin kadar çok yaşamış olsaydın, senin de bir şeylerin olurdu. Open Subtitles لو أنك عشت مثل أخيك الأكبر ستحصل علي الكثير من الأشياء
    Bu adam, ölümünden önce ciddi bir kalp rahatsızlığı yaşamış. Open Subtitles نعم، هذا الرجل عانى من نوبة قلبية حادة قبل موته.
    Yıllarca annesiyle yaşamış - annesi otoriter biriymiş - ve onun okulda da pek iyi zaman geçirdiğini sanmam. Open Subtitles لقد عاش مع امه لسنوات عديدة كانت سيدة متحكمة جدا ولا اعتقد انه نال وقتا جيدا اثناء الدراسة ايضا
    Büyük bir travma yaşamış psikolojik olarak kırılgan bir kadın. Open Subtitles إنها سيدة هشة من الناحية النفسية والتى مرت بصدمة كبيرة
    O ve anne kötü bir boşanma yaşamış, bundan dolayı velayeti kaybedeceğinden korkmuş. Open Subtitles هو والأم مروا بطلاق سيء لذا فإنه قد خاف من أن يخسر الحضانة
    Küçükken yaşamış olduğu şok edici deneyim onu incitmez de tavan arasında çok iğrenç bir şey görmesin, tamam! Open Subtitles لا يمكننى إيلامها بأنها قد عانت تجربة صادمة عندما كانت صغيرة شئ سيئ قد رأته فى العلية
    Daha önce bunları yaşamış birini tanımıyordum, en azından bildiğim kadarıyla. TED لم أكن أعرف أي أحدٍ مرّ بهذا الشيء من قبل؛ على الأقل لم أكن أظن أني كذلك.
    Şili vatandaşı olduğunuzu biliyorum ama orada yaşamış olduğunuza dair hiçbir kayıt yok. Open Subtitles أعرف أنك تشيليّ الجنسية، لكن لا توجد سجّلات تبين أنك عشت هناك أبداً.
    Şili vatandaşı olduğunuzu biliyorum ama orada yaşamış olduğunuza dair hiçbir kayıt yok. Open Subtitles أعرف أنك تشيليّ الجنسية، لكن لا توجد سجّلات تبين أنك عشت هناك أبداً.
    Güneş altında yaşamış bir çok adamdan daha uzun yaşadım. Open Subtitles ولكنني عشت عدد أرواح ..أكثر من أي رجل تحت الشمس
    Görünüşe göre kötü bir boşanma yaşamış. Open Subtitles لقد عانى من مشكلة طلاقه عنده مشكلة فى الشراب
    Bir sinir krizi yaşamış fakat bence ailesini o öldürmedi ve hâlâ karısını sevdiğini biliyorum. Open Subtitles . أنا احتاج طريقة للدخول لقد عانى من إنهيار
    Ama oldukça zor zamanlar yaşamış olduğunu bilmelisin. Open Subtitles لكنّ يجب أن تعرفين أنه عانى من حياة قاسية،
    Nedendir bilinmez sıkıcı ve yaşlı bir yavşağa dönmüş babana mı hayatını dolu dolu ve zengin yaşamış kimseleri umursamayan dedene mi? Open Subtitles أبيك، الذي تحول لسبب أجهله إلى والد عجوز وممل أم جدك الذي عاش حياة غنية ومليئة بالمغامرات ولم يقبل الإهانة من أحد؟
    Dünyanın böyle olduğu kanaatine varıncaya kadar bir tür kuraklık dönemi yaşamış olabilir misin, onu merak ediyorum. Open Subtitles أتسائل بأنه ربما مرت عليك فترة طويله لم تحظى فيها بأحد تلك الأيام حتى فكرت بهذه الفكرة
    Bu girişimciler, Kenya'da son 30 yılda gelişen tarım sektöründeki iniş-çıkışları yaşamış tecrübeli çiftçiler. TED هؤلاء المزارعون القدامى قد مروا بكل صعود وهبوط الزراعة في كينيا خلال ال 30 سنة الماضية.
    Janet McKenzie'nin verdiği ifade, büyük bir kayıp yaşamış, sevgili hanımının ölümüne tanık olmuş, sadık, kendini adamış bir hizmetçinin ifadesidir. Open Subtitles ثم استمعتم اٍلى شهادة جانيت ماكينزى مديرة منزل مخلصة و قديرة عانت أخطر خسارتين
    Ben sadece bunları daha önce yaşamış birisiyle konuşmak isterdim. Open Subtitles أنا فقط أتمنى لو أستطيع أن أتحدث مع أحدما مرّ بمثل ما أمرّ به الآن
    Onunla bu evde yaşamış olan Zoe arasındaki tek fark şu: Open Subtitles الفرق الوحيد بينها وزوي التي عاشت في هذا البيتِ فقط ذلك
    Zamanın izleri bunlar, dostum. Bu adamlar dolu dolu yaşamış. Open Subtitles إنها علامات الزمن يا رجل هؤلاء الرجال عاشوا حقاً, أتفهمنى؟
    Katie'ye göre, Lindsey 9 yaşına dek Maine'de yaşamış. Open Subtitles حتى عمر 9 سنوات,وفقا لـ كايتي ليندسي كانت تعيش في ماين
    Ormanda yaşamış olan iki kardeşe dair bir efsane var. Open Subtitles تقول الأسطورة بأن شقيقين عاشا معًا في الغابة
    Birinci Dünya Savaşı'nda bir ressam yaşamış. Open Subtitles كانت تسكن هنا رسامة خلال الحرب العالمية الأولي.
    Zor zamanlar yaşamış. Open Subtitles إنه أكبر من ديريك بعدة سنوات لقد واجه اوقاتا عصيبة
    Birçok yerde yaşamış, memleketinden ayrıldığından beri. Open Subtitles وعاش في العديد من الأماكن منذ ان غادر وطنه.
    Ama eğer daha erken doğmuş olsaydım... iyi bir Hristiyan olarak yaşamış ve ölmüş olurdum. Open Subtitles لو أنّي ولدتُ في وقتٍ أبكَر من هذا لكنت قد عشتُ ومتُّ كمسيحيٍّ صالح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد