Bunun suçuyla yaşamasına izin vermek istemedi. | Open Subtitles | لم يودّ لها حياه مُحمّلة بالذنب. |
Niçin inandığı masalı yaşamasına izin veremiyorsun? | Open Subtitles | لم لا يسعك أن تتركه يعيش قصته الخرافية؟ |
Bu şekilde arafta yaşamasına izin veremezdim. | Open Subtitles | لم أستطع أن أدعه يعيش كهذا, مجمد في عنبر. |
Sanırım onu birkaç dakika önce gördüm. Ama emin değildim o yüzden yaşamasına izin verdim. | Open Subtitles | ظننت أنّني رأيته قبل بضع دقائق، لكنّني لم أكن متأكدة، لذا تركته يعيش. |
Hayır diyen firavundu ama Tanrı yaşamasına izin verdi. | Open Subtitles | لانه بعد ذلك فرعون من قال لا لكن الله تركه حياً |
Hepsini başarıyla tamamlar ve hayatta kalırsa Hera nihayetinde onun yaşamasına izin vermiş. | Open Subtitles | أثنى عشر مهمة محفوفة بالمخاطر. إذا أنجزهم وتمكن من النجاة، (هيرا) ستوافق بالنهاية أن تدعه يعيش بسلام. |
Bunu yaparsan, kızın yaşamasına izin veririm. | Open Subtitles | ان فعلت ذلك, ساجعلها تعيش |
Onun hayatını yaşamasına izin vermeliyim, biliyorum ama ona tıpkı bir asalak gibi yapışmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّني يَجِبُ أَنْ دعْه حيّ... لَكنِّي أَحتاجُ للتَعَلُّق إليه يَحْبُّ a مستنزف. |
"yaşamasına izin vermeliyim, böylece özgür olabilirim. | Open Subtitles | دعه يعيش وعندها ساكون حر |
Belki o zaman onun yaşamasına izin verirdim. | Open Subtitles | فلربما كنت سأدعه يبقى على قيد الحياة عندها |
Bunun suçuyla yaşamasına izin vermek istemedi. | Open Subtitles | لم يودّ لها حياه مُحمّلة بالذنب. |
Asla o kadar uzun süre yaşamasına izin vermezler. | Open Subtitles | ولا مجال لأن تتركه يعيش كل هذا |
Ancak yaşamasına izin vermelisin. | Open Subtitles | لكن عليك أن تتركه يعيش. |
- yaşamasına izin vereceksin! | Open Subtitles | سوف تتركه يعيش |
Her şeyimi alan adamın yaşamasına izin mi verseydim? | Open Subtitles | و أدعه يعيش الرجل الذى أخذ منى كل شىء ؟ |
Jason Tanrıların sonundan bahsetti ama yaşamasına izin verdin. | Open Subtitles | تجرأ "جاسون "بالكلام عن نهايه الالهه ومع ذلك تركته يعيش |
Hayatını istediği gibi yaşamasına izin vermelisin. | Open Subtitles | عليك أن تدعه يعيش حياته. |
Bunu yaparsan, kızın yaşamasına izin veririm. | Open Subtitles | ان فعلت ذلك, ساجعلها تعيش |
yaşamasına izin ver! | Open Subtitles | دعْه حيّ. |
Sonsuza dek burada yaşamasına izin vermelisiniz. | Open Subtitles | دعه يعيش هنا للأبد. |
Beni yok edip sonsuza dek mutlu yaşamasına izin mi verecektim? | Open Subtitles | أتعتقد بأنّني سأدعه يحطمني ومن ثمّ يكون أسعد من ذي قبل ؟ |