Birlikte daha güçlü olduğumuzdan birlikte yaşardık. | Open Subtitles | تعلمين ، إذا عشنا معاً لأن هذا سيجعلنا أقوى |
Maureen ile boktan bir evde kalıyorduk. Ve güzel bir evimiz olacağının hayaliyle yaşardık. | Open Subtitles | أنا و مورين عشنا في حي قذر من البلدة و حلمنا بمنزل جميل |
Bu yüzden tüm köyü gören bir sarayda yaşardık. | Open Subtitles | لذا قد عشنا في قصر يطل على القرية بأكملها |
Irmağın diğer tarafında beyaz bir evde yaşardık. Evi gördün mü? | Open Subtitles | كنا نعيش في الضفة الأخرى في البيت الأبيض ، هل رأيته ؟ |
Biz de eskiden Eden'da yaşardık. Ama bu, tekrar oraya gidebileceğimiz mânâsına gelmiyor. | Open Subtitles | ونحن جميعا كنا نعيش في عدن هذا لا يعني أننا يمكن أن نعود أليها مجددا |
Eğer işler hep böyle olsaydı... eğer silahlarını alıp bunları bıraksalardı, daha iyi yaşardık, değil mi? | Open Subtitles | إذا كانت الأمور ستكون بهذهالطريقةدائماً... . إذا أخذوا أسلحتك و تركوا هذه الأشياء كنا سنعيش على نحو أفضل .. |
Aynı okula giderdik... ayni mahallede yaşardık. | Open Subtitles | قبل عشرة أعوام. لقد أرتدنا نفس المدارس وعشنا في نفس الحيّ |
Hükümdarlığı döneminde barış içinde yaşardık. | Open Subtitles | لقد عشنا في سلام طوال فترة حكمه. |
Manoa Valley'de Damon caddesindeki bir evde yaşardık. | Open Subtitles | عشنا في منزل في شارع "دامون" في وادي "مانوا". |
Daha öncesinde biz hep Coral Springs, Florida'da yaşardık. | Open Subtitles | عشنا جميعا في "كورال سبرينغ" و"فلوريدا قبل هذا |
Eskiden beraber yaşardık. | Open Subtitles | لقد عشنا سويا ً |
O zamanlar şehir dışında yaşardık. | Open Subtitles | لقد عشنا بالريف حينها |
Bir zamanlar hep birlikte Abagos şehrinde yaşardık. | Open Subtitles | عندما عشنا كشخص واحد ( في مدينة ( أباجوس |
Babamın adı Gabriel Alvarez'di, San Pablo, Şili'de yaşardık. | Open Subtitles | أبي، كان اسمه (جابرييل ألفاريس) عشنا في "فالباجو"، بـ"شيلي" |
Çocukken Mİwako ile ben aynı apartmanda yaşardık. | Open Subtitles | عندما كنا اطفالا كنا نعيش في المجمع السكني ذاته. |
Evden atıldığımız zaman bazen onun küçük dairelerinden birinde yaşardık, bazen sadece bir veya iki odada, çünkü tam olarak bitmemişti, ve banyo suyumuzu da elektrikli ocakta ısıtırdık. | TED | عندما يتم إخلاؤنا، أحيانا كنا نعيش في شقق صغيرة كانت تملكها، أحيانا في غرفة واحد أو اثنتين فقط، لأنها لم تكتمل، وكنا نسخن مياه الاستحمام على الموقد. |
Bu çiftlik evinin yakınında yaşardık. | Open Subtitles | لقد كنا نعيش بالقرب من منزل المزرعة هذا |
Büyükbabana taşınmadan önce orada yaşardık. | Open Subtitles | كنا نعيش هناك قبل الانتقال الى منزل جدك |
Rahatça yaşardık. | Open Subtitles | وكنا سنعيش حياة سعيدة |
Değişik yerlerde yaşardık. | Open Subtitles | وعشنا في أماكن مختلفة |
Ondan gerçekten hoşlanıyorum ama senle ben eskiden birlikte yaşardık. | Open Subtitles | إنه حقاً يعجبني و لكن أنا و أنتي اعتدنا العيش معاً |