ويكيبيديا

    "yaşayamaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العيش
        
    • يعيش
        
    • ينجو
        
    • يعيشوا
        
    • يستطيع النجاة
        
    • يمكن البقاء على قيد الحياة
        
    • يمكنه البقاء
        
    • يمكنهم النجاة
        
    Babamın sevdiği bir sözü vardı. "Bir adam iki isimle yaşayamaz." Open Subtitles ثمّة حكمة كان أبي مهووسًا بها، لا يمكن للرجل العيش بإسمين.
    Bir erkek, sadece işlenmiş et ve mayalanmış yoğurtla yaşayamaz. Open Subtitles الرجل لا يستطيع العيش بلحم مدخن و لبن مختمر فقط
    İnsanlar içinde de uzun süre yaşayamaz. TED و لكنه لا يستطيع العيش لفترى طويلة في أجسام البشر
    Diktatörler baskı yapmadan yaşayamaz. TED لا يستطيع الدكتاتور أن يعيش بدون استخدام القوة
    İnsanoğlu 100 ya da 200 yıl yaşayamaz. Open Subtitles الإنسان لا يستطيع أن يعيش لــ100 سنة أو 200 سنة
    Onlar insan değiller. Hiçbir insan onlar gibi yaşayamaz. Open Subtitles ليسوا بشراً لا يوجد مَن يعيش بهذه الطريقة
    Ama sizin evin karmaşasında yaşayamaz o. Çok kalabalıksınız siz. Open Subtitles طبعاً ، ليدرس ، لن يستطيع العيش وسط كل الفوضى في منزلكم
    İnsanlar ve böcekler aynı dünyada yaşayamaz, çocuk. Open Subtitles الحشرات و البشر لا يستطيعان العيش في عالما واحد
    Bir kız sadece hastalarla yaşayamaz. Open Subtitles الفتاة لايمكنها العيش على التحليل النفسي فقط
    İnsanlar ne olmadan yaşayamaz? Open Subtitles ما هو الشئ الوحيد الذى لا يستطيع الناس العيش بدونه؟
    Ama iki beden birbiri olmadan yaşayamaz. Open Subtitles ولكن الشخصان لا يمكنهما العيش بدون الأخر
    "Kimse intiharı ve suçu tamamen benimsemeden yaşayamaz." Open Subtitles لا نستطيع العيش بدون انتحار أو ارتكاب جريمة
    "Kimse intiharı ve suçu tamamen benimsemeden yaşayamaz." Open Subtitles لا نستطيع العيش بدون انتحار أو ارتكاب جريمة
    Onlar insan değiller. Hiçbir insan onlar gibi yaşayamaz. Open Subtitles ليسوا بشراً لا يوجد مَن يعيش بهذه الطريقة
    Ama insan nefretle yaşayamaz. Bunu biliyorum. Open Subtitles لكن لا يمكن للمرء أن يعيش بالكره، أدركُ ذك
    Çünkü kimse parasız yaşayamaz. Open Subtitles لأنه كما تعلم، لا يمكن للمرء أن يعيش دون المال
    İnsan yarım yamalak yaşayamaz. Open Subtitles لايمكن للمرأ بأن يعيش حياته راضيا بأنصاف الحلول.
    Kimse başkaları olmadan yaşayamaz. Open Subtitles لا احد يستطيع ان يعيش بدون مساعدة اخرين.
    Mulder, volkan atmosferinde hiçbir şey yaşayamaz. Open Subtitles مولدر، لا شيء يمكن أن يعيش في الداخل البركاني.
    Radyolojiye götürürsek yaşayamaz. MRI ve bilgisayarlı tomografi yapamayız. Open Subtitles لن ينجو أثناء نقله لقسم الإشعاع لا مجال للرسم السطحي أو صورة الرنين
    Gerçekten boğucu bir ilişkiydi. Bilirsin, o sen olmadan yaşayamaz, öyle bir ilişki. Open Subtitles أتعلمين حينما لا يستطيعوا أن يعيشوا بدونك ؟
    O haklı. Hiç kimse Ölüm Kubbesi'nde yaşayamaz. Open Subtitles أنه مصيب، لا احد يستطيع النجاة من قبة الموت
    Bu şekilde yaşayamaz. Open Subtitles و انه لا يمكن البقاء على قيد الحياة هكذا.
    Guttan tut ödeme kadar. - Ama sonsuza kadar yaşayamaz. Open Subtitles من النقرس إلى الاستسقاء، ولكن لا يمكنه البقاء حياً للأبد
    İnsanlar su altında yaşayamaz diye bir şey yoktur. Sadece bu yeteneğimizi unuttuk. Open Subtitles أنه ليس البشر لا يمكنهم النجاة تحت الماء، بل نحن نسينا قدراتنا لفعل هذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد