Öyleyse bu dünyayı yakıp kül edelim ki baştan alalım! | Open Subtitles | ثم دعونا حرق هذا العالم على الأرض والبدء من جديد. |
Proserpexa, derinlerden gelen arındırıcı alevler acı çeken ruhları yakıp kül etsin ve tatlı ölümü getirsin. | Open Subtitles | بروسيربكسا اسمحي للحرائق من الأعماق بأن تحرق الأرواح المتألمة واحضري الموت الجميل |
Hepimiz gider gitmez çiftliği yakıp kül edecek. | Open Subtitles | سوف يقوم بحرق المزرعة بمجرد ذهابنا جميعاً |
Tabii ki, siz tıktınız. Evini yakıp kül etmeden aile servetine el koymadan ve nişanlısını öldürmeden hemen önce. | Open Subtitles | حقّاً فعلت ذلك بعدما أحرقت بيته وهدرت ثروة عائلته وقتلت خطيبته |
Evimi yakıp kül eden kötü adamı siz mi yakalayacaksınız? | Open Subtitles | هل أنت ستعمل قبض على سيئة الرجل الذي أحرق منزلي؟ |
Sebep sadece Güneş'in Dünya üzerindeki tüm yaşamı yakıp kül edeceğinden değil, | Open Subtitles | فالأمر لا يقتصر على إحراق الشمس لجميع أشكال الحياة على الأرض. |
Onun yerine sen koy tabağına yoksa evi yakıp kül edecek. | Open Subtitles | ضعها أنت في طبقه بدلا منه، وإلا هو قادر على أن يحرق المنزل بأكمله |
Eğer seni hırpalayıp canlı etinden bu iblisi yakıp kül edersek, geriye ne kalacak? | Open Subtitles | إذا قمنا بضرب أو حرق الشيطان الذي بداخلك فما الذي سيبقي ؟ |
Sizin destek şefiniz adamlarımdan birini kaçırıp bir pazarı yakıp kül etti. | Open Subtitles | رئيس الدعم خاصتك اختطف أحد رجالنا ثمّ حرق سوقًا شعبي |
O evi yakıp kül etmek anılarını da yok etmiş. | Open Subtitles | حرق هذا المنزل لن يمحي تلك الذكريات |
Ya seremoniye harfiyen uyarsın, ya da evi yakıp kül edersin. | Open Subtitles | يمكنك اما ان تتبع الاحتفال الى نهايته او تحرق هذا المنزل تماما |
Bu çılgın sürtük burayı yakıp kül edebilir. | Open Subtitles | تلك العاهرة المجنونة قد تحرق هذا المكان. |
Yaşlı kadın içerideyken kulübesini mi yakıp kül edeceğiz? | Open Subtitles | سنقوم بحرق كامل القرية و من فيها من الأبرياء ؟ |
Eğer ki şimdi kalkıp gitmezsen buradan bütün evi senin birlikte yakıp kül edeceğim. | Open Subtitles | إن لم تقف وتخرج من هنا حالاً سأقوم بحرق المكان بالكامل وأنت بداخله |
En son yardımcı olmaya çalıştığında bir treyleri yakıp kül ettin be. | Open Subtitles | حسناً، في آخر مرة حاولت فيها المساعدة أحرقت مقطورة وسويتها بالأرض |
12 yaşındayken, evini yakıp kül etmiş babasını çok kötü bir şekilde yaralamış. | Open Subtitles | في سن الثانية عشر، أحرق منزلهم وتسبب في جروح بليغة لأبيه تم استجوابه وإطلاق سراحه |
Şimdi ayrılamayız, Ateş Ulusu ormanı yakıp kül etmek üzere. | Open Subtitles | لا يمكن أن نغادر الآن و أمة النار على وشك إحراق الغابة |
Bizimki bir aşk bir kenti yakıp kül edebilirdi. | Open Subtitles | ان حب امثالنا يمكن ان يحرق مدينة بأكملها |
Tanrı'ya yemin olsun, bizi bu durumdan kurtarmazsan bu siktiğimin yerini yakıp kül ederim, orospu çocuğu! | Open Subtitles | اقسم أنني سأحرق عربتك اللعينة إذا سمحت لنا بالصعود خارج هذا اللعين |
Burayı havaya uçuracağız. yakıp kül edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم بتفجير هذه القذارة سوف نقوم بإحراق المكان |
Korkarım ki, her şeyi yakıp kül etmeye muktedirim. | Open Subtitles | أخشى بأنني سأكون على مقدرة لحرق كل شيء عن بكرة أبيه. |
Gece karanlık ve dehşet dolu ihtiyar ama ateş hepsini yakıp kül eder. | Open Subtitles | الليل مظلم ومليئ بالأهوال أيها الرجل العجوز ولكن النار تحرقهم في الحال |
Kardeşime evimizi yakıp kül edeceğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتي أخي أنكِ ستحرقين منزلي؟ |
yakıp kül ettiğin... o kızın arkasından yas tutan bu kalbe de? | Open Subtitles | أن القلب يبكيها انت الذي أمرت بأحراقها ؟ |
Küçük cennetimi yakıp kül ettiler. | Open Subtitles | أحرقوا منزلي الذي كان بمثابة جنّتي على الأرض. |
Şimdi ne yapman gerektiğini biliyorsun. Evi yakıp kül et. | Open Subtitles | والآن أنت تعلم ما عليك فعله، احرق المنزل |