ويكيبيديا

    "yanımızda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معنا
        
    • بجانبنا
        
    • جانبنا
        
    • بجوارنا
        
    • حولنا
        
    • بحوزتنا
        
    • صفنا
        
    • مَعنا
        
    • قريب منا
        
    • بقربنا
        
    • ومعنا
        
    • وأننا هنا
        
    • هُنا مع
        
    • و سوف يرافقون أفراد
        
    • وأحضرنا
        
    yanımızda getirdiğimiz maymunlar, tahminimizden çok daha güçlü ve çok daha zeki. Open Subtitles القرود التي احضرناها معنا كانت اقوى منا واكثر ذكاءا اكثر مما تخيلنا
    Angel'in hep yanımızda yaşamasını istedim ama bu şekilde değil. Open Subtitles لقد رغبت دائما أن تعيش معنا إنجل ولكن ليس هكذا
    Bankaların birikimlerimize el koyacağından korktuğumuz için parayı yanımızda getirdik. Open Subtitles كنا نخاف أن تأخذ البنوك مدخراتنا لذا جلبنا المال معنا
    Ama zaman zaman, hep yanımızda olacaklarını düşündüğümüz insanlar bizi terk eder. Open Subtitles لكن قد يحدث بالحياة أن الناس الذين دائما يكونوا بجانبنا , يذهبوا
    Görüyorum ki hem güzellik, hem de biyoloji bizim yanımızda. Open Subtitles حسناً ، إننى أرى أن لدينا كلا من الجمال و الأحياء فى جانبنا
    Kim bizim yanımızda kim bize karşı bilmiyoruz. Kime ödeteceğiz? Open Subtitles لا نعلم من معنا أو ضدنا، من سنجعله يدفع الثمن؟
    O zaman kapıları açar, şu piçlerden bazılarını yanımızda götürürüz. Open Subtitles حسناً لنمزقهم أفتح الباب و لنأخذ بعض هؤلاء الأوغاد معنا
    Geçen sene bizim yanımızda durmak dışında hiçbir şey yapmadılar. Open Subtitles قضوا العام الماضي في عمل لا شيء غير الوقوف معنا
    İyi ve kötü zamanlarımızda hep yanımızda oldukları için bir teşekkür. Open Subtitles انها طريقة جميلة لقول شكراً للبقاء معنا خلال اوقات الصعود والنزول
    Bu dünyaya geldiğimizde yanımızda onlar var; bu dünyadaki benliğimizi onlar şekillendiriyor; ve bu dünyadan ayrılırken de bizi yalnız bırakmıyorlar. TED نجدهم هناك؛ عندما نولد في هذا العالم يشكلون شخصياتنا لنصبح ما نحن عليه في هذا العالم؛ ويكونون معنا عند الاحتضار.
    Sadece yanımızda bir vaiz olmalı diye düşündüm çünkü dua etmek gerekecek. Open Subtitles أظن أنه يجب أن يكون معنا قسيس لأنه سيكون علينا تلاوة بعض الصلاة
    yanımızda oturuyorsun diye her istediğini yaparım sanıyorsun. Open Subtitles تعتقدين بأنه يحق لك ان تفعلي ما تشائين لكونكِ تعيشين معنا
    Hepsini yanımızda götüreceğiz. Open Subtitles فلتقومـي بدعـوة الجمــيع سنأخذهم كلّهـم معنا
    Düz yol bazen en iyi yoldur. Ama ilk yardım malzemesi de olacak yanımızda sedye, telsiz falan kazaen biri yaralanır diye doktor bile. Open Subtitles هذا الطريق الافضل احيانا يجب ان نحمل ادوات الأنقاذ معنا
    Önce ben kızı yanımızda getirmek istemedim. Open Subtitles فى البداية لم ارغب ان نصطحب المرأة معنا.
    Eğer yarın bizi tahliye ederlerse giderken yanımızda bir sürü şey taşımak zorunda kalmayacağız. Open Subtitles اذن, لو تم طردنا غدا من هنا, فلن نضطر لحمل الكثير معنا
    Şans için yanımızda götürüp bir nehirde suya salacağız. Open Subtitles سنأخذها معنا لتجلب لنا الحظ و نتكها لتسبح فى احد الانهار
    Durmamı, sırt çantamı çıkarmamı ve yanımızda duran polis arabasına ellerimi koymamı söyledi. TED طلب مني التّوقف ونَزْعَ حقيبتي وأن أضع يَدَيّ على غطاء محرك السيارة المركونة بجانبنا.
    Belki bilmiyorsun ama Tanrı da yanımızda, çünkü o da Kuzeylilerden nefret ediyor. Open Subtitles والرب في جانبنا أيضاً لأنه يكره اليانكيز
    yanımızda olmayan, ama olması gereken kişiyi. TED والشخص المفقود الذي عليه أن يقف بجوارنا.
    Kadın o kadar sessiz ki, yanımızda olduğunu neredeyse unutuyoruz. Open Subtitles لاتعلم انها حولنا, أليس كذلك؟ هادئة كما هي.
    Temizle, bile, iyice bile, ve yarın yarışlarda yanımızda olsun. Open Subtitles نظفه، اشحذه ليكون حاداً جداً وأريده بحوزتنا في السباقات غداً.
    Bize silah sağladılar, yanımızda oldular, daima kalbimizde yaşayacaklar. Open Subtitles أنهم سلحونا و قاتلوا فى صفنا و سوف يعيشون إلى الأبد فى قلوبنا
    Bunu da yanımızda götürmek istiyorum. Open Subtitles الذين أظهرو هذا النوع من أُسلوب الالتزام المُفرط أود أن نأخُذ هذه مَعنا
    Böyle bir kaynak yanımızda bulunsaydı, sorun olmayacaktı. Open Subtitles إن كان ذلك الينبوع قريب منا لن تحصل لنا أي مشكلة
    yanımızda kim varsa komşumuzdur ve biz onun için, son mahkemede, Open Subtitles جارنا أيا كان من يسكن بقربنا ونحارب لأجله
    Yolculuk devam ediyor. yanımızda bir kız var. Open Subtitles أمامنا طريق طويل ومعنا فتاة كيف لي أن ألقيها ؟
    yanımızda Tanrı'yla bu topraklarının bizim olduğunu göstermeye geldik. Open Subtitles وأننا هنا في حضرة الرب، وأن هذه أرضنا
    yanımızda Indy'nin yeni yıldızı Çılgın Gagne var. Open Subtitles نحن هُنا مع نجم لامع جديد لمضمار "أندي"، و هو (غاي غانيي).
    Delta'dan arkadaşlarımız yanımızda olmak için gönüllü oldular Federalleri alışveriş sırasında koruyacaklar. Open Subtitles كذلك أصدقائنا من الـ"ديلتا" لقد تطوعوا للعمل بيننا 'و سوف يرافقون أفراد الـ'مارشال في عملية التبادل.
    Tim'i de yanımızda getirdik, çünkü onun da başından bu tür şeyler geçmiş, değil mi, Tim? Open Subtitles وأحضرنا (تيم) لأنه سبق له أن مرّ بتجربة مماثلة، أليس كذلك (تيم)؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد