Benimle aşçıbaşı, müdür ve işyeri sahipleri arasında bir yanlış anlaşılma çıktı. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم بيني وبين الطاهي الرئيسي و المدير و المالكين |
Büyük bir yanlış anlaşılma olduğunu düşündüğümü söyleyerek sözlerime başlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البدء بالقول أعتقد بأن كان هنالك سوء تفاهم كبير هنا |
Bu büyük bir yanlış anlaşılma. Ben hiçbir şey yazmadım... | Open Subtitles | إسمع،إنه سوء تفاهم كبير لم أكتب أي شيء،وسنتحدث بذلك |
Şimdi de bir yanlış anlaşılma olduğunu ve kapitone olanlardan alamayacağımızı söylüyorlar. | Open Subtitles | والأن يريدون إخبارى بأن هناك نوع من سوء التفاهم والأن لا نستطيع الحصول على المقاعد المبطنة |
Bu Three's Company'nin* bir yanlış anlaşılma olan bölümü galiba. | Open Subtitles | هذه الحلقة التي يحدث فيها سوء تفاهم "من "صحبة الثلاثة |
Aslında küçük bir yanlış anlaşılma salatayı satınalan kişiye teşekkür edeceğine ki alana edilmeli Ona teşekkür ettin. | Open Subtitles | وإنما مجرد سوء تفاهم بسيط إذ أنك شكرتها، بدلاً من أن تشكري الشخص المسؤول، عن شراء السلطة الكبيرة. |
Kral'ın huzuruna çıkınca, ona bütün bu savaş olayının sadece korkunç bir yanlış anlaşılma olduğunu açıklayacağım. | Open Subtitles | . عندما التقي بالملك , سأوضح له هذا . كل هذه الحرب ما هي الا سوء تفاهم |
Beğendim. Işıklar karışmıyor, yanlış anlaşılma yok. | Open Subtitles | أنني أحب ذلك لا خطوط إلتقاط , لا سوء تفاهم |
yanlış anlaşılma olmuştur belki. - Kültürel fark. | Open Subtitles | قد يكون هناك سوء تفاهم اخر لاختلاف الثقافات |
İyi, sadece bir yanlış anlaşılma olmuş. Benden, onunla gitmemi istemedi. | Open Subtitles | بخير، كان مجرّد سوء تفاهم لم تكن تريدني أن أرافقها |
Aramızda olabilecek herhangi bir yanlış anlaşılma hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | يمكنك أن تتصلي بي أريد أن أزيل أي سوء تفاهم يمكن أن يكون قد حصل بيننا |
Eminim olmaz, çünkü bu sadece büyük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | و أنا متأكد من أن هذا, فقط سوء تفاهم الذي حصل بيننا |
Bu sadece bir yanlış anlaşılma. Üzgünüm. Bayana bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyle ve ardından... | Open Subtitles | هذا مجرد سوء تفاهم انا اسف، اخبرها انه سوء فهم |
Earl, saat neredeyse 2:00 oldu. Kanalı değiştirip "Kazan,Kaybet ya da Berabere Kal" izleyebilir miyiz? Basit bir yanlış anlaşılma buraya daha basitinden.... ...polisleri ve SWAT takımı da eklenmişti. | Open Subtitles | ايرل، كادت تبلغ الساعة 2، أيمكننا تغيير القناة لمشاهدة اربح، أخسر أو اسحب ؟ سوء تفاهم بسيط لا يبقى بسيطاً أبداً |
Dr. Harrison ile bir yanlış anlaşılma oldu, fakat oniki ay boyunca onun çalışmasını izledim. | Open Subtitles | الطبيب هاريسون و أنا كان بيننا سوء تفاهم لقد شاهدته يعمل عن قرب على مدى عام |
Özür dilerim dün... geceki yanlış anlaşılma için. | Open Subtitles | آسف عن سوء التفاهم الذي حدث ليلة البارحة |
Bir yanlış anlaşılma var! Ne vatan hainliği? | Open Subtitles | لابد ان هناك خطأ ما ماذا تعنون بخيانة عظمي ؟ |
Eski bir erkek arkadaşım. Büyük bir yanlış anlaşılma işte. | Open Subtitles | أوه, إنه صديقي الحميم القديم جداً سوء فهمٍ كبير |
İyi misin? ...yanlış anlaşılma çünkü ben seni suçladığımı zannetmiyordum. | Open Subtitles | إنه سوء فهم لأنني لا أظن كنت أتهمكِ بأيّ شيء. |
Dışarıya çıkıp bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى الخارج وأخبر هؤلاء رجال الشرطة بأنه كان مجرد سوء فهم كبير |
yanlış anlaşılma olmasın. | Open Subtitles | لا تسيء الفهم |
- Bir yanlış anlaşılma olmalı. - İznimiz var. | Open Subtitles | سيدى لا بد من وجود سؤ تفاهم لدينا تصريح |
Amiral konuşuyor. İleride yanlış anlaşılma olmaması adına konuşuyorum. | Open Subtitles | هنا الأدميرال , لن يُوجد سوء تفاهُم لاحقاً |
Ve ikincisi, bu adamın senin üzerinde kötü bir etkisi olduğu konusunda yanlış anlaşılma falan yok. | Open Subtitles | وثانياً لا يوجد سوء تَفاهٌم في الأمر من الواضح أن لهذا الرَجٌل تأثير سىء عَليكِ |
Bu çizgiyi geçersen, yanlış anlaşılma başka bir şeye dönüşür. | Open Subtitles | إن عبرت هذه الحدود فننتقل من سوء الفهم لشيئ آخر |
Bir dakika, bir dakika... görünüşe göre büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | انتظر، انتظر، انتظر ربما كل هذا سوء فهم كبير |
Başka yanlış anlaşılma olmaması için gece vaktinden evvel sokaklardan çekil. | Open Subtitles | أبعد نفسك عن الشوارع قبل قدوم الليل لتفادي أي سوء فهم |
Bir de sana direktörü yeniden bağladım. Bir yanlış anlaşılma olduğunu, benim hatam olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وإني تستَّرت عليك بشأن المدير، أخبرته أنه سوء تفاهم، أيْ خطئي |
Dünyanın bugünkü hâliyle zıtlaşma ve yanlış anlaşılma seviyesinde iki adamın kış vakti tenha bir yolda durup sakince ve mantık çerçevesinde konuşması. | Open Subtitles | حالة العالم اليوم ومستوى الصراع وسوء الفهم حيال تمكن إثنان من الرجال من الوقف وحيدين بالطريق في الشتاء والتحدث بهدوء وبعقلانية |