Bir çocuk vardı, ondan gerçekten hoşlandım ama neler yapabildiğimi öğrenince, tamamen çıldırdı. | Open Subtitles | كان هناك واحد و أنا أحببته حقاً ولكن عندما أكتشف ما الذي أستطيع فعله هو أخافه كلياً |
Ne yapabildiğimi göstermemi isteyecekler. | Open Subtitles | انهم يريدون مني ان أظهر لهم ما أستطيع فعله |
Ve de buranın içerisinde neler yapabildiğimi düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | في أضعف حالاتي دون سحر ثمّ فكّرا بما أستطيع فعله هنا |
Kitapta olacaksam, en azından neler yapabildiğimi göstermeme izin ver. | Open Subtitles | ان كنت سوف اكون في الكتاب على الأقل دعيني اريك ما استطيع فعله |
9 yaşımdayken ne yapabildiğimi biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت الذي استطيع فعله عندما كنت في التاسعه |
Bu yüzden yapabildiğimi yaptım, silkeledim, her neyse. | TED | ولذا فعلت ما يمكنني القيام به وأنا أرتعد على أية حال. |
İnsanlara neler yapabildiğimi gösterdiğimden benden korktular. | Open Subtitles | عندما أريت للناس ما أنا قادر عليه، خافوا مني |
Evet, bak, sadece bunu yapabildiğimi kanıtlamaya çalışıyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | نعم, أحب أن أثبت لنفسي أنني أستطيع أن أفعل هذا, هذا كل ما في الأمر |
Okla neler yapabildiğimi gördünüz. Kılıçla yapabileceklerimi görmek istiyor musunuz? | Open Subtitles | رأيتَ ما أستطيع فعله بسهم فهل حقّاً تريد رؤية مهارتي بالسيف؟ |
Benim bıçakla neler yapabildiğimi gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ما أستطيع فعله بالسكاكين؟ |
Ne yapabildiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | و أنت تعرف ما أستطيع فعله |
Bir sabunla neler yapabildiğimi görünce şaşıracaksın. | Open Subtitles | ستتفاجأين بما استطيع فعله بقالب الصابون |
Bana bir şans ver, kocacığım neler yapabildiğimi sana göstereyim. | Open Subtitles | ... اعطني فرصة يا زوجي لكي أُجعلك ترى ما استطيع فعله |
Neler yapabildiğimi bilsen şaşarsın. | Open Subtitles | ستتفاجأ بما استطيع فعله |
- Selam! - Selam! - Ben de tam Michelle'e ne yapabildiğimi göstermek için hazırlanıyordum. | Open Subtitles | كنت على وشكل الأستعداد لإظهار ميشيل ما يمكنني القيام به. |
Etrafa sor soruştur derdim McDeere ama daha önce de karşı karşıya gelmiştik o yüzden benim neler yapabildiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | سأخبرك أسأل حولك, مكدير لكن تجادلنا ضد بعض من قبل لذا أنت تعرف ما أنا قادر عليه |
Kendi saçımı yapabildiğimi keşfettim. | TED | اكتشفت أنني أستطيع تصفيف شعري بنفسي. |