Ayrıca, Yapacak başka bir şey bulamadım. | Open Subtitles | الاهتمام بالناس, ياله من ضعف, صحيح؟ بالإضافة إلى أنه ليس لدي شيء آخر لأفعله. |
Yapacak başka işimiz olmamasından kaynaklanan öylesine bir iş mi? | TED | هل لأنها خيار سهل؛ ليس لدينا شيء آخر للقيام به؟ |
Bu gece Yapacak başka bir şeylerin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر تفعلينه الليلة؟ |
Bu gece Yapacak başka bir işim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لفعله هذه الليلة آه، ماذا؟ |
Şimdi, biriniz ayaklanıp bu görevi üstlenebilir. Yoksa Yapacak başka birini bulurum. | Open Subtitles | وواحد منكم سيتطلع ليكون على قدر التحدي، أو سأجد شخصا آخر ليفعل ذلك. |
Ya iyi bir plan bulursunuz ya da plan Yapacak başka birilerini bulurum. | Open Subtitles | اما أن تكتشق خطة لاخراجها من هناك أو سأجد شخصا آخر يفعل ذلك |
Yapacak başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لكننا نلعب منذ 8 ساعات لا يسعنا التفكير في أي شيئ آخر نفعله |
Bu yüzden otobüs gelene kadar Yapacak başka bir şey bulabilir misin? | Open Subtitles | لذا إن كنت تستطيع أن تجد شيئاً آخر لتفعله حتى يأتي الباص؟ |
Yani bu köpek işi olmazsa bu tasma kayışlarıyla Yapacak başka bir şey bulmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لذا فإذا لم تنجح قضية الكلب هذه تعلمين علينا إيجاد شيء آخر لنفعله بهذه الرابطات، تعلمين ؟ |
Sonuçlara göre 100 kişi kalacak 24 kişi Yapacak başka birşey bulacak. | Open Subtitles | مستندة على النتائج، 100 منكم سيبقى 24 منكم سيجد شيء آخر ليقوم به. |
Bizi yalnız bırakabilirsiniz Albay, sizin Yapacak başka işleriniz vardır. | Open Subtitles | يمكنك تتركنا الآن، ايها العقيد لديك أشياء أخرى للقيام بها |
- Yapacak başka işlerim var. | Open Subtitles | -جديًّا ألا تعتقد بأنّ لديّ أمورًا أفضل لفعلها! |
Yapacak başka ne işim var? | Open Subtitles | ماذا أفعل غير ذلك؟ |
Sadece ziyarete. Yapacak başka işim yoktu. | Open Subtitles | . مجرد زيارة ليس لديّ شيء آخر لأفعله |
Yani, galiba Yapacak başka bir işim yok. | Open Subtitles | أقصد, لا أظن أن لدي أي شيء آخر لأفعله |
Sen yapmazsan, Yapacak başka birini bulmak zorunda kalacağım sanırım. | Open Subtitles | إذا لم تستطع القيام بهذا إذا أعتقد بأنني سأحتاج إلى شخص آخر للقيام بهذا |
Yapacak başka bir şey olmadığında televizyon izlemek ne güzel, değil mi? | Open Subtitles | من الجميل مشاهدة التلفزيون عندما لا يكون لديك شيء آخر للقيام به أليس كذلك؟ |
Bu gece Yapacak başka bir şeylerin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك شيء آخر تفعلينه الليلة؟ |
O zaman Rinaldo'yla Yapacak başka işler bulacağız. | Open Subtitles | أعتقد بأنّه يتوّجب علينا إيجاد أمرٍ آخر لفعله |
Bunu Yapacak başka birini bulamaz mısın? | Open Subtitles | حسنٌ، ألا يمكنك أن تجد شخصاً آخر ليفعل هذا ؟ |
Ve bu arada bugün Rudy'i almaya gideceğim çünkü Yapacak başka kimse yok, zamanım olunca birini bulacağım. | Open Subtitles | أوه , وعلي ان أذهب لأجلب رودي هذا اليوم لأنه لا يوجد شخص آخر يفعل ذلك سأجد شخصا آخر عندما يكون لدي وقت |
Yapacak başka bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ مِن وجود شيءٍ آخر نفعله. |
Baksana bu akşam film gecesi yapıyoruz, eğer Yapacak başka bir işin yoksa neden bir ara uğramıyorsun. | Open Subtitles | إستمع، سنقيم ليلة فيلم السهرة وإذا لم يكن لديك أي شئ آخر لتفعله لماذا لا تعرج علينا؟ |
Bu boktan yerde Yapacak başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء آخر ! لنفعله مع هؤلاء الحمقى |
Neyse, boşver. Yapacak başka birisini bulurum. | Open Subtitles | إنسى الأمر سوف أجد شخص آخر ليقوم بذلك |
İnternette Yapacak başka bir sürü şey var! | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء أخرى للقيام على شبكة الإنترنت. |
Yapacak başka ne var ki? | Open Subtitles | و ماذا أفعل غير هذا؟ |
Veya bunu senin için Yapacak başka birini bul. | Open Subtitles | أو إيجاد شخصاً ما يفعلها بالنيابة عنك |
O günden sonra Yapacak başka şeyler buldum. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين ، عثرت على أشياء أخرى لأفعلها |