Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç Yapmadığım bir şeydi. | Open Subtitles | أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة |
Sana yıllardır yapmadığım, bir şey yapacağım. Kocama bundan nefret ettiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | سأقوم بفعل شئ لم أفعله منذ سنوات وأخبرتي زوجي أنني لا أحبه |
Yapmadığım bir şey yüzünden bir günümü daha hapishanede geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني قضاء يوم آخر في السجن لأمر لم أفعله |
"Çarşamba günü Yapmadığım bir resim yüzünden başım derde girdi. | Open Subtitles | يوم الأربعاء حدثت لي متاعب بسبب رسم لم اقم به |
Valla, ben de Yapmadığım bir eşek şakası yüzünden suçlandığım için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأنه تم لومي على مقلب لم أرتكبه |
Ben suçsuz bir adamım! Ben Yapmadığım bir şey için 15 yıI hapis yattım! | Open Subtitles | لقد قضيت 15 عاما في السجن لجريمة لم أرتكبها |
Böyle konuşmaya devam edersen Yapmadığım bir şey için hapse gireceğim. | Open Subtitles | تتحدثثين الى بهذه الطريقه وكأنى سأدخل السجن لشيىء لم أفعله |
Gerçi daha önce hiç Yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. | Open Subtitles | بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله. |
Gerçi daha önce hiç Yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. | Open Subtitles | بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله |
O gün hayatımda hiç Yapmadığım bir şey yapmıştım. | Open Subtitles | فعلتُ شيئا ذلك اليوم لم أفعله أبدا في حياتي |
Bunu kullanalım. Bu çok ilginç bir teori ama Yapmadığım bir şeyi itiraf edemem. | Open Subtitles | إنها نظرية مثيرة،لكنى لا أستطيع الاعتراف بشئ لم أفعله |
Hayır. Sen İtalya'dayken daha önce hiç Yapmadığım bir şeyi yaptım. | Open Subtitles | لا,بينما أنتى فى ايطاليا فعلت شيئ لم أفعله من قبل |
Asla. Yapmadığım bir şey için ölmeye niyetim yok. | Open Subtitles | مطلقاً , أنا لن أموت بسبب شيء لم أفعله حتي |
Özür dilerim uzun zamandır yoktum ama şimdi yirmi yıldır Yapmadığım bir şey yapacağım. | Open Subtitles | أنا آسف أنني غبت عنّكِ كثيراً لكنني سوف أفعل شيئاً لم أفعله منذ عشرين سنة |
Şimdi de burada Yapmadığım bir şey için yargılanıyorum. | Open Subtitles | على شيء لم أفعله لم تلاقي هذه المرأة من قبل؟ |
Yine de onunla, daha önce hiç Yapmadığım bir şey yapıyorum. | Open Subtitles | و لكن رغم ذلك ، فأنا أقوم معها بشئ لم أفعله من قبل قط |
Mükemmel biri değilim ama Yapmadığım bir şey için suçlanmak istemiyorum! | Open Subtitles | انا لست كاملة لكن لا اريد ان اتهم بشيء لم اقم به |
Bana Yapmadığım bir şeyi kabul ettirmeye çalışıyorsun. Seni kaçırdığı zaman Nikita ve sen ne konuştunuz? | Open Subtitles | أن تحاولين جعلي أن أعترف بشئ لم اقم بفعله |
Belki kendim Yapmadığım bir operasyonda övgüleri de aldım ama Oscar'ın hayatını en az senin kadar kurtardığımı kabul etmiyorsan, sen de en az benim kadar kibirlisin demektir. | Open Subtitles | وربما اخذت فضل عملية لم اقم بعملها كلها لكن ان لم تستطيعي انتِ الاعتراف بأنني قد انقذت حياة اوسكار بقدر انقاذكِ له , فأنت على قدر الافتخار بنفسك ايضاً |
Etrafımı izleme izni istiyorsunuz, böylece Yapmadığım bir şeyden dolayı beni hapse gönderebilirsiniz. | Open Subtitles | جلّ ما تريدينه هو موافقة على ملاحقتي ليتسنّى لك إرسالي إلى السجن لجرم لم أرتكبه |
Daha önce hiç Yapmadığım bir sarhoşluk hatası yaptım! | Open Subtitles | لقد ارتكبت للتو الخطأ الواحد تحت السكر الذي لم أرتكبه أبدا |
"Ben asla... Yapmadığım bir şeyin suçunu kabul edecek değilim!" | Open Subtitles | لا يمكنني تلقي اللوم عن ذنب لم أرتكبه |
Ben Yapmadığım bir şey için 15 yıl hapis yattım! | Open Subtitles | لقد قضيت 15 عاما في السجن لجريمة لم أرتكبها |