İyi bir şey yapmak istiyorsan, burada öğrenebilirsin. | Open Subtitles | تقول أنك تريد أن تفعل أشياء جيدة فى العالم الحقيقى , هذا هو المكان للتعلم |
Benim için bir şey yapmak istiyorsan kalem ve kâğıt getir. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تفعل شيئاً من أجلي، أحضر لي قلم وبعض الأوراق. |
Ama sanırım senin düşüncen şuydu: ne yapmak istiyorsan onu yap. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أن تلك هي طريقتك تقوم بكلّ ما تريد فعله. |
Libby için hoş bir şey yapmak istiyorsan buradan üç kilometre ötede güzel bir kumsal var. | Open Subtitles | إن أردت أن تفعل شيئاً لطيفاً لـليبي هناك شاطئ جميل على بعد 3 كيلومترات من هنا |
Eğer Haley için güzel bir şeyler yapmak istiyorsan... traş makinesi satın almayı deneyebilirsin. | Open Subtitles | تعرف, إذا أردت فعل شيء لطيف من أجل هايلي ربما عليك استخدام ماكينة الحلاقة |
Bunu gerçekten yapmak istiyorsan sanıyorum seni anlıyorum. | Open Subtitles | اذا حقا كنت تريد فعل هذا اعتقد اني افهم هذا |
İyi bir şey yapmak istiyorsan hiç tereddüt etme. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تكون قد أخطأت في تقديري إذا أردت أن تقوم بشيء جيد, لا تتردد |
Bunu şimdi yapmak istiyorsan, kapıyı kapat. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تفعل هذا الآن فأغلق الباب |
Yapacak işlerin varsa git yap. Burada bir şeyler yapmak istiyorsan da git otur. | Open Subtitles | إذا كان لديك أشياء تقوم بها، فافعلها إذاً إذا كنت تريد أن تفعل ذلك هنا، فلتجلس |
Eğer benim için bir şey yapmak istiyorsan o zaman burada kalan ailemle biraz ilgilen yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تفعل شيئا بالنسبة لي عائلتي ساذجة قليلا عندما يتعلق الأمر التعامل مع العالم |
Şimdi, ne yapmak istiyorsan yap, ama şunu bir düşün: | Open Subtitles | الآن ، إفعل ما تريد فعله لكن ، فكّرُ بشأن هذا |
Libby için güzel bir şey yapmak istiyorsan buradan üç kilometre ötede güzel bir kumsal var. | Open Subtitles | إن أردت أن تفعل شيئاً لطيفاً لـليبي هناك شاطئ جميل على بعد 3 كيلومترات من هنا |
Bir şey yapmak istiyorsan şu çarşafı katlamama yardım et. | Open Subtitles | لو أردت فعل شيء ما ، يمكنك مساعدتي في طي هذه الملاءة |
Doğru şeyi yapmak istiyorsan, silahını bana ver, ve bırak seni teslim edeyim. | Open Subtitles | إذا كنت تريد فعل الصواب، أعطني ذلك المسدس و دعني أعتقلك |
Yeni bir işe başlamak ya da yatırım yapmak istiyorsan ihtiyacın olan ne varsa verebilirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن تبدأ وظيفة جديدة .. أو تستثمر فى شىء ما .. أستطيع أن أعطيك ما تريد |
Başka bir şey yapmak istiyorsan yap o zaman. | Open Subtitles | حسناً، إن كنت تريد القيام ..بشيء آخر فافعل ما يحلو لك |
Benim için bir şey yapmak istiyorsan burada kal, gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بفعل شيء لأجلي فابقى هنا, لا أريدك أن تذهب. |
Çıkmak istiyordun, çıktın. Ekmek yapmak istiyorsan, yap. | Open Subtitles | إن أردت التوقف، فلك ذلك إن أردت إعداد الخبز، تفضل في أمان الله |
Yani, hayatının geri kalanı boyunca bunu yapmak istiyorsan tamam. Tamam mı? Hiç çekinme. | Open Subtitles | اذا اردت ان تفعل هذا لبقية حياتك انت حر لكن لا تطلب ان احترم هذا |
Bunu gerçekten yapmak istiyorsan annenle babanı buraya getirmelisin. | Open Subtitles | حسناً، إن أردت القيام بذلك حقاً، فلا بد من موافقة والديك على ذلك. |
Ödev yapmak istiyorsan diğer odaya git. | Open Subtitles | إذا تريد أن تؤدي واجبك المنزلي إذهب إلى الغرفة الأخرى |
Benim için gerçekten birşey yapmak istiyorsan, kes ağlamayı. | Open Subtitles | لو تريدي أن تفعلي شيئا من أجلي توقفي إذن عن تمثيل هذا المشهد الآن |
Bu işi yapmak istiyorsan, öğrenmen gereken ilk şey dakiklik. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تريدين هذه المهنة فأول شيئ يجب تعلمه هو الدقة في المواعيد |
Bunu yapmak istiyorsan fazladan 70 dolay ödemelisin. | Open Subtitles | إذا أردتَ فعل ذلكَ, ادفع 70 دولار أكثر |