| Çünkü Yapman gerekeni biliyorsun. Ve o an geldiğinde, hazır olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لأنك تعلمين ما عليك فعله وعندما يحين الوقت، أتوقع أن تكوني مستعدة |
| Düğünün gerçek olması için Yapman gerekeni biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما عليك فعله أمام الحاضرين ليصبح الزواج حقيقيا؟ |
| Roma'daki tüm İtalyanların tepesini attırdık, git ve Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | ولالن قد تبولنا على كل الايطاليين في روما افعل ما يجب عليك فعله |
| Yapman gerekeni yapıyorsun. Ne pahasına olursa olsun hayatta kalıyoruz. | Open Subtitles | إفعلي ما عليكِ فعله مهما كلف الثمن يجب أن ننجو |
| Sen Yapman gerekeni yapmak zorundasın ama çocuklarla ilgili söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | لكنك ستفعل ما يجب فعله انا اقصد ما قلته بخصوص الاطفال |
| Zamanımız bitiyor ama içinde bir yerde Yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | كاد الوقت ينتهي أيتها المتصلة لكنك تعرفين في أعماقك ماعليك فعله شكراً على الإتصال حظاً موفقاً |
| Sen sadece yardımcı kaptan olarak görevini Yapman gerekeni yapıyordun. | Open Subtitles | أنت ببساطة فعلت ما عليك فعله كـ نائب كابتن |
| Yok yok. Yapman gerekeni yap. Benim kurtardığım hayatını yaşa. | Open Subtitles | لا لا ، افعل ما عليك فعله عش بحياتك ، التي أنقذتها |
| Çabuk, çabuk, çabuk. Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | حسناً ، أسرعي ، أسرعي ، أفعلي ما عليك فعله |
| İşleri yoluna koymak için Yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | عليك ان تفعل كل ما عليك فعله لجعل الأمور في نصابها الصحيح |
| Ama pisliğin tekiysen ve fakir mutsuz kızların... pantolonlarını indirmek istiyorsan... Yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | لكن إن كنت تحاول أن تسحر فتاة مسكينة ذات حظ سيء يجب أن تفعل ما عليك فعله |
| Çocuklarla beraberken, Yapman gerekeni yaparsın. | Open Subtitles | لما تكون مع الأصحاب عليك فعل ما عليك فعله |
| Pekala. Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | حسنا , لتقوم بما يجب عليك فعله ولكن بسرعة |
| Hoş bir şey olmayabilir ama birtakım durumlarda Yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | قد لا تكون جميله ، ولكن في معظم الاوقات ، يجب ان تفعل ما يجب عليك فعله |
| Sen de kendi payını ödemek için Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | وأنتِ أفعلي ما عليكِ فعله لتغطية تكاليف نصيبك. |
| İkincisi, mantıklı davranırsın Yapman gerekeni yaparsın, yatırımcıları memnun edersin serbest piyasa ekonomisini yürütürsün. | Open Subtitles | الطريقة الثانية هي أن تستخدم حواسك تفعل ما يجب فعله تجعل المستثمرين سعداء |
| Ne Yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ماعليك فعله |
| Bugün yap, yarın Yapman gerekeni... ve şimdi yap, bugün Yapman gerekeni. | Open Subtitles | .. إفعل اليوم ، ما يجب أن تفعله غداً . وإفعل الآن ، ما يجب أن تفعله اليوم |
| Harika baş ettin. Yapman gerekeni tamamen yaptın. | Open Subtitles | لقد تعاملت بشكل رائع فعلت بالضبط ما توجب عليك فعله |
| Yapmak istediğini başarmak için Yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | افعل ما يتوجب عليك فعله افعل ما تريد فعله |
| Yoksa Yapman gerekeni yaparsın, ben de aynısını yaparım. | Open Subtitles | ،ما عدا ذلك، عليك أن تفعل ما تريد وسوف أقوم بالمثل |
| Sırtın duvara karşı, ve sadece sen ve o, Yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | يكون ظهرك إلى الحائط و لا يوجد إلا أنت و هو عليك القيام بما ينبغي عليك القيام به |
| Sen çok önceden Yapman gerekeni, adamını geri alıyorum. | Open Subtitles | ما ينبغي عليك فعله منذ مدّة استرجاع رجلنا |
| Bip sesinden sonra Yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | الصافرة قادمة تعرف ما عليك ان تفعل |
| Sen git ve Yapman gerekeni yap döndüğünde biz yine burada olacağız. | Open Subtitles | انت اذهب وافعل ما عليك فعلة و سنكون هنا حينما تعود حسنا |
| Yapman gerekeni biliyorsun. | Open Subtitles | "أنصت، تعلم ما عليك فعلّه" |
| Yapman gerekeni yap, ben de aynısını yapacağım. | Open Subtitles | قم بما يجب عليك القيام به وانا سوف اقوم بالمثل |