Bugün iki dakikalık telefon görüşmesi ile yarım günlük emek tasarrufu ediyoruz. | TED | اليوم هم يختصرون نصف يوم من العمل في مكالمة هاتفية لاتتجاوز الدقيقتين. |
Uzakta değil. Hemen dağın arkasında, atla yaklaşık yarım günlük yol. | Open Subtitles | إنه ليس بعيداً , يقع خلف الجبل حوالي مسيرة نصف يوم |
Buradan yarım günlük mesafede bir ileri karakol var. | Open Subtitles | هناك نقطة حدود مسافة نصف يوم قيادة من هنا |
Yıldız geçidinden yarım günlük yürüme mesafesinde konuşlanmış. | Open Subtitles | أنه يقع على مسيرة نصف يوم من الباب مشيا على الأقدام |
Ya da onlardan geriye kalanlardan. Ve de yarım günlük erzak. | Open Subtitles | و مؤن لنصف يوم. |
Bu yarım günlük bir iş. - Bu şartlarda mümkün değil. | Open Subtitles | هي على خطا,انها وظيف بدوام جزئي فلذلك اتصور انها لن تنفع معكي. |
yarım günlük okul tatili için ayağını yakabilir. | Open Subtitles | قد يشعل حريقاً في قدمه مقابل نصف يوم راحة من المدرسة |
Yani sıradaki kontrol noktasına yarım günlük araba yolu var. | Open Subtitles | لذا سيكون أمامنا نصف يوم من القيادة حتى نقطة الفحص التالية |
İzler şu yoldan devam ediyor fakat bunlar en az yarım günlük. | Open Subtitles | آثارها تقودنا إلى هذا الدرب ، لكنها قدّ عبرت من هنا مُنذ نصف يوم على الأقل. |
yarım günlük yürüyüş. | Open Subtitles | إنه مسافة نصف يوم على الأقدام يمكننا أن نفعل ذلك في ساعتين |
Bağımlılar ve çalışan kızlar için yarım günlük tarifeler. | Open Subtitles | معدلات نصف يوم للمخدرات والفتيات العاملات |
yarım günlük deniz yolculuğu seni bekliyor, ...rüzgara göre değişebilir. | Open Subtitles | سيكون حوالي نصف يوم إبحار. استناداً على الرياح. |
Burasının güneyinde, yarım günlük yolda rastladığım askerler hakkında onu uyarmaya geldim. | Open Subtitles | جئت هنا لتحذيره من جنود سلاح الفرسان صادفتهم في الأرجاء، بمسيرة نصف يوم جنوب هذا المكان |
Arazi aracının yakıtı bitti, ancak yürüyerek yarım günlük yolumuz var. | Open Subtitles | الدراجة النارية الرباعية بلا وقود ونحن،على بعد مسيرة نصف يوم |
Bak, Seddon'a yarım günlük mesafede, Bazı cesetlerle karşılaştım. | Open Subtitles | ، "كما تعرف ، بعد نصف يوم من مغادرتي "سيدون مررتُ ببعض الجثث |
yarım günlük yolculuk seni gizli bir yola getirecek. | Open Subtitles | رحلة نصف يوم ستوصلك الي الطريق الخفي. |
yarım günlük iznim için uzak. | Open Subtitles | حسناً، إنهُ بعيدٌ قليلاً لمدة نصف يوم |
yarım günlük uzaktaki Pakita, Gardez'de yapılan baskın hakkında haberler okumuştum. | Open Subtitles | لكنني قرأت عن غارة في "غارداز"، مسافة نصف يوم بالسيارة في ولاية "باكتيا". |
Ona, yarım günlük ücretiyle Omaha'ya bir bilet ver. | Open Subtitles | أعطه تذكرة إلى أوماها وأجرة نصف يوم. |
- Zaten bir işin olduğunu söyleyebilirdin onlara. - Evet ama yarım günlük! | Open Subtitles | ــ أن لديكِ وظيفة بالفعل ــ مازالت بدوام جزئي |