Bu yaranın iyileşmesi zaman alacak. Bu lükse sahip değilim. | Open Subtitles | هذا الجرح سيأخذ وقت للشفاء وأنا لا أملك هذا الوقت |
Umarım başındaki yaranın ne kadar stil sahibi olduğunu söylediğimde kötü olduğumu düşünmezsin. | Open Subtitles | أتمنى ألا تعتقد أني شرير بسبب سؤالي عن كيفية حصولك على هذا الجرح |
- Doğru. yaranın etrafında silahtan ileri gelen çember şeklinde sıyrıklar var. | Open Subtitles | أطراف قصاصات الجرح تعود إلى جانب السلاح مما يخلق هامش محيطي للكشط |
Doktor, kalçasındaki yaranın öldürücü bir yara olmuş olması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول الطبيب أن الجروح داخل فخذه كانت قاتلة |
yaranın içinden sarı bir iplik parçası çıkardık. Kravatından olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | سحبنا ليف أصفر من جرح الرقبة أعتقد أنه من ربطة عنقه |
Çok kan var biliyorum. yaranın üzerine bastırmaya devam edin. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الدماء لكن عليك إبقاء الضغط على الجرح |
yaranın oluşum karakteristiği, bir ya da birden fazla darbeyi destekliyor. | Open Subtitles | الجرح لديه خصائص لحرج يحدث من ضربه واحده و ضربات متعدده |
İç kanaması var ve belki yaranın içinde cam kırıkları olabilir. | Open Subtitles | هناك نزيف داخلي و ربما هناك فتات زجاج بقيت في الجرح. |
İşte yaranın 11 hafta sonraki görüntüsü. | TED | هكذا كان شكل الجرح بعد 11 أسبوع من العلاج |
orada bir şey yapıyoruz, ve onu yaranın üstüne ekliyoruz ve ikisini de almasını deniyoruz. | TED | حيث نقوم بعمل شيء ما هنا ثم نقوم بزرعه على مكان الجرح حتى يتم التئامهما |
yaranın içinden bir kaplumbağa çıktı, yüzüp gitti giderken de deniz ile kara arasında birbiri ardına rahatça geçişler yaptı. | TED | خرجت سلحفاة من الجرح وسبحت بعيداً، وهي تتناوب بسهولة بين البحر واليابسة. |
İşte böyle görünüyor. Yüzlerce kan damarı, yaranın ortasında büyüyor. | TED | وهذا هو ما تبدو عليه في الحقيقة. مئات من الأوعية الدموية تنمو جميعها و تتجه إلى منتصف الجرح. |
Sonra onu ormanda ölüme terk ettiler. Yapraklar yaranın üstüne geldi ve yara kendi kendine iyileşti. | Open Subtitles | لقد تركوه ليموت في الغابة الأوراق غطت الجرح وشفته |
yaranın çevresinde yanık izleri olduğunu hatırlayacaksınız. | Open Subtitles | لعلك تتذكر أنه كانت هناك دلائل على علامات حارقة حول الجرح |
Bu olayda, parmak izi yoktu... yaranın yeri yüzünden... diş kayıtları işe yaramadı. | Open Subtitles | في هذه القضية، لا توجد أيّ بصمات في الملف وتقرير طبّ الأسنان لم يفدنا بشيء بسبب موقع الجرح |
Eski savaş yaranın izi de. | Open Subtitles | إذاً أهذا الجرح تمّ خلال حربك القديمة بالجوار |
-Cam olabilir. Açık yaranın içinde küçük parçalar bulduk. | Open Subtitles | ربما، زجاج لقد وجدنا قطع صغيرة بداخل الجرح |
Yüzünüzdeki yaranın açıkça göründüğünü söylediniz. | Open Subtitles | تقول بأن الجروح التي كانت على وجهك كانت واضحة تماماً ، صحيح ؟ |
-Çünkü orada beynin var. Çünkü kafadaki bir yaranın kıçımdakinden daha çok acıtacağını biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أَعْرفُ أن جرحا في الرأس يَؤذي أكثر مِنْ جرح في المؤخرة. |
Sağ gözünün üstündeki yaranın nasıI olduğunu anlatacak kadar uzun zamandır. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة تكفي لأعرف كيف حصل على تلك الندبة فوق عينه اليمنى |
Endişelenme, yaranın çevresini temizleyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلق، سأجفف المنطقة حول جرحك فحسب |
Görünüşe göre, deliğin altında bulduğumuz aşınma, aslında daha büyük bir yaranın alt kısmı. | Open Subtitles | يبدو أنّ الكشوط التي وجدناها أسفل الحفرة هي في الواقع القاعدة لجرح أكبر. |
yaranın ölmeden önce oluştuğu anlaşılıyor. | Open Subtitles | بُقعة الدمّ تُشير إلى أن الإصابة حدثت قبل وفاتة |
Bu aşınmaya ne neden olduysa aynı zamanda yaranın üst kısmındaki bir kemiği de parçalamış. | Open Subtitles | أياً كان ما سبّب الكشوط، يبدو أنّه تقطّع، لجزء من عظمة بالقرب من أعلى الجُرح. |
Pekala, madem öyle belki de bu yaranın sebebi sivri bir cisimle vurulmasıdır. | Open Subtitles | حَسناً، إذا تلك الحالةُ، هذا الجرحِ قَدْ يُشيرُ إليه صدمة قوةِ shar p. |
Keşke bilseydim ama taslak yaranın gerçek boyutunda. | Open Subtitles | لا أعلم ذلك لكن الرسم هو الحجم الحقيقي للجرح |
Hala taze bir yaranın içerisinde yaşıyorum." | Open Subtitles | جرحٍ مازال جديداً |