| Şimdi lütfen, birazdan gelecek olan eleştirim için konu belirlememe yardımcı ol. | Open Subtitles | بالكاد أصبحت صحيحة ثانيةً الآن إن سمحتِ، رجاءً ساعديني في اختيار موضوع.. |
| Seni bu anda tutabilme gücünü bulabilmem için bana yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعديني في العثور على القوة التي تُبقيكِ في هذه اللحظة. ابقِ معي. |
| Kardeş Boulton, Kardeş Jackson'a atları bağlamalarında yardımcı ol. | Open Subtitles | الاخ بولتون ساعد الاخ جاكسون بالعناية بامتعتهم |
| Yardım etmek istiyorsan unutmama yardımcı ol, lütfen. | Open Subtitles | اذا تريد ممساعدتي ساعدني على النسيان. أرجوك |
| Ona çıkış yolu göster ve böyle kötü bir cezadan kurtulmasına yardımcı ol. | Open Subtitles | أظهر له السبيل للشجاعة، و ساعده على تحرير روحه من هذا العقاب القاسي |
| Bak ne diyeceğim, annenle biraz durup bebeğe bakmasında yardımcı ol, geri geldiğimde hâlâ gitmek istiyorsan seni götürürüm. | Open Subtitles | ساعدي أمك بالعنايه بالطفل و عندما أعود لو ظللت تريدين النزول سآخذك |
| Hemşireyi izlemesinde yardımcı ol. Huck? Seni bulmak için nereye bakacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | ساعديه في البحث عن الممرضة هاك؟ كدتُ لا أعرف أين أبحث عنك |
| Eğer onu bu kadar seviyorsan sorunun ne olduğunu anlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | إذا كنت تحبينها فيجب عليك مساعدتي في تسوية هذه المشكلة |
| Haydi bana yardımcı ol, benim cesur kızım. | Open Subtitles | لكن رجاء ساعديني ابنتي الصغيرة الشجاعة. |
| Hastanemin, bu insanların hayatlarını mahvettiğinden emin misin? O zaman bunu kanıtlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | إن كنت متأكدة للغاية بأن مستشفاي عبثت بحياة هؤلاء الناس إذن ساعديني لإثبات هذا |
| Sana yardım etmeme izin vermezsen seni kesip çıkarırlar. O yüzden lütfen bana yardımcı ol. | Open Subtitles | إذا لم تدعيني أساعدكِ فإنه سيخرجهم , سيقطعك هنا لذا أرجوك ساعديني بهذا الأمر |
| Hey, küçük kardeş. Sadece kendin için çalışma. Ablana da çalışması için yardımcı ol. | Open Subtitles | كانغ سان , لا تعلَم نفسك فقط , ساعد أختك لكي تتعلم أيضا |
| Bu bitkileri geçmeliyiz. Anneye yardımcı ol, tamam mı? | Open Subtitles | يجب المرور خلال هذه النباتات ساعد أمك للمرور خلال هذه النباتات |
| Tüm bu yaptıklarına değecek kadar sana ne yaptığımı anlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدني على فهم الشيء المروع الذي قمت به ضدك والذي يستحق عناء القيام بكل هذا |
| Seni hayatta tutmama yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدني على إبقائك على قيد الحياة |
| Ona yardımcı ol ve onunla birlikte ülkene dön. | Open Subtitles | ساعده في ذلك، واركب معه للعودة الى الوطن. |
| Bak ne diyeceğim, annenle biraz durup bebeğe bakmasında yardımcı ol, geri geldiğimde hâlâ gitmek istiyorsan seni götürürüm. | Open Subtitles | ساعدي أمك بالعنايه بالطفل و عندما أعود لو ظللت تريدين النزول سآخذك |
| Daisy, sebzelere yardımcı ol. | Open Subtitles | تفضل ديزي ساعديه بوضع الخضروات |
| Bacaklarını çekmen gerek. Bana yardımcı ol! Hadi! | Open Subtitles | يجب عليك أن تدفعي بقدميك يجب عليك مساعدتي |
| Tamam, o zaman sen bana çizgimde kalmamda yardımcı ol bende sana hızlanmanda yardımcı oluyum. | Open Subtitles | حسناً ساعدني في خطوطي، وراح اساعدك في تطوير سرعتك. |
| - Kırıcının tekrar işe yaramasında bize yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدينا ان نجعل الدسربتر يعمل ثانية حتى اذا عملت |
| Birazcık yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدْني قليلاً. |
| Çoğaltmasına ve dağıtmasına yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعديها أن تصنع نسخ منها و تكتبها بخط يدها |
| Bayan Blair'le git ve alışverişine yardımcı ol! | Open Subtitles | (إذهب مع السيدة، (بلاير وساعدها في تسوقها |
| Saat 1'e geliyor, Maggie. Eldivenlerini giy de Bayan Ellyn'a yardımcı ol. | Open Subtitles | إنها قاربت على الساعة الواحدة خذي قفازيك وساعدي السيدة ,ألين |
| Hatırlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | فساعديني على تذكّر ذلك. |
| - Bu benim telefon seksi sesim. Haydi Charlie, biraz yardımcı ol. | Open Subtitles | صوتي أنه الجنس الهاتفي ، هي تفاعل معي |