Bazı güçlü kişilerin zarar eden yatırımları söz konusu. | Open Subtitles | إستثمارات أدت إلى خسائر جسيمة لبعضٌ من ذوى النفوذ |
Bir kısmının tarlalarda yatırımları var. Bazı kesim de gemi sahipleri. | Open Subtitles | آخرون لديهم إستثمارات في المزارع وآخرون مالكي للسفن |
Tarihsel olarak Çin, yurt dışında alt yapı yatırımları yaptığında her zaman temiz olmadılar. | TED | وتاريخيًا، عندما رأينا الصين تنفذ مثل هذه الاستثمارات في البنية التحتية بالخارج، لم تكن دائمًا نظيفة. |
Çocuğa karşı şiddet, çocuklara yapılan diğer tüm yatırımları, sağlıklarını ve eğitimlerini de olumsuz etkiliyor. | TED | العنف ضد الأطفال يقوّض جميع الاستثمارات الأخرى فيهم: في صحتهم، في تعليمهم |
Örneğin, eğitim yatırımları çoğu kez tamamen etkisizdir. | TED | مثلاً، غالباً ما تكون استثمارات التعليم بلا نتيجة. |
Son olarak eğitim yatırımları ile birleşince daha değerli üretim yapmaya başladılar. | TED | أخيرًا، إلى جانب الاستثمار في التعليم بدؤوا في التوسع وصولاً إلى التصنيع عالي القيمة. |
Bütün bu yatırımları amortize edebiliriz ve efendim vergi mesuliyetinizi %22 düşürebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نميت كل تلك الإستثمارات و إخفاض مسوؤلية ضرائبك بنسبة 22 |
Ama şu an nakit odaklı emlak yatırımları nedeniyle pek likide sahip değil gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن حالياً يبدو أنه لا يملك سيولة بسبب استثمار جديد مكلف في العقارات |
Birisi Trask isminde bir adam yabancı yatırımları hızlandırmamı istedi. | Open Subtitles | (واحدا كان رجل اسمه (تراسك طلب مني زيادة استثماراتهم الخارجية |
Birikimler şu sayfada ve bağlantılara tıklarsanız bireysel yatırımları ve bonoları falan görebilirsiniz. | Open Subtitles | الحصص المالية على هذه الصفحة إذا ضغطت الرابط سوف تدخل على إستثمارات العقارات الفردية |
İnsanların birikimlerini, genelde düşük riskli yatırımları idare ediyorum. | Open Subtitles | إني أهتم بشراء مذخرات الناس، أغلبها إستثمارات ذات خسائر قليلة. |
Eğitim yatırımları, yeni fikir kaynaklarının artışını sağlamaktadır. | TED | الاستثمارات في التعليم تزيد المعروض من الأفكار الجديدة |
Üç katlı taban çizgisine sahip kazançlı yatırımları destekleyin. | TED | عليكم أن تدعموا الاستثمارات بعائد خط القاعدة الثلاثي |
Bay Kopp, mağazada yapılan yatırımları görünce kabul edecekler, dedi. | Open Subtitles | قال السيد كوب بأنّهم سيمنحونه لمن يقدم استثمارات تلك التي نصنعها بالمخزن |
Yine de 25 milyar dolarlık başka yatırımları... | Open Subtitles | حتى ولو، لديه 25 مليار ..في استثمارات أخرى |
Bu evin oraya kayda değer yatırımları olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا المنزل قد حمل استثمارات ضخمة |
İşte burası benim ikna olduğum noktadır, sıradan yatırımları desteklemek için böylece biz toplu olarak bir güce sahip oluruz. | TED | لهذا السبب أنا مقتنعة بأننا نملك جماعياً القوة لجعل الاستثمار المستدام الوضع الطبيعي الجديد. |
Ardından, turizmden balıkçılığa, yenilenebilir enerjiden üretime, ekonomimizin çeşitlendirilmiş alanlarında yatırımları çekeceğiz. | TED | ومن ثم سيجذبون الاستثمار في مجالات متعددة لاقتصادنا، من السياحة إلى صيد الأسماك ومن الطاقة المتجددة إلى التصنيع. |
Küçük yatırımları tek bir konuya odaklanmış şekilde halen devam ediyor: | Open Subtitles | الاستثمار الصغير الذي لا يزال يقوم به مرتكز فقط على سلعة واحدة |
Ne kadar yatırım yapacağınız, bu yatırımları yapmadan kaç yıl daha yaşayacağınızı tahmin ettiğinizle ilgilidir. | TED | و لكن كم تريد أن تستثمر يعتمد على كم تتوقع أن تعيش في المستقبل حتى ولم تقم بهذه الإستثمارات |
Banka yatırımları zengini. Ekonomi dergisine kapak olan zenginlerden. | Open Subtitles | مصرفي استثمار ثري ظهر بلائحة"فوبرس" لأغنياء بأمريكا |
...kendi yatırımları için Licio Gelli'yi kullandılar. | Open Subtitles | (فرانكو مارينو مانويا): استغلوا (ليتشيو جيلي)لصالح استثماراتهم |
Sir Richard'ın yaptığı bazı yanlış yatırımları karşılamam gerekliydi. | Open Subtitles | كان لابد ان ازيد رأس المال... حتى حتى أٌعادل بعض الأستثمارات السيئة من جانب السيد ريتشارد |