ويكيبيديا

    "yataktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السرير
        
    • الفراش
        
    • سريرك
        
    • فراشك
        
    • السريرِ
        
    • سريري
        
    • سريره
        
    • فراشي
        
    • سرير
        
    • فراشها
        
    • سريرها
        
    • بالسرير
        
    • سريرى
        
    • فراشه
        
    • السّرير
        
    Karyola başına çentik atıyorsun ama yataktan kalkar kalkmaz kaçıyorlar, değil mi? Open Subtitles ولكن في نهاية المطاف فهم يستيقظوا خارج السرير ويهربوا . أليس كذلك؟
    Bense yataktan kalkınca her yerimin yere değeceği gün gelecek diye korkuyorum. Open Subtitles وانا اقلق حول اليوم الذي سأنهض فيه من السرير والتجاعيد تلامس الارض
    yataktan çıkar derken gecenin bir yarısı olduğu ve uyuduklarını kastediyordun. Open Subtitles حسنا ، أُخرجهما من السرير لأنه منتصف الليل و هما نائمان
    Her sabah altıda yataktan kalkar ve tıraş için banyoya giderdi. Open Subtitles كُلّ صباح يخَرجَ من الفراش في السادسة ويذَهبَ إلى الحمام للحَلْق.
    Sabahları yataktan çıkamıyorum. Soğuk havadan söz etmeye bile gerek yok. Open Subtitles واصبح حتى النهوض من الفراش صعبا هذا بدون ذكر الجو البارد
    Öyleyse üç hafta sonra tekrar yataktan çıkarsın, tamam mı? Open Subtitles إذن ، ستنهض من السرير لثلاث أسابيع أخرى ، حسنا
    "9:10, lsaac Clegg yataktan düştü ve yatak da onun üzerine düştü. Open Subtitles 9: 10 أسحق كليج وقع من على السرير ثم وقع عليه السرير
    Üçe kadar saydığımda ayağa kalkacaksın yoksa zorla kaldırırım seni bu yataktan. Open Subtitles وستفعلين ذلك قبل أن أعد للثلاثة، و إلا سأجرك خارج هذا السرير.
    yataktan çıkmamın tek sebebi, günü bu beylerle geçirecek olmam. Open Subtitles أيام مع هؤلاء الرجال هي من تجعلني استيقظ من السرير
    Bazılarımız burada yaşamıyor ya da yataktan mükkemel görünerek kalkmıyor. Open Subtitles بعضنا لا يعيش هنا أو ينهض من السرير بشكلٍ رائع.
    - Noel sadece gelmekle kalmadı. yataktan atladım. Alt kata koştum. Open Subtitles واللعنة، عندما حل عيد الميلاد، قفزت من السرير وركضت إلى الأسفل.
    Burada kramplarımla ilgili komik bir şey yok ayda 3 gün yataktan çıkamıyorum Open Subtitles لا شيء مضحك حول حيضي أنا أرقد في السرير 3 أيام كل شهر
    Sus. O kadar ses çıkarma. Henüz yataktan çıkmaya iznim yok. Open Subtitles صه، ليس بهذا الصخب لا يفترض أنْ أكون خارج السرير حتّى
    Ben sağ bacağımı yataktan çıkartırken, o koltuk değneklerimi aldı ve bana uzattı. TED وكانت رجلي خارج السرير فطالت عكازتي . واعطتني اياهم
    Ben ağlıyordum, elbiselerini parçalara ayırıyordum. Bütün gün yataktan çıkmıyordum. Sende tam yanımdaydın. Open Subtitles كنت أبكي، و كنت أمزق ملابسه و لم أستطع مغادرة الفراش طوال الوقت
    Aramadığım için özür dilerim, ama çok hastaydım. yataktan kalkamıyorum bile. Open Subtitles أسف بأني لم أتصل لقد كنت مريض وقد لازمت الفراش طويلاً
    Her sabah uyanıp yataktan kalkacak ve doğruca suya atlayacaktık. Open Subtitles وكل صباح نستيقظ ونتدحرج من على الفراش مباشرةً في المحيط.
    Ve biraz daha kana ihtiyacı olacak. Bu yataktan 50 adım öteye gidemez. Open Subtitles وسيحتاج ابنك للمزيد من الدماء، لا يمكنه الابتعاد لخمسين قدم من هذا الفراش
    MW: Yatakta çok uzun süre uyanık kalıyorsanız yataktan çıkıp başka bir odaya gitmeli ve başka bir şey yapmalısınız. TED ماثيو: إذا كنت تتقلب في فراشك لفترة طويلة مستيقظًا، عليك النهوض من سريرك والتوجه لغرفة أخرى وعمل شيء مختلف.
    Şehirden geldiğin için teşekkür ederim. Seni yataktan kaldırdığım için üzgünüm. Open Subtitles ، أقدّر لك قدومك من البلدة . آسف لإيقاظك من فراشك
    Senin için yataktan mı kalktı annen? Open Subtitles سيدتكِ العجوز تسحب جثتها خارج السريرِ لَك؟
    Şimdi gezegenimizle ilgili yeni bakış açılarına sahip olmak ve tam olarak bu mesajı etrafa yayabilme düşüncesi hergün beni yataktan yay gibi fırlatıyor. TED الآن فكرة وجود آفاق جديدة لكوكبنا وكوني في الواقع قادرة على تبليغ هذه الرسالة يجعلني أنهض من سريري كل يوم وكلّي سعادة و حماس.
    İyi bir doktor asla dinlenemez. En azından hasta yataktan çıkana kadar. Open Subtitles الطبيب الجيد لا يحتاج راحة حتى يقوم المريض من سريره.
    Bugün yataktan kalkmamın bir amacı olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أن هنالك سبب للنهوض من فراشي هذا الصباح
    Böylece, bir yataktan diğerine atlayıp, isim bileziklerini değiştiren 30, 40 kadar ağlayan bebek büyük bir sorun oluşturmuş. Open Subtitles ولذا فقد حصلت على 30 الى 40 طفل يصرخون ويقفزون من سرير الى آخر وتغيرت بطاقاتهم , ولذا نحن الان لدينا مشكلة حقيقية
    Yoksa, yataktan kalkıp banyo yapıp, sabahın 3'ünde evine dönen bir kadın olacaktım. Open Subtitles لكنت إمرأة ما تنهض من فراشها وترحل في الثالثة صباحاً
    Nedimem Maud yataktan çıkamadığını söyledi. Open Subtitles مود كبيرة الوصيفات تنتظر طلباتها حيث إنها لا تستطيع مغادرة سريرها
    Köşemize çekilebileceğimizi, yataktan çıkmayacağımızi, eve sipariş verebileceğimizi ve not ortalamasını konuşacağımızı. Open Subtitles أنه يمكننا أن نقيم بجحر، ونبقى بالسرير نلتقى الطلبات الخارجية، ونتحدث عن المعدلات
    Sana inanamıyorum. Seni götüreyim diye mi beni yataktan kaldırdın? Open Subtitles لا يمكننى حتى أن أصدقك, لقد أخذتنى من سريرى للشارع ؟
    İki yıl önce bir gece, büyükbabama bakıyordum ve onun yataktan dışarı adım attığını gördüm. TED ثم، ذات ليلة منذ عامين، كنت أراقب جدي ورأيته يخرج من فراشه.
    Yemek yemek için bile yataktan kalkamıyordu. Çok kötüydü. Open Subtitles لم يستطع حتّى أن ينهض من السّرير لكي يأكل لقد كان أمراً محزناً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد