ويكيبيديا

    "yegane" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيد
        
    • الوحيدة
        
    • الوحيده
        
    • الوحيدين
        
    • الوحيدون
        
    • الوحيدان
        
    • المستقبل الذي
        
    Noel'de - hatta aslında her zaman - harika ıslak bir öpücük almanın muhtemelen yegane yolu klozet ile cinsel ilişkiye girmenden geçiyor. Open Subtitles أن السبيل الوحيد الذي ستحصل به على قبلةٍ في الكريسماس أو في أي وقتٍ آخر، هو أن تعمل كمنظمٍ للدخول على دورات المياه.
    Hayır olamaz, Georgina o gösteriye hayat veren yegane şeydi. Open Subtitles كلا, جورجينا كانت الشيء الوحيد الذي يبث في عرضك الحياة.
    Kırmızı köşede 48 kez kazanmış ve hiç kaybetmemiş, bu evin yegane yenilmezi... Open Subtitles باللباس الأحمر، مع سجل 48 إنتصار ودون خسائر، البطل الوحيد في هذا البيت،
    İnsanlar ve bonobolar yüz yüze seks yapan yegane hayvanlardır, ikisi de hayattayken... TED بنو البشر والبونوبو هما الحيوانات الوحيدة التي تمارس الجنس وجها لوجه وعندما يكون كل منهما على قيد الحياة
    Ve o gitarr, bütün enstrümanlarım arasında, o bağlantıyı kurabilen yegane aletti. TED وقد كانت الآلة الوحيدة من بين كل الآلات التي أعزف عليها التي صنعت معها هذه الرابطة
    Kendi yegane oğlunu bir et parçası gibi çarmıha gerdi. Open Subtitles ؟ لقد علّق إبنَه الوحيد بالحبال وكأنه شقةُ عجل ذبيح
    Ve oğlunu bundan sağ kurtaracak yegane insan da sensin. Open Subtitles و الآن انت الوحيد الذي سيبعد ابنك عن هذا حياً
    Şu andan itibaren, hatti zatında, meşru oğlum, ve yegane mirasçıma bırakıyorum. Open Subtitles الذي سيعتبرمن الآن فصاعداً بكل الأغراض بمثابة أبني الشرعي . ووريثي الوحيد
    İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. Open Subtitles دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون.
    İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. Open Subtitles دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون.
    O gulyabaninin, zavallı yaşamına anlam veren yegane şeyi almasına nasıl izin verirsin? Open Subtitles كيف تسمحُ لتلك البشعة أن تأخُذ الشيء الوحيد الذي يعطي لحياتك البائسة معنى؟
    Grace'in sırtında gördüğünü ve kızımın yegane umudumuz olduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت انها شاهدتها على ظهر غريس، وقالت هي أملنا الوحيد.
    Ağaçlar devrildi, çitler yıkıldı ama sen kurtarılması gereken yegane şeyi kurtardın. Open Subtitles اقتُلعت الأشجار ، والسياج ولكنك انقذتِ الشيء الوحيد الذي كان يحتاج الإنقاذ
    Mammografi bu kadar zamandır elimizin altında bulunan yegane tetkik yöntemi. TED والماموغراف الان هو الخيار الوحيد الذي يمكن الاعتماد عليه لتقليل نسبة الوفيات تلك
    Sanırım bu paranın kullanılmasını engelleyebilen yegane örnek durumdu. TED أعتقد أنها السابقة الوحيدة على الإطلاق التي يُمنع فيها إستخدام المال.
    O karşılığında hiçbir şey elde edemediğin yegane... evlilik dışı ilişkidir. Open Subtitles بل هي العلاقة الوحيدة إضافة للعلاقة الزوجية حيث لا يمكنك أن تربح شيئا
    Cevabımı herhangi bir Amerikan vatandaşının yapabileceği yegane yolla oluşturuyorum... Open Subtitles أنا أصيغ إجابتي بالطريق الوحيدة التي يمكن لمواطن أمريكي أن يصيغها
    Rütbemin ondan yüksek olduğu yegane zaman şimdi. Open Subtitles انها المرة الوحيدة فى حياتى التى سيمكننى فيها أن أعطيه رتبة
    Şimdi silahlı güçler üzerinde kuşku yaratmak istiyorsunuz, ülkemizin yegane sağlıklı unsurları. Open Subtitles الآن أنت تريد أن تلقى بشكوكك على قواتنا المسلحه العناصر الصالحه الوحيده فى بلادنا
    Polis bir şeyler olduğunu biliyor. Buradaki yegâne yabancılar biziz. Open Subtitles ذلك الشرطي يعرف أن شيء ما حدث و نحن الأغراب الوحيدين
    Bize güvenmelisin, Nick.Bizler hayatını sana geri verebilecek yegane insanlarız. Open Subtitles أنت يجب أن تثق بنا، نيك. نحن الوحيدون الذين يمكن أن يعيدو لك حياتك.
    Aslında onu teşhis edebilecek yegâne kişiler sizlersiniz. Open Subtitles في الواقع ، أنتما الوحيدان اللذان يمكن أن تحددا هويته
    Arthur, Albion topraklarını birleştirecek tek ve yegâne kral olacak. Open Subtitles آرثر هو ملك المستقبل الذي سَيُوحّدُ أرضَ ألبيون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد