| Çocukken, bu aileye hizmet etmek için bir yemin ettim. | Open Subtitles | عندما كنت طفله لقد أقسمت أن أقوم بخدمة هذه العائلة |
| Aslında şerif olmak, isteyeceğim son şeydir, ama ben bir yemin ettim. | Open Subtitles | تَعْرفُ، شخصياً، أنْ اكُونَ مُديرَ شرطة الشيءُ الأخيرُ أُريدُ، لَكنِّي أقسمتُ قَسَماً، |
| Nerede olursa olsun, acı çeken birine yardımcı olmak için yemin ettim. | Open Subtitles | لا يوجد حد عمري فعلي تعهدت بتخفيف العناء حيثما وجدته |
| O zaman o şeytanı, mezarına kadar izlemeye yemin ettim. | Open Subtitles | لذلك عندها أقسمت على مطاردة هذا الشيطان الأصفر إلى قبره |
| Bundelkhand'dan ayrıIırken yemin ettim... ya Bajirao ile dönecektim, ya da hiç. | Open Subtitles | لقد اقسمت عند مغادرتى انى سأعود مع بيشوا او لن اعود ابداً |
| Evet gittim ve ağladım. Ödeşeceğimize yemin ettim. | Open Subtitles | ورجعت للمنزل وبكيت بشدة واقسمت على ان اردها |
| Ve sonraki 11 sene boyunca kimsenin göremediğimi öğrenmeyeceğine yemin ettim, çünkü başarısız olmak, zayıf olmak istemiyordum. | TED | وفي الإحدى عشرة سنة القادمة، لقد أقسمت ألا يعلم أحد أني غير مبصرة، لأنني لم أرد أن أصبح فاشلة، و لم أشأ أن أكون ضعيفة. |
| 1 00 yaşıma kadar yaşamaya yemin ettim. Size inat olsun diye. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أعيش مئة سنة و سأعيشها فقط نكاية فيك و فيك |
| Babamın ölümünün öcünü almaya Odin'in kanı üzerine yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت بدماء أودين علي الأنتقام لموت أبي |
| Bir kadının benim için anlamının, kumsaldan aldığın bir taştan daha fazla olmayacağına yemin ettim. | Open Subtitles | أنا أقسمتُ ان مفيش إمرأةِ ستعني لي شيئ أبداً أكثر مِنْ حجارة التقطها من على الشاطئ |
| Ben de bir daha bir kadınla arama asla işimi sokmamaya yemin ettim. | Open Subtitles | أقسمتُ أنني لن أدع مهنتي مجدداً تقف بيني وبين امرأة. |
| Schillinger'ın duruşmasında, elimi İncil'in üstüne koydum ve Tanrı'ya yemin ettim, doğruyu söyleyeceğime ve sonra yalan söyledim. | Open Subtitles | وضعتُ يدي على الإنجيل و أقسمتُ للرَب بأني سأقول الحقيقَة و ثُمَ كذَبت |
| Onu serbest bırakırlarsa, dondurmayı bırakacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | تعهدت بالتخلي عن البوظة لو قاموا بإطلاق سراحه |
| Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam tahta da bir yemin ettim. | Open Subtitles | وإن كنت أذكر جيداً فأنا تعهدت بالولاء للتاج أيضاً |
| Eğer bir gün buradan çıkarsam, iki adamın ölümüne dövüştüğünü... seyretmektense, ölmeye yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت على أنني إذا خرجت من هذا المكان سأُقتل قبل أن أرى رجلين يتقاتلان حتى الموت مرة أُخرى |
| Kendi resimlerimi yapacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | لقد اقسمت بان ارسم لوحاتي الخاصة لابد وان هذا كان صعباً |
| Ve bir daha fahişeyle seks yapmamaya yemin ettim. | Open Subtitles | واقسمت على ان لاامارس الجنس مع عاهرة مرة اخرى |
| Dona lnez'i kaybettiğim gün maskeyi yüzüme taktım... ve asla çıkarmayacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | وأقسمت علي ألا أنزعه أبداً منذ أن تركت أمي .السمراء الجميلة، دونيا اينس |
| Bu eve ayak bastığımda, sizin mutlu olmanız için bir yemin ettim. | Open Subtitles | لقد نذرت ان ابقيك سعيدا عندما دخلت هذا البيت |
| Babasının gözlerinin içine baktım ve onu canlı getireceğimize yemin ettim. | Open Subtitles | نظرت في عيني والدها و أقسمت أنني سأجدها حية |
| Buraya geldiğimde, bunun gerçek olması için sana yemin ettim. | Open Subtitles | عندما قدمت إلى هنا. أقسمت بأن أكون صريحا معك. |
| Beş yıl önce kendimi görevime adayacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | قبل خمس سنوات عندما أخذت عهدا و عدت نفسي بان أكرس حياتي كلها من أجل عملي |
| Farklı olacağıma yemin ettim, ama sandığımdan daha kolaymış. | Open Subtitles | لذلك أقسمت بأنني سأكون مختلفاً عنه الامر ليس بهذه السهولة |
| Yıllardır, sevmediğim bir kadınla yaşıyorum çünkü Tanrı'ya yemin ettim. | Open Subtitles | لسنوات ظللت متزوجاً بامرأة لا أحبها لأنني قطعت عهداً أمام الله |
| Doğum belgeni annemin günlüğünde katlı halde bulunca söylemeyeceğime yemin ettim. | Open Subtitles | لقد حلفت أن أكتم الأمر،عندما وجدت شهادة ميلادك مطوية داخل مذكرات أمى |