ويكيبيديا

    "yer değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس مكان
        
    • ليس مكاناً
        
    • المكان ليس
        
    • ليس مكانا
        
    • ليست مكان
        
    • ليس بالمكان
        
    • ليس بمكان
        
    • ليست المكان
        
    • ليست مكاناً
        
    • ليس مكانًا
        
    • لا مكان
        
    • ليست مكانا
        
    • ليس حيث
        
    • ليس المكان الذي
        
    • المكان لا
        
    Savaştan uzak kalmak için fena bir yer değil. Open Subtitles انه ليس مكان سيء للبقاء فيه لحين انتهاء الحرب اليس كذلك ،يا آنسة
    Sanki benim hatam, bu çok iyi bir ilk tarih yer değil. Open Subtitles . ْ إنه خطئي أنا ، هذا ليس مكاناً مناسباً للموعد الأول
    Ve böyle konuları konuşmak için burası uygun bir yer değil. Open Subtitles إضافة إلى أن المكان ليس ملائما ً للحديث عن هذه الأمور
    Dolayısıyla güzel bir yer değil. Orada olmanız pek keyifli olmazdı. Open Subtitles لذا فإنه ليس مكانا لطيفا لن تستمتع به إذا كنت هناك
    Hıristiyanlar için bir mezarlık sadece hatıralar için bir yer değil. Open Subtitles بالنسبة للمسيحيين المقبرة ليست مكان للذكريات و حسب إنَّه مكان للأمل
    Bay Moore, burası bu görüşme için uygun bir yer değil. Open Subtitles سيد مور, هذا ليس بالمكان المناسب لنتحدث فيه بهذا الشأن
    Çekildiği yer de öyle sıradışı bir yer değil, şu Porto Rico'daki meşhur biyolüminesans körfezlerden biri değil burası. Aslında San Diego limanında çekilmiş. TED وهذا ليس بمكان غريب مثل واحد من الخلجان ذوات الضوء المتلأليء في بورتيريكو، في الواقع صورت هذه في ميناء سان دييجو.
    Evlenip aile kurmak istediğinizde kalınacak en iyi yer değil. Open Subtitles ليست المكان الأفضل للعيش عندما ترغب بالزواج و إنجاب الأطفال.
    Bunu yapmayı geç, nasıl hayalini kurabildiğimi düşünüyorsunuz. Çünkü Hindistan küçük bir yer değil, kocaman bir ülke. TED كيف أفكر في حدوث ذلك، لأن الهند ليست مكاناً صغيراً، إنها بلد ضخم.
    Vidalar hep düşer. Dünya mükemmel bir yer değil. Open Subtitles البراغي تسقط دائما العالم ليس مكان مثالي
    Mikey, burası tuvalete gidilecek türden bir yer değil. Open Subtitles ميكي, هذا ليس مكان جيد إذا أردت الذهاب إلى الحمام فيه
    Burası insanların inanışlarına müdahale eden bir yer değil. Open Subtitles هذا المكان ليس مكان لندخل فيها معتقداتهم
    Evet, burası doğru yer değil. Baş başa olmamız gerekiyor. Open Subtitles هذا ليس مكاناً مناسباً، أريد أن أتحدث معكِ على أنفراد
    Yüksek eğitim için nitelikli öğrenciler, parası yetenler, okumak isteyenler, gidemiyor çünkü edepli değil, bir kadın için uygun yer değil. TED الطلاب المؤهلين للتعليم العالي بمقدورهم الدفع و يريدون التعلم و لا يستطيعون ذلك لأنه ليس لائقاً ليس مكاناً للمرأة.
    Yabancı bir yer değil; gözlerimizin önünde, bugünkü hareketlerimizle şekillenen bir yer. TED ولكنه ليس مكاناً بعيداً، بل إنه يتفتح أمام أعيننا باستمرار الآن متغيراً باستمرار بحسب ما نفعله اليوم.
    Aslında burası o kadar da kötü bir yer değil. Open Subtitles أتعلمين ؟ أظن أن هذا المكان ليس سيئاً لهذه الدرجة
    Çünkü burası iş sahibi olmayan insanların geldiği bir yer değil. Open Subtitles لأن هذا المكان ليس فقط لأجل الناس الذين لا يملكون عمل،
    Ama zaman öldürmek için fena bir yer değil, ne dersin? Open Subtitles لكنه ليس مكانا سيئا لتقضية بعض الوقت , أليس كذلك ؟
    Burası şirketin geleceği. Sakızlarınızı atıp oyun oynayacağınız bir yer değil. Open Subtitles بل مستقبل شركتنا و ليست مكان للبان، حسناً؟
    Biliyorum burası uygun bir yer değil ama, burada olduğunuzu gördüm. Open Subtitles أعلم بأن هذا ليس بالمكان المناسب ولكنني لاحظت وجودك هنا و...
    Fizikle ilgili aklınıza gelecek ilk yer değil ama, öte yandan buraya bir neden için indik. Open Subtitles إنه ليس بمكان تفكر بتجربة الفيزياء فيه ولكن من ناحية أخرى فنحن نتجه لأسفل لسبب
    Evlilik yemininiz için şehir belediyesi uygun bir yer değil. Open Subtitles قاعة المدينة ليست المكان المناسب لاتخاذ عهود الزواج بك.
    Şey, sen haklıydın, lise doğruluk için doğru bir yer değil. Open Subtitles حسناً، لقد كنتِ محقه الثانوية ليست مكاناً للحقيقه
    Sizin gibi insanlara uygun bir yer değil. Open Subtitles إنه ليس مكانًا ليتجمع به أشخاصٌ على شاكلتكم.
    Burası gerçekten sana göre bir yer değil büyükbaba. Open Subtitles هذا حقا لا مكان لك، جدّ. بالمناسبة، حيث سدني سجّلت؟
    Burası polislere göre bir yer değil. Open Subtitles هذه ليست مكانا جيدا ليكون شرطي.
    Kurbanın arabanın çarptığı yer cesedini bulduğumuz yer değil değil mi? Open Subtitles الموقع الذي ضرب به ضحيتنا ليس حيث إستعدنا الجثة أليس كذلك ؟
    Yani kimsenin laptop getireceğini düşüneceğin türde bir yer değil. Open Subtitles أعني، ليس المكان الذي يتوقع أن يجلب أحدهم حاسوب إليه.
    Sana göre bir yer değil. Open Subtitles ذلك المكان لا يجب أن تتواجدي .فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد