Beni senin yerine geçecek kişi olarak düşünmemelisin. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أعتقد أنه ينبغي عليك أن تأخذني بعين الإعتبار لأكون بديلك |
Aslında bu gece senin yerine geçecek kişiyle buluşacağım. | Open Subtitles | في الواقع، لقد إعتمدت بديلك لهذه الليلة صح؟ |
Bunlar sinirlerindeki eksik kimyasalların yerine geçecek. Ve duyarlılığını arttıracak. | Open Subtitles | سيستبدل الكيماويات بأعصابك ويزيد الحساسية |
ve Kaynak'da babasının yerine geçecek. | Open Subtitles | . و المصدر سيستبدل والده |
Şimdi en kısa sürede yerine geçecek birini bulmam lazım. | Open Subtitles | الان , انا ليس لدى وقت لأجد بديلاً |
Yakın dostun Giles'ın başına bir iş gelirse yerine geçecek mükemmel bir isim olur. | Open Subtitles | ...كما تعلم، إذا ما حدث شيءٌ ما لـ لـ صديقك المفضل غايلز أراهن أنها ستكون بديلاً رائعاً |
Ancak onu yerine geçecek birisini ayarlamadan da kovamam. | Open Subtitles | لكنّي لا أستطيع إزالته حتى أعرف من سيكون بديله |
Ajansın bilmeni istemediği şeyleri yerine geçecek kişi anlatabilir. | Open Subtitles | بديله هو الشخص الذي يستطيع إخبارك الأشياء |
Aldığımız istihbarata göre Müttefikler Sloane'un yerine geçecek birini seçmiş. | Open Subtitles | إعترضنا communicatlons. إلتقط التحالف شخص ما لكي يكون بديل سلون. |
Senin kafa avcıların biz konuşurken yerine geçecek kişiyi ayarlıyorlar. | Open Subtitles | الرجل الذى عينتيه يبحث عن بديلك ونحن نتكلم |
Emirler yolda, yerine geçecek olan getiriyor. | Open Subtitles | إن بديلك قادم بها |
yerine geçecek kişinin geldiğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أن بديلك في الطريق |
Emirler yolda, yerine geçecek olan getiriyor. | Open Subtitles | إن بديلك قادم بها |
O, bütün bunların yerine geçecek. | Open Subtitles | هذا سيستبدل كل هذا.. |
Olivia, Ethan'ın yerine geçecek kişiyi bulmak, haftalar sürebilir. | Open Subtitles | (ليفي)، قد يستغرق الأمر أسابيعاً لإيجاد بديلاً لـ(إيثان) |
Olivia, Ethan'ın yerine geçecek kişiyi bulmak, haftalar sürebilir. | Open Subtitles | (ليفي)، قد يتطلب أسابيع لإيجاد بديلاً لـ(إيثان) |
Sierra'nın yerine geçecek kişiyi bulmuş olabiliriz. 22 yaşında, bayan. | Open Subtitles | أظن أننا وجدنا بديلاً لـ(سييرا) إنها في الثانية والعشرين من عمرها |
Şimdi sizlere, yerine geçecek olan heyecan verici kimseyi takdim ediyorum. | Open Subtitles | الآن، لأعرض لكم إلى بديله الجديد والمثير. |
Evet, biliyorum. Bu yüzden yerine geçecek kişiyi eğitiyordu. | Open Subtitles | نعم, أعلم, ولهذا كان يدرب بديله |
Sırf Ed'in emekli olması onun yerine geçecek adamla anlaşamayacağım manasına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن (إد) استقال لا يعني أني لا أستطيع التأقلم مع بديله. |
Peki, karar verdiğin zaman bana yerine geçecek birini bulmamda yardım et yeter. | Open Subtitles | .حسنا عندما تقررين ساعدني على ايجاد بديل. |