ويكيبيديا

    "yerlerini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكانهم
        
    • مواقعهم
        
    • موقعهم
        
    • أماكنهم
        
    • أماكن
        
    • مكانها
        
    • مكانهما
        
    • أين هم
        
    • أجزاء
        
    • بمكانهم
        
    • مقاعدهم
        
    • مسارح
        
    • موقعه
        
    • موقعهما
        
    • اماكن
        
    Torajan evrenbilimine göre bu anda insanlar kim olduğunu toplumdaki yerlerini hayat döngüsündeki rollerini düşününürler. TED إنها لحظة عندما يفكر الناس في حقيقتهم، مكانهم في المجتمع، ودورهم في دورة الحياة وفقا لعلم الكونيات الطوراجي.
    Bu kadar uzaktan onların yerlerini tespit edemiyoruz. Çabalarımız sürüyor. Open Subtitles لم نكن قادرين على تحديد مكانهم جهودنا مستمرة
    Ateş etmeden birkaç dakika önce çabucak yerlerini aldılar. Open Subtitles تحركوا بسرعة إلى مواقعهم قبل دقائق من اطلاق النار
    Bu da demek oluyor ki; GPS ile yerlerini bulabileceğim. Open Subtitles مما يعنى بأننا نستطيع تحديد موقعهم عن طريق جهاز التتبع.
    Kanat sınır bölgelerindeki yerlerini muhafaza ediyormu? Open Subtitles لنرى إذا كان هناك شيئاً هل تأكد وصول قوات الجناح إلى أماكنهم المتفق عليها ؟
    Günümüzdeki İran'da ise Zerdüştler ve Hristiyanlar İran parlamentosundaki yerlerini gurur duyulası bir biçimde sağlamlaştırdı. TED وفي إيران الحالية، الزرادشتيين والمسيحيون لديهم أماكن مضمونة في البرلمان الإيراني، أمر سيكونون جد فخورين به.
    Mezar kapısı açıldığına göre mağara örümceklerim kutsal derinlerde haklı yerlerini alabilirler. Open Subtitles والآن تم فتح باب القبر عناكبي يمكنها أخذ مكانها الصحيح في الأسفل
    yerlerini ne kadar çabuk tespit edersek plan yapmamız o kadar kolaylaşır. Open Subtitles كلما أسرعنا في تحديد مكانهما, كلما أسرعنا في التوصل إلى خطة, حسناً؟
    Halk politik bir istikrar ya da dünya sahnesindeki yerlerini sağlama alacak bir lider olup olmayacağını merak ediyor. Open Subtitles عامة الشعب يتساءلون هل سيجدوا إستقراراً سياسياً ذات يوم أو يجدون القيادة لضمان مكانهم على الساحة العالمية
    Halk politik bir istikrar ya da dünya sahnesindeki yerlerini sağlama alacak bir lider olup olmayacağını merak ediyor. Open Subtitles عامة الشعب يتساءلون هل سيجدوا إستقراراً سياسياً ذات يوم أو يجدون القيادة لضمان مكانهم على الساحة العالمية
    Onlardan biri olmadığımız sürece yerlerini bulmamızın imkânı yok. Open Subtitles لا يوجد طريقه لنجد مكانهم بدون أن نكون في مجموعتهم ومنظومتهم
    yerlerini belirleyip gece gözlükleri kullanacağız. Open Subtitles نحدد مواقعهم نضرب الاضواء ونستخدم مناظير الرؤية الليلية
    "Yorgun ve aç, 12 gururlu adam kasaba meydanında yerlerini almıştı." Open Subtitles متعب وجائع, 12 رجل فخورون" " أخذوا مواقعهم في ساحة البلدة
    Orada durmakta olan ve hâlâ bulunan yıldızlar denizciler tarafından denizdeki yerlerini belirlemek amacıyla kullanılırlar. Open Subtitles لطالما استعان البحارة بالشمس والنجوم لتحديد موقعهم فى البحر.
    Yavaşça yerlerini ayarlıyorlar, yapabilirlerse güneş alan bir alanda kalmaya çalışacaklar. Open Subtitles يضبطون موقعهم قليلاً ليبقو في رقعة مشمسة بقدر ما يمكنهم
    Kanat sınır bölgelerindeki yerlerini muhafaza ediyor mu? Open Subtitles هل تأكد وصول قوات الجناح إلى أماكنهم المتفق عليها ؟
    Yaşam belirtisi alıyorum ama yerlerini tespit edemiyorum. Open Subtitles أنا ألتقط أثاراً لأشكال من الحياة لكن لا يمكننى ، تحديد أماكنهم
    Eğer itiraz yoksa, bu akşamdan itibaren cinayet yerlerini gözlemeye başlayacağız. Open Subtitles اذا لا يوجد أي اعتراض , سنبدأ بوضع علامات على أماكن هذه الجرائم الليلة
    Taşların yerlerini bulduklarını biliyorlardı, onların küçük cümlesi dışında yaşamaya başladığınız da ve kendinizle bir bağ kurduğunuzda. TED عرفوا أن قطعة أساسية تجد مكانها عندما تبدأ في العيش خارج عبارتهم الصغيرة، عندم تصل إلى التواصل مع نفسك.
    yerlerini bilseydik, tam üstlerini delebilirdik. Open Subtitles إن عرفنا مكانهما بالضبط، يمكننا أن نحفر نحوهما.
    Konumlandırma uyduları, antenlerin yerlerini belirleyerek yerimizi söylemiş oluyorlardı. TED أقمار تحديد المواقع تخبرنا أين نحن من خلال إخبارنا أين هم.
    Brennan kafatasını tekrar birleştirdi ve kas doku yerlerini işaretledi. Open Subtitles ركبت برينان أجزاء الجمجمة و وضعت علامات للأنسجة
    O arada da babaları, yerlerini bildiğini inkar eder yasal sistemi kurcalar, torpil yaptırır mahk emeleri falan satın alırdı. Open Subtitles بينما والدهم ينكر عن معرفته بمكانهم ،وخدع النظام القانوني ويطلب المساعدة ويطلب الإنذار القضائي
    Görevli, bu beylere yerlerini gösterir misiniz? Open Subtitles آشر هلا أرشدت السادة إلى مقاعدهم, من فضلك ؟
    Büro'da olay yerlerini araştıran, ipucu peşinden giden ve şu anki kurbanları izleyen 50 tane ajan var. Open Subtitles المكتب يملك خمسين عميلا يعملون في مسارح الجريمة، يلاحقون أثار، مطاردين الضحايا الحاليين.
    Hayır, senin yükleyenlerden biri olmadığını fark ettiğimiz zaman gerçek korsanlar yerlerini değiştirmişti. Open Subtitles لا , بمرور الوقت أدركنا أنه لم يكن أنت الذي رفع الفايروس المخترقين الحقيقين غيروا موقعه
    Yine de yerlerini bulmak çok daha zor olacak, artık yayınlama yapmadıklarına göre. Open Subtitles لكن سيصعب علينا تحديد موقعهما بعد انقطاع الاتصال بيننا
    O adamların kimliklerini ve yerlerini tespit etmek için Teşkilat'ın tüm kaynaklarını kullandın. Open Subtitles لقد استعملت كل موارد الوكاله لتحملهم على التعرف وتحديد اماكن هؤلاء الاشخاص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد