ويكيبيديا

    "yetenekli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • موهوب
        
    • موهوبة
        
    • موهبة
        
    • الموهوبين
        
    • الموهبة
        
    • ماهر
        
    • الموهوب
        
    • موهوبين
        
    • الموهوبة
        
    • المواهب
        
    • مهارات
        
    • قادر
        
    • قادرة
        
    • موهوبون
        
    • بارع
        
    Eve anatomiye meraklı, yetenekli ve gösteriye tutkun bir cerrah olarak döndü. TED ثم عاد إلى المنزل كجراح موهوب شَغُوفًا بعلم التشريح مائلاً لاستعراض هذا.
    yetenekli olduğunu biliyorum, ama davranışları, benim görüşüm, kabul edilemez ölçüde alçakça. Open Subtitles أعرف بأنّه موهوب لكن موقفه، في رأيي هبط إلى مستوى غير مقبول
    Sorun şu ki, acaba bundan ders çıkarabilecek kadar yetenekli mi? Open Subtitles السؤال هو، هل هي موهوبة بما فيه الكفاية لتستحق هذا العناء؟
    Aslında, Kraliçenin yetenekli ve çok yönlü olması bizim için... ..şans. Open Subtitles حسنا،إنهحظ طيبلنا ، حيث أن الملكة موهوبة جدا ومتعددة المواهب. ..
    Birini açmada yetenekli birisin önce güven veriyor rahat hissettiriyorsun. Open Subtitles عِنْدَكَ موهبة حقيقية لجَعْل الحديث مفتوحُ ومريح فى اطار امن.
    Geçmişime gelince, dünyanın en harika şehirlerinden birinde sevgi dolu ve yetenekli sanatçıların olduğu bir ailede büyüyecek kadar şanslıydım. TED كخلفية، لقد كنت محظوظاً كفاية لأكبر في عائلة من الفنانين الموهوبين و المحبوبين في واحدة من المدن الكبرى في العالم.
    Ken, yetenekli bir aşçı ama yemek konusunda fazla bilgisi yok. Open Subtitles كين هو طباخ موهوب لكنه لا يعرف الكثير عن افكار الطعام
    Hayır, o çok yetenekli ama, yani çok karanlık ve şiddetliydi. Open Subtitles لا, إنه حقا موهوب ولكن أعني لقد كانت مظلمة جدا وعنيفة
    Zeki ötesi. Cidden yetenekli. I.Q.'su en az 160 olmalı. Open Subtitles اكثر من ذكي موهوب بشدة على الاقل محصلة ذكائه 160
    Hırslı, yetenekli alçak gönüllü ve yalancı birine ihtiyacı var. Open Subtitles تحتاج إلى شخص طموح و موهوب و متواضع و كاذب
    Endişelenme. Emin ellerdesin. Kız arkadaşın çok yetenekli bir doktor. Open Subtitles لا تقلق، أنت تحت أيادٍ جيدة خليلتُكَ طبيبة موهوبة جداً
    Glee kulübündeki en yetenekli şarkıcı sensin ama herkesin gölgesinde kalmayı tercih ediyorsun. Open Subtitles أنتِ أكثر مغنية موهوبة بالنادي ومع ذلك تأخذين المقعد الخلفي من أجل الجميع
    Bilmem; belki de zeki, yetenekli ve profesyonel olduğum içindir. Open Subtitles لا أعلم ، ربما لأنني ذكية ، موهوبة ، محترفة
    Dünyadaki en yetenekli küçük kızın babası olduğumu düşünmem yanlış mı olur sence? Open Subtitles هل سيكون من الخاطيء أن أقول إني والد الفتاة الأكثر موهبة في العالم؟
    Dediklerine göre yalnızca portre yapabiliyormuş ama bana kalırsa yetenekli biri. Open Subtitles يقولون بأنه بأمكانهُ رسّم الرؤساء فقط لكن أظن أن لديه موهبة
    Beulah Vaftiz Kilise Korosu devlet hapishanemizin yetenekli bazı mahkumlarını da içeriyor. Open Subtitles وبيولاه كورس الكنيسة المعمدانية تضم الآن بعض السجناء الموهوبين من نظام السجون.
    Sabahlıklı sarhoş kadınları idare etmekte bu kadar yetenekli olduğumu kim bilebilirdi ki? Open Subtitles من عرفَ أنّ لديّ مثل تلك الموهبة مع نساء مخمورات مرتديات أثواب نسائية؟
    Kendinin yeterince güzel, yada yeterince zeki yada yeterince yetenekli olmadığını düşündüğünü biliyorum. TED أعلم بأنك لا تعتقد بأنك جذاب بما يكفي أو ذكي بما يكفي أو ماهر بما يكفي أو قوي بما يكفي.
    Benim güzel, yetenekli, harika oğlum annesine yemek mi getirmiş? Open Subtitles هل إبني الجميل الموهوب الرائع سيحضر لى حقاً العشاء ؟
    Herkesin gerçek anlamda ünlü olabildiği bir dünyada, insanlara ünlü olmak yerine yetenekli olmaları adına ilham vermeyi umuyorum. TED في عالم، حرفياً يمكن فيه لأي شخص أن يصبح مشهوراً، عوضاً عن ذلك آمل أن ألهم الناس ليكونوا موهوبين.
    Biliyor musun? Bu ailede gerçekten yetenekli olan tek kişi sensin. Open Subtitles تعرفين ، كلنا في العائلة ، أنتِ كنت الوحيدة الموهوبة بالموهبة الحقيقية
    Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. TED معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات.
    Bakalım senin görüşme nasıl gidecek, ama senin gibi yetenekli bir adamın bu yeteneklerine uygun bir biçimde para kazanması lazım. Open Subtitles سنري كيف ستؤدي في المقابله معهم و لكن شخص في مثل مؤهلاتك قادر علي ان يجد عملا براتب مساوي لمرتبك الحالي
    Dönüşler ağırlık merkezi sabit kaldığında en etkilidir ve yetenekli bir dansçı bu süreçte dönme aksını dik tutabilir. TED تكون اللفات أكثر فاعلية إذا بقي مركز جاذبيتها ثابت والراقصة الماهرة ستكون قادرة على المحافظة على المحور الأفقي للفاتها
    Madalyonun diğer tarafında ise, sürekli olarak yetenekli, seçilmiş ve yönetmek için doğmuş gibi övülmenin de dezavantajları vardır. TED وعلى الجانب الآخر من هذا الامر ان الاستمرار في القول اننا موهوبون .. واننا خلقنا لكي نحكم .. وان نتحكم بالمجتمع
    Yani dans hocan yetenekli olduğunu söyleyerek mi seni gaza getirdi? Open Subtitles اذا, مدرسة الرقص التى تبيع لك الدروس قالت لك أنك بارع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد