ويكيبيديا

    "yetişen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تنمو
        
    • ينمو
        
    • تنبت
        
    • تربيتها في
        
    • بالغريب لالأغنام
        
    kırsal çevrede yetişen taze bitkilerden en leziz yemekleri yapıyor TED ولكنها تصنع الطعام الاكثر لذة والتي تصنعه من الاعشاب التي تنمو في الريف المحيط بها
    İnanın ya da inanmayın, tütün bitkisinin hücrelerinde yetişen bir maddeyle, gribe karşı bir aşı geliştirme denemeleri devam etmekte. TED صدق أو لا تصدق، بأن هنالك محاولة مخبرية جارية للقاح ضد الانفلونزا التي كانت تنمو في خلايا نبات التبغ.
    Mayalar temel olarak herhangi bir bitki şekerini fermente edeceğinden, eski insanlar yaşadıkları yerde yetişen herhangi bir ürün ve bitkiden alkol elde ettiler. TED لأن الخمائر بشكل عام سوف تخمر أي نبات سكري، قام القدماء بتصنيع الكحول من أي محصول وأي نباتات كانت تنمو في أرضهم.
    Orada yetişen bir bitki kullanılmış ve köprüyü tutan halatlara örülmesi sağlanmış. TED باستخدام العشب الذي ينمو محلياً، والذي يتم نسجه كحبال لبناء هذه الجسور.
    Kumru Sürüsü, nehir yatağındaki palmiye adalarında yetişen bir ağaç türü. Open Subtitles "أسراب الحمام" هي شجرة تنبت في جزر النخيل في أسفل النهر.
    Şerif, buarada yetişen o harika ağaçların türü nedir? Open Subtitles أيها المأمور، ما نوع الأشجار الرائعة التي تنمو هنا؟
    Umarım herkes bu ağaçta yetişen kırmızı şeyleri seviyordur. Open Subtitles آمل أن تروق الجميع الأشياء الحمراء التي تنمو على تلك الشجرة
    Ağaçta yetişen bir enerji kaynağına ne dersin? Open Subtitles ماذا عن كونها مصر للطاقة والتي حرفيا تنمو على الأشجار؟
    Bunlar parkın daha yüksek noktalarında yetişen bitkiler. Open Subtitles هذه النباتات التي تنمو في أعلى إرتفاع في المتنزة
    Ama o, burada yetişen son güneş orkidesini çaldı. Open Subtitles ولكنها سرقت اخر زهرة الشمس الارجوانية كانت تنمو هنا
    Maddenin üzerinde burada yetişen bir yosun tabakası meydana geliyor ve hepsi birden bu delikleri oluşturuyor, Open Subtitles و عِلاوَةً عَلَى ذلك ، هناك الطحالب التي تنمو هنا و كل تلك الاشياء تتراكم في هذه الفتحات الصغيرة،
    Çölde yetişen bir çiçek. Gezegenin en berbat yerinde. Open Subtitles الأزهار البريّة تنمو في الصحراء أكثر مناطق الكوكب فظاعةً
    Ve sadece sağlıklı yiyecekler, tamam mı? Ağaçlarda yetişen şeyler. Open Subtitles وفقط طعام صحي، فواكه ناضجة التي تنمو على الأشجار
    Bin yaprak. Her yerde yetişen bir ottur ama faydalı olabilir. Open Subtitles الألفيّة، نبته ضارّة تنمو في كلّ مكان لكنّها قد تفيد.
    Tek gördüğüm şey ağaçlar. Çünkü Uç Uç Tozu ağaçların en yüksek dallarında yetişen çiçeklerden elde edilir. Open Subtitles لأنّه مصنوعٌ مِن الزهور التي تنمو على أعلى الأغصان
    Sadece simbiyotik bakteri kültürüyle ve mayayla yapılan lezzetli, içilebilir mantar yetişen bir çay. Open Subtitles آه , إنه مجرد شاي مصنوع من العلاقة التكافلية من البكتريا والخميرة التي تنمو نوع من الفطريات الصالحة للشرب اللذيذ
    Hatta Inwood Hill Parkında ve çevresinde yetişen birkaç salkım var. Open Subtitles في الواقع، لا يوجد سوى عدد قليل من المجموعات تنمو بداخل وحول إنوود هيل بارك
    Hayır, yok. Dışarıda yetişen yaban mersini fidanı gördüm. Open Subtitles كلّا، لا تحتاج، رأيت شجيرة توت بريّ تنمو بالخارج.
    Neden ben iş kaskı mı giyip bir iş topunun içine girip ağaçlarda iş yetişen bir iş adasına kendimi ateşlemiyorum? Open Subtitles لما لا اعتمر خوذة العمل و أحشر نفسي في مدفع العمل لكي أطير إلى جزيرة العمل حيث ينمو العمل على الاشجار؟
    Yerde yetişen meyve kapları yetiştirmeye başlayana kadar duracaklarını zannetmiyorum. Open Subtitles تخلّص من القشرة لن يتوقفوا حتى يصنعوا كؤوس فاكهة جاهزة للأكل... تنبت من الأرض...
    Buna karşılık, bir hapishane hücresinden farksız standart bir kafeste yetişen farelerin beyinlerinde önemli ölçüde daha düşük seviyede yeni nöronlar bulunur. TED في حين أن الفئران التي يتم تربيتها في قفص عادي، شبيه بزنزانة السجن، قد أظهرت مستويات أقل في نمو الخلايا العصبية داخل الدماغ.
    Buralarda yetişen koyun için alışıldık bir durum değil. Open Subtitles ... وهو أمر ليس بالغريب لالأغنام في هذه المنطقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد