ويكيبيديا

    "yiyecek ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطعام و
        
    • طعام و
        
    • طعام أو
        
    • الغذاء و
        
    • الطعام أو
        
    • و الطعام
        
    • الطعام والشراب
        
    • الطعام والماء
        
    • وطعام
        
    • وطعامًا
        
    • و طعام
        
    • هناك طعام
        
    • الطعام والخمر
        
    • الطعام والملبس
        
    • والطعام
        
    Veba geçince Fransa'nın 2 şeye ihtiyacı olacak, yiyecek ve istikrar. Open Subtitles عندما ينتهي هذا الطاعون, فرانسس سيحتاج شيئين لينجو: الطعام و الإستقرار
    Ancak şimdi bu evcil soydaşlar yiyecek ve korunma için barıştılar. Open Subtitles لكن هؤلاء المُتحدرون المُدجَّنون يلتفون حوله من أجل الطعام و الرعاية.
    Kulübeyi yapmak için gerekli malzemelerin yanında yiyecek ve kıyafetler de vardı. Open Subtitles تحتوي على المواد اللازمة لبناء الكوخ بالإضافة إلي طعام و ملابس للرجال
    Çifte otel masrafları, uçak, gezi masrafları, yiyecek ve içecekler. Open Subtitles ،حجز فى الفنادق مُضاعف تكاليف رحلات , طائرات , طعام و مشروبات
    Fakat yiyecek ve su ihtiyacı olan kazları orada başka bir mücadele bekler. Open Subtitles لكن الإوز التي تحتاج إلى طعام أو ماء تواجه أكثر من تحد هناك.
    JUDENRAT Yahudi Heyeti; iş ekipleri, yiyecek ve k0nut k0nularında Krak0w'da rejimin emirlerini yerine getirmekten bizzat s0rumlu 24 seçilmiş Yahudi'den Open Subtitles يتكون المجلس اليهودي من 24 عضو يهودي مختارين لهذه العمل ولادارة ما يخص العمل و الغذاء و الاسكان و تقديم الشكاوي
    Bizim sağlık, yiyecek ve eğitim getirmemiz gerekir Tanrının tüm insanlarına, tüm çocuklarina saygi duymamiz, ebedi anneyi hatirlayarak. TED نحتاج ان نوفر الصحة الطعام و التعليم و الاحترام لكل مواطني الرب متذكرين الام الابدية
    Bir sürü yiyecek ve şampanya. Open Subtitles هناك الكثير من الطعام و الشمبانيا ستقدم لكم
    Bu yiyecek ve hayatımla beni kutsadığın için sana şükürler olsun, Tanrım. Open Subtitles يا الهى شكرا لك على مباركتى بهذا الطعام و حياتى
    Görünüşe göre ona yiyecek ve su getirmek için her gece buraya gelmiş. Open Subtitles أتى إلى هنا كل ليلة على الأرجح أحضر لها الطعام و الماء
    Sana yolculuk için biraz yiyecek ve su temin edeceğim. Open Subtitles سأحزم لك بعض الطعام و الماء لأجل الرحلة.
    Çifte otel masrafları, uçak, gezi masrafları, yiyecek ve içecekler. Open Subtitles ،حجز فى الفنادق مُضاعف تكاليف رحلات , طائرات , طعام و مشروبات
    yiyecek ve su bulmak için er geç çıkacaklar. Open Subtitles حيثفيالنهاية، سيتوجب عليهم إيجاد طعام و شراب.
    Burada seni en azından üç gün idare edebilecek kadar yiyecek ve su var. Open Subtitles ثمّة ما يكفي من طعام و شراب يكفوك لثلاثة أيام هنا.
    En yakın karaya en az 60 mil uzaklıktayız yiyecek ve içecek olmadan. Open Subtitles لابد أننا نبعد ستين ميلا عن الأرض بلا طعام أو شراب
    Neden oğlumu ve kocamı böyle yiyecek ve su olmadan vahşi doğaya yolladınız? Open Subtitles لماذا أرسلت زوجي وابني إلى العراء دون طعام أو أدوات ؟
    Tüm bölükler midelerini azğına kadar yiyecek ve likörle doldurdu ve hayati saldırıyı zorlamakta başarılı olamadılar. Open Subtitles كلّ الفرق أتخمت نفسها تماماً بنهم على الغذاء و الكحوليات وفشلت في ضغط الهجوم الحيوي
    yiyecek ve su kıtlığı gibi sorunlar bireyler tarafından çözülemez. Bir şirket bile bunu başaramaz. Salt bir sektör bile. TED مسائل مثل الطعام أو الأمن المائي لا يمكن القيام بها بانفرادية، وحتى من خلال شركات بمفردها، ولا من خلال قطاعات منفردة،
    Şu anda kurak mevsim ve binlerce fil yiyecek ve su bulmak umuduyla çaresiz bir yolculuğa başlamış. Open Subtitles إنه موسم الجفاف الآلاف من الأفيال الإفريقية قد بدأت الرحلة الصعبة للحصول على الماء و الطعام
    Etkinlik katılımcılarının, grevcilere yiyecek ve içecek ikram etmesiyle, protesto dağıldı. Open Subtitles تفرقت المظاهرة عندما قام جامعي التبرعات بعرض الطعام والشراب على المحتجين.
    Fakat bu yolcuğunun uzunluğunun kendilerinin yiyecek ve su kaynaklarını zorlayacağını biliyorlardı. TED ولكن كانوا يعرفوا طول هذه الرحلة قد ينزف مخزوناتهم من الطعام والماء
    Hastalar için ilaç, açlar için yiyecek ve iç savaş mağdurları için barış birlikleri ile. TED أدوية للفقراء، وطعام إغاثة للجوعى، وقوات حفظ السلام لمن يواجهون حرباً أهلية.
    Neden birine rastlarım diye fazladan yiyecek ve su taşıdığımı sordu. Open Subtitles سألتني لما أحمل ماء وطعامًا تحسبًا لمصادفة أناس.
    Kalan süslemeleri de yiyecek ve erzak için takas edebiliyoruz. Open Subtitles تمكنا من التداول ما تبقى من ديكور و طعام و إمدادات
    Bilmiyorum ama bir sürü yiyecek ve orkestra olacak. Open Subtitles ــ لا أدري، لكن سيكون هناك طعام كثير وفرقة
    Lütfen yiyecek ve içki getir Open Subtitles رجاء فتأتي ببعض الطعام والخمر
    Ve elbette, askerlerimin nezaretini aldığınız zaman yiyecek ve barınak ihtiyaçlarının karşılanması gerekecek. Open Subtitles علي أن آخذ مستحقاتي أنا وجنودي الإتفاقية يجب أن تحتوي على الطعام والملبس
    Zamanla, silahlarımız olacak, ve bizi zafere ulaştırmaya yetecek kadar yiyecek ve içeceğimiz. Open Subtitles بمرور الوقت، سيكون عندنا أسلحة والطعام والشراب الكافي طوال المدة حتى بلوغ النصر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد