ويكيبيديا

    "yiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأكل
        
    • يأكلون
        
    • يتناول
        
    • أكل
        
    • تتناول
        
    • يأكله
        
    • يأكلها
        
    • وتأكل
        
    • تأكلين
        
    • ياكل
        
    • يلتهم
        
    • نأكل
        
    • ويأكل
        
    • تأكله
        
    • تاكل
        
    Milyonlarca kişi her gün jambon yiyor. Bundan çıkarak solucan düşünmek baya zor. Open Subtitles ملايين الناس تأكل لحم الخنزير يومياً إنه استنتاج ضخم أن تفكر بالدودة الشريطية
    Her gün milyonlarca insan domuz eti yiyor. Tenya olduğunu düşünmek mantıklı değil. Open Subtitles ملايين الناس تأكل لحم الخنزير يومياً إنه استنتاج ضخم أن تفكر بالدودة الشريطية
    Her gün milyonlarca insan domuz eti yiyor. Tenya olduğunu düşünmek mantıklı değil. Open Subtitles ملايين الناس يأكلون لحم الخنزير يومياً استنتاج ضخم أن تفكر في الدودة الشريطية
    Bildiğim kadarıyla her gün öğle yemeklerini gazetenin editörüyle kulüpte yiyor. Open Subtitles أتفهم ذلك ، أنه يتناول الغداء يومياً في المطعم مع المحرر
    Unni ıspanağı sevmediğin halde Song Yi Soo yiyor diye seviyor gibi davranıyormuşsun. Open Subtitles ،أوني تتظاهر بحب أكل السبانخ فقط لأن سونغ يي سو يحب أن يأكلها
    Annem arkada bisküvi yiyor her şey domuz eti kokuyor. Open Subtitles أمي في الخلف، تتناول البسكويت. كل شيء رائحته كاللحم النتن.
    Yani o dediğine göre taş yiyor? Bu mantıklı geliyor. Canım. Open Subtitles اذن تقول انها تأكل الصخور أوه، يا عزيزي هذا تماما تأثير
    Birisiyle çok uzun zamandır pizza yiyor olsanız bile, yine de şöyle şeyler demez misiniz: "Her zamankinden mi alalım?" TED وحتى إن كنت تأكل البيتزا مع نفس الشخص لوقت طويل جداً, ستظل تسأل أشياء مثل , " كالعادة ؟ "
    Ve oradayken çam böceğini öğrendik. Bu böcek kelimenin tam anlamıyla Kanada ormanlarını yiyor. TED وعندما كنا هناك تعرفنا على خنفساء الصنوبر التي تأكل بكل معنى الكلمة الغابات بكندا.
    Ve şimdi o kendisi için yaşadığı gibi başkaları için de yaşıyor... daha fazla yiyor. Open Subtitles وبما أنها الآن تعيش للآخرين ومن أجلها أيضاً فهي تأكل أكثر
    - Tamam, tamam, sonra. Yaptığım işi tasvip etmese de kazandırdığı ekmeği yiyor. Open Subtitles انها تحتقر وظيفتى ولكنها تأكل الخبر الذى اقدمه لها
    Haftanın üç günü yemeği bizde yiyor. Open Subtitles إنها تأكل في منزلنا ثلاث ليالي في الأسبوع أعرف أن لديها الطاقة
    Sınıfta geç saatlere kadar yemek yiyor ve oyun oynuyorlar! Open Subtitles للملاحظة , لايزالون متأخرين في صفهم يأكلون , يلعبون الالعاب
    Merhaba. Konuşmama iki soru sorarak başlamak istiyorum, ve ilki: Burada kaç kişi domuz eti yiyor? TED مرحباً .. أريد أن أبدأ محادثتي بسؤالين .. الاول هو كم عدد الاشخاص هنا الذين يأكلون لحم الخنزير ؟
    Ve bundan dolayı, bir çok insan probiyotik yoğurt yiyor bu sayede bağırsak floraları daha sağlıklı olacak. TED ولهذا السبب، يتناول الكثير من الناس زبادي حيوي بدائي بحيث يمكنهم تعزيز نباتات سليمة الأمعاء.
    Rolls Royce'da bir adam, Grey Poupon yiyor, başka bir Rolls Royse yaklaşıyor, TED يتناول مستردة الـ جريه بوبون , تتوقف فجأة سيارة رولز رويس اخرى
    Benim bildiğim bir kurt ve bir kuş var, anladın mı, kurt kuşu yiyor ve en sonunda kuşun ciyaklarını duyuyorsun, o kadar. TED أنا أعرف عن الذئب والعصفور، كما تعلمون، لقد أكل الطائر، وفي النهاية تسمعون، صوت الطائر يسقسق، أو شيء ما، تعرفون؟
    Biz hâlâ buralarda uğraşırken o yukarıda öğle yemeği yiyor. Open Subtitles والآن تتناول الغداء في الأعلى بينما ما نزال عالقين هنا
    Daldaki çocuk, ağacı o kadar çok seviyor ki ağacı yiyor. TED الولد فوق غصن الشجرة. و لأنه يحب الشجر فكان يأكله ،
    Boş vakitlerinde, evsizler sığınağında çalışıyor ve Meksika yemeği yiyor. Open Subtitles في وقت الفراغ تعمل في ملجأ للمشردين وتأكل غذاءً مكسيكياً
    Daha dişin çıkmadan mısır koçanı yiyor olmasaydın seni de emzirirdim. Open Subtitles لقد كنت سأفعل نفس الشيء معك بإستثناء أنك كنت تأكلين الذرة من الكأس قبل ان تطلع لك أسنان
    Bay Keeton her gün orada yiyor, değil mi? Open Subtitles سيد كيتون معظم اليوم ياكل هناك اليس هو كذلك
    Bildiğimden emin olduğum tek şey bu, ve uçan bir karanlık olduğu enerji yiyor ve bu çok çok kötü olabilir. Open Subtitles أنا أعلم شئ واحد الظلام الطائر الذى يلتهم الطاقة ليس شيئا جيدا
    Eğer evlenseydim Condoda yaşıyor, kupon kesip öğlen et yiyor olucaktık. Open Subtitles واذا كنت تزوجته لكنا نعيش الآن فى كوندو نأكل اللحم الطازج
    Bu manyak Köpekkafa Adam benim dolabımda yaşıyor ve eşyalarımı karıştıran afacanları yiyor. Open Subtitles ذلك الرجل المجنون برأس كلب يعيش بخزانتي ويأكل الاطفال الصغار الذين يعبثون بأشيائي
    Pirinç atmamak lazım anne. Kuşlar onları yiyor, mideleri şişip patlıyorlar. Open Subtitles لم يعد مسموحاً أن ترمي الأرز، تأكله الطيور فتنتفخ معدتها فتنفجر
    Bir yatla Akdeniz'de dolaşıp küp peynirler yiyor. Open Subtitles هي في رحلة بحرية في البحر المتوسط على يخت ما تاكل مكعبات الجبنة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد