| Ama şimdi bu adayı ikinci yuvam gibi... Uçak! | Open Subtitles | ولكنني الآن تعلمت أن أحب هذه الجزيرة وكأنها موطني الثاني |
| Sizinle takılmak çok eğlenceliydi fakat sonuçta burası yuvam. | Open Subtitles | ولكن بقدر ما كان من الممتع مصاحبتكما هذا هو موطني |
| yuvam diyeceğim mükemmel yeri bulmak için dünyayı dolaştım. | Open Subtitles | سافرت العالم بحثاً عن مكان مثالي أدعوه موطني |
| Asıl önemli olan burası. Burası benim hiç sahip olmadığım yuvam. | Open Subtitles | هذا المكان هو ما يهم، هذا وطني الذي لم أعهد سواه. |
| Çünkü artık benim yuvam değil. | Open Subtitles | لأنه لم يعد بيتاً بعد الآن. |
| Benim yuvam başka bir yerde Ve ben de iş yapmak istiyorum. | Open Subtitles | دياري في مكان آخر وأريد أن يُدفع لي مقابل المخدرات |
| Senin Hartfield'de kalman onu mutlu edecekse burasının benim de yuvam olmasına izin ver. | Open Subtitles | طالما تتطلب سعادته تواجدك في (هارتفيلد) فلتكن موطني أيضاً. |
| Fairview benim yuvam ve ayrılmak istemiyorum. | Open Subtitles | مدينة (فيرفيو) هي موطني و لا أريد أن أغادرها |
| Çünkü burası benim yuvam. | Open Subtitles | فكما ترون, إن هذا... هذا موطني. |
| Bu, normal bir kızdan daha çok zamanımı almış olabilir ama şunu bil ki benim yuvam senin yanın Chuck. Hep de öyleydi. | Open Subtitles | على عكس الفتيات الطبيعيات ولكن عليك ان تعرف هذا أنت موطني يا (تشاك) وستكون كذلك دوماً |
| Dünya benim yuvam değil. | Open Subtitles | كوكب الأرض ليس موطني. |
| Benim yuvam burası değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس موطني |
| Yakında yuvam olacak. | Open Subtitles | ستكون موطني قريباً. |
| Burası artık benim yuvam, John. | Open Subtitles | "هذا موطني الأن , "جون |
| yuvam, kızımın ziyarete gelebildiği yerdir. | Open Subtitles | وطني هو المكان الذي تستطيع ابنتي المجيء لزيارتي فيه. |
| Defiance benim yuvam ve savunmak için burada olmalıyım. | Open Subtitles | دفاينس هو وطني وعلي البقاء هنا للدفاع عنه |
| "Hindistan artık benim yuvam." cümlesinin Hintçesi. | Open Subtitles | أنها بـ الهندي و تعني " الهند الان وطني " |
| Baban öldüğünden beri de hiç yuvam olmadı. | Open Subtitles | لم يعد بيتاً منذ وفاة والدك. |
| Çünkü artık benim yuvam değil. | Open Subtitles | لأنه لم يعد بيتاً بعد الآن. |
| İstemiyorsan bizimle gelmek zorunda değilsin. Burası asla yuvam olmadı Bayan Pearl. | Open Subtitles | هذهِ لم تكن دياري أبداً ، يا سيدة (بيرل)، أنا كنت مُجرد جندي تـُركَ ليموت. |
| yuvam, güzel yuvam. | Open Subtitles | "يا دياري العزيزة" |
| yuvam Karanlık değil ve ben senin iyi görünmen için burada değilim.. | Open Subtitles | فاي الظلام ليس منزلي ولست هنا لكي أجعلك تبدين بمظهر جيد أمام أتباعك |