ويكيبيديا

    "zıt" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العكسي
        
    • المعاكس
        
    • عكس
        
    • معاكس
        
    • مختلفين
        
    • نقيض
        
    • عكسي
        
    • الأضداد
        
    • متضادتين
        
    • ضد كل ما
        
    • متضادتان
        
    • معاكسه
        
    • مختلفتان
        
    • متعاكستين
        
    • الزوايا
        
    Zıt Flash'ı alt edecek saha takımı hazır. Open Subtitles حقل مغناطيسي قوي من أجل حبس البرق العكسي.
    Tamam Zıt Flash olmayabilir ama o gece olanlara dair bilgisi olduğunu düşünüyordun. Open Subtitles حسنٌ، ربما لا يكون البرق العكسي ولكنك تظن أنه يعرف ماذا حدث تلك الليلة
    Bu iki Zıt tarafın içinde bu işin tercüme edilmesinde bir giz var. TED كل ما يمكنك تخيله. بداخل ذلك، على الجانب المعاكس لهما، هناك سر الترجمة.
    Bu dalgalanmalar, bir parçacık ve Zıt yüklenmiş antiparçacıktan oluşan gerçek parçacık çiftinin devamlı yaratılışı ve yıkımıyla oluşur. TED هذه التذبذبات يسوقها الاستحداث والتدمير المستمرّين لأزواج الجسيمات الافتراضيّة، والتي تتألّف من الجسيم وجسيمه المضاد المعاكس له في الشحنة.
    Caitlin, Dr. Wells'in Zıt Flash olduğuna ve Barry'nin annesini öldürdüğüne inanıyoruz. Open Subtitles كيتلين، فإننا نعتقد أن الدكتور ويلز هو عكس فلاش وقتل الأم باري،
    Zıt renkteki oraletin işe yaramadığını biliyoruz. Open Subtitles نعم ، نحن نعلم مسبقا ان معاكس منضف البقع لا يعمل
    İnandığım şeyle inandığın şey er ya da geç ikimizi dolu bir silahın Zıt uçlarına koyacak. Open Subtitles ما أؤمن به وما تؤمن به.. فسيضعنا في جانبي مختلفين لسلاح محشو عاجلًا أم آجلًا..
    Zıt Flash'ı alt edecek saha takımı hazır. Open Subtitles حقل مغناطيسي قوي من أجل حبس البرق العكسي.
    Zıt Flash'ın tekrar ne zaman ortaya çıkacağı konusunda endişeleniyordur kesin. Open Subtitles وهو ربما قلق من عودة البرق العكسي مجدداً.
    Ne zaman Zıt Flash ile ilgili bir şey olsa sıvılar havaya yükseliyor. Open Subtitles أياً كان يحدث مع البرق العكسي فسوف يجعل السائل يطفو في الهواء
    Çocukluk halini Zıt Flash'tan kurtaran gelecekteki halin ve şimdiki halin. Open Subtitles أنت من المستقبل الذي أنقذ الصغير منك من البرق العكسي وأنت الحالي
    Bu aslında Zıt yönde bir çalışma. TED وهذا النوع من العمل يسير في الاتجاه المعاكس.
    Bir kısmı belirli bir yönde giderken bazıları Zıt yönde gider. Open Subtitles البعض يذهب في طريق والبعض الآخر في الطريق المعاكس
    Şehrin dışında oturuyor, aslında, tam buraya Zıt yönde. Open Subtitles إنها تعيش خارج المدينة في الواقع، في الإتجاه المعاكس تماماً
    Hangi rengi seçerseniz seçin diğer iki renkle Zıt paritede olacak: Çift olduklarında tek ve tek olduklarında ise çift çünkü herhangi bir yumurta birleşimi her yığının paritesini anında değiştirir. TED أي لون ستختاره سيُخالف المجموعتين البقايا من ناحية التساوي: إما أُحادية عندما تكون زوجية العدد أو عكس ذلك، وذلك لأن كل انصهار لكل بيضتين يقلب تَسَاوي كل مجموعة في نفس الوقت.
    Düşünmüyorum. Sadece, tam Zıt varsayımla yola çıkmayı güç buluyorum. Open Subtitles لا أظن إني فقط أجد صعوبة في التصرف بافتراض عكس ذلك
    Her eylem için, eşit ve Zıt bir tepki vardır. Open Subtitles للكل فعل هناك رد فعل معاكس له بالإتجاه ومساو له بالمقدار
    Arash'la ben bu zeytinlerin yetiştiği meyve bahçesinin Zıt taraflarında büyüdük. Open Subtitles أراش و أنا كبرنا على جانبين مختلفين من البستان حيث ينمو هذا الزيتون
    Ve bu görüşler birbirlerine Zıt da olsalar, yine de ortak bir paydaları var. Open Subtitles و على الرغم أنَ تلكَ الرؤى هيَ على طرفي نقيض فيها شيٌ مُشترَك
    ...Zıt Flash'ın anneni öldürmesini engelledin sonra da hem annenin hem de babanın hayatta olduğu alternatif bir gerçeklikte yaşadın... Open Subtitles توقف عكسي فلاش من قتل أمك وعاش بعد ذلك في واقع بديل حيث كان كل من الوالدين على قيد الحياة؟
    Zıt kutuplar bazen ne kadar tatmin edici olur, bilirsiniz. Open Subtitles هل تعرفون كم الوفاق الأضداد أن يكون مرضياً جداً؟
    Üst üste yerleştirilen iki Zıt biyo-eterik dalganın birbirini iptal ettiği bir gerçek. Open Subtitles من الثابت أن موجتين متضادتين توضع إحداها فوق الأخرى،.. فـستلغي كلٌ منهما الأخرى
    Yalnız bu isteğim arkasında durduğun tüm değerlere Zıt bir şey. Open Subtitles "ولكنها ستكون ضد كل ما تؤمن به"
    Ancak iki Zıt güç bir olunca gerçek mutluluğa erişilebilir yazıyor demiştim. Open Subtitles :كان محفورًا على اللوح الحجري ."تكمُن السعادة الحقيقية حينما تتحد قوتان متضادتان
    Her hareketin için, eşit ve Zıt bir tepki var. Open Subtitles "لكل فعل ردة فعل معاكسه و مساوية له"
    Karşına iki tane Zıt fikir çıkmış oluyor. Open Subtitles ولكن الزوجة تُريد التجديف في نهر الأمازون، حسناً لديك فكرتان مختلفتان.
    Soldakine bakarsanız, her iki karo neredeyse zıt: biri çok beyaz ve diğeri çok koyu. TED لاحظوا على اليسار .. إن البلاطتين تبدوان متعاكستين تماما .. واحدة بيضاء جداً والأُخرى مُظلمة جداً
    Bu şekilde ayarlanan her tabloda birbirine Zıt noktalarda başlayıp biten bir Hamilton yolu imkansızdır. TED وفي أي شبكة من هذا النوع، من المحال ايجاد مسار مطبق لقاعدة هاميلتون حيث يبدئ وينتهي عند الزوايا متقابلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد