Şimdi patron olduğuna göre, eğer kendine zam yapmak istersen... | Open Subtitles | الآن ، كونك المدير إذا أردت أن تمنح نفسك علاوة |
Belki bundan sonra zam alırım O zaman neye param yeteceğini kim bilir? | Open Subtitles | ربما احصل على علاوة بعد المؤتمر من يدري ما بامكاني ان اقدم بعدها؟ |
İlacınız o kadar iyi ki sizinkiler, üzerine yüzde altı yüz zam koyuyorlar. | Open Subtitles | هو بأن مخدرك جيد جداً لأن الرجال مضوا وغيروا 600 بالمئة زيادة عليه. |
Ne zaman zam alacağım peki? Bu da makul, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، متى سأحصل على زيادة راتبي هذا أمر عقلاني صحيح |
- Bundan eminim. Apartman konusuna gelince. zam aldığına göre, sence ikinci bir anahtar için paramız yeter mi? | Open Subtitles | بشأن الشقة، بما أنك قد حصلت على ترقية ألا يمكن أن تأتي بمفتاح ثان؟ |
Bence bu çok adil. O hiçbir zaman bir zam almadı. | Open Subtitles | حسناً، أظن ذلك مبلغاً عادلاً فهو لم يحصل على علاوة قط |
Koruyucu meleğiniz kim, bilmiyorum ama maaşına zam yapsanız, iyi edersiniz. | Open Subtitles | لا أدري من كان ملاكك الحارس، لكن عليك أن تمنحه علاوة. |
Kendine zam yapmışsın. Başka yaptığın bir şey var mı? | Open Subtitles | لقد أعطيت نفسك علاوة هل خدمت نفسك بشيء آخر ؟ |
Ona ne kadar kazandığınızı söylediğimde biraz endişelendi ama sonra size zam yapacağıma söz verdim ve o zaman biraz rahatladı. | Open Subtitles | حين أخبرته بقيمة راتبك بدا قلقاً نوعا ما و لكنى وعدته أنك ستتلقين علاوة فبدا مستريحاً بذلك |
Boyacı dükkanında çalışıyorum ve maaşıma zam yapıldı. | Open Subtitles | اننى اعمل بمحل للبويات ، و قد حصلت على علاوة |
Rick, mevcut ekonomik koşullar içerisinde maaşına zam yapabilmemim imkânı yok. | Open Subtitles | أنت تحاول زيادة راتبك في ظل انخفاض معدل الاقتصاد وهذا مستحيل |
Altıncı katta neler olduğunu... bilmiyor olabilirim... ama ne zaman bir çalışan zam istese... bu talep İK'dan geçiyor. | Open Subtitles | ربما لا أعرف ما يجري في الطابق السادس لكن هل كنت تعلم أنه كلما طلب موظف زيادة في الراتب |
Bu şekilde, daha çok paraları olduğunda, zam aldıklarında, harcamalarını kısmak zorunda kalmazlar. | TED | بتلك الطريقة، عندما يكسبون مالا أكثر ويحصلون على زيادة في الراتب، لا يجب عليهم أن يقلصوا من نفقاتهم. |
Eğer herkesin maaşlarını bilseydiniz, zam için ne kadar daha iyi pazarlık edebileceğinizi düşünün. | TED | تخيلوا كم هو أفضل امكانية مفاوضتكم من أجل زيادة الراتب إذا كنتم تعرفون رواتب الجميع. |
Eğer böyle çalışmanı istiyorsa zam yapmalı. Olmaz ki? Ben onunla konuşurum. | Open Subtitles | يجب أن يعطوكِ زيادة يجب أن أتخاطب مع رئيسكِ |
Sanırım benzincideki işimde maaşıma zam yapacaklar. | Open Subtitles | يبدو أنه من المُقدر أني قد أحصل على ترقية في محطة الغاز |
Zaten gitmeye niyetim yoktu, zam yapması için blöf yaptım. | Open Subtitles | لم أكن أخطط حقاً للرحيل , كل ما أردته الزيادة |
Peggy, şu anda zam konuşmak uygunsuz olmaz, ama çekinme. | Open Subtitles | بيغي, الحديث عن العلاوة غير لائقة في هذه اللحظة لكن لا تكوني خجولة |
Aslında bu akşam küçük de bir zam istemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | في الواقع الليله اعتقد انني سأطالب بزيادة في المرتب |
Olay şu ki, sizin gibi kıdemli bir üyenin yardımı olmadan zam alamam. | Open Subtitles | إنّ النقطةَ، أنا لَنْ أُصبحَ a إرتفاع بدون دعمِ موظّفين كبارِ يَحْبُّ نفسك. |
Bu arada bil bakalım bugün kim zam istedi? | Open Subtitles | على فكره , خمن من طلب زياده في المرتب هذا اليوم ؟ |
Bu sefer daha kurnazca bir şey denemeliyiz, zam. | Open Subtitles | علينا محاولة شيء أكثر سلاسة هذه المرة يا زام |
Yeni çalışanıma zam veremezdim ama ortaklar, oğluma verdiğim hediyeye bir şey diyemezler. | Open Subtitles | ربما لن يمكنني إعطائك أية علاوات ولكن لا يستطيع الشركاء قول أي شيء بخصوص ما يعطيه الأب لإبنه |
On kişinin yapacağı işi yapıyorum zam isterken aldığıma bak. | Open Subtitles | هذا رائع, أخبرهم إني أقوم بعمل ْ10 رجال و أنا بحاجه لعلاوة و أحصل على هذا |
İnsanlar yeni bir şey denediklerinde neyin ters gidebileceğini ele almakta oldukça iyidirler, örneğin zam istemek. | TED | البشر بارعون جدًا في توقع الأمور التي قد تسوء إذا قمنا بتجربة شيء جديد، مثلًا، طلب لزيادة الراتب. |
Miktarını söylemeyeceğim size, çünkü zam için canıma okursunuz. | Open Subtitles | لن أخبركم بالمبلغ ، لأنكم ستطلبون زيادات |
Eğer zam vermezsen, işi bırakırım. | Open Subtitles | إذا لم تمنحني زيادةً في الراتب فسأستقيل |
25 sent zam yapmışlar, biliyor muydun? | Open Subtitles | {\pos(192,210)} هل تعلم أنّهم رفعوا قيمتها بربع دولار؟ |