ويكيبيديا

    "zincirinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سلسلة
        
    • السلسلة
        
    • السلسة
        
    • السلسله
        
    • سلاسل
        
    İnsanlık tarihi bir sürü kanlı olaylar zincirinde öte biş değil. Open Subtitles التاريخ الإنساني لا أكثر مِنْ سلسلة غير مُشبَعة مِنْ إراقةِ الدماء.
    AVM'deki bildikleri restoran zincirinde olacağız çünkü yeni şeylere alerjileri var. Open Subtitles سلسلة المطاعم تلك التي في السوق لأنهم يتحسسون من التجارب الجديدة
    Küresel tedarik zincirinde insan haklarının... ...kötüye kullanılması gerçeğinden... ...sonra, biliyorum hiç birimiz... ...bunun bir parçası olmak istemiyoruz. TED أنا أعلم أن لا أحد فينا يرغب أن يكون مجرد زينة إضافية مع وجود حقيقة الإساءة لحقوق الإنسان في سلسلة التوريد العالمية
    Besin zincirinde tüm türler tehdit altına girene kadar yayıldı. Open Subtitles لقد تدخل فى السلسلة الغذائية فهدد فصائل كاملة بالفناء .
    Demek beslenme zincirinde bir üst basamağa çıktın. Open Subtitles إذاً . لقد قايضت لتكون أعلي السلسلة الغذائية ثم ماذا؟
    Anlaşılan besin zincirinde yeteri kadar yer edinememişiz. Open Subtitles ، إتضح أننا لسنا بأعلى السلسلة الغذائية كما كنا نعتقد
    Bilmiyorum. Başta; besin zincirinde biraz daha yukarıda olduğum bir yer olabilir. Open Subtitles لا أعلم، في مكانٍ ما يكون أعلى في .السلسة الغذائية بالنسبة للمبتدئين
    En tepede değil de hala besin zincirinde olduğumuzu düşünsenize. Open Subtitles ما أعنيه هو, تخيل أننا لا زلنا في السلسله الغذائيه
    Tedarik zincirinde muhtemel beklentiniz, hastane için en sağlıklısını temin etmek. TED تتوقع أن سلسلة التوريد التي توصله الى المستشفى بالاغلب نظيفة
    Tedarik zincirinde yukarılara doğru çıktığınızda asıl ziyanın nerede meydana geldiğini ve ne kadar büyük bir düzeyde olduğunu buluyorsunuz. TED عندما تبدؤون في بناء سلسلة الإمداد، تجدون ما يحدث لبقايا الطعام الحقيقية على نحو هائل.
    Tedarik zincirinde çocuk işçilik riski olduğunu bulduk ve şirketteki insanlar şaşkına döndüler. TED وجدنا أنه هناك خطر عمالة الأطفال في سلسلة الموارد، وكان الناس في الشركة مصدومين.
    Gerçek bir obje dolaşımdayken, dijital sertifikasını veya blok zincirinde hareket halindeyken takibini yapabiliriz. TED بينما يسافر الغرض في العالم الواقعي، يمكننا رؤية شهادته الرقمية أو رمزه يتحرك على سلسلة الكتل، مما يضيف إلى القيمة.
    Tedarik zincirinde kayıp ve israfların nerede meydana geldiğine bakmalıyız. TED نحن بحاجة إلى بحث أين يحدث في سلسلة الإمداد كل هذه الخسائر والهدر.
    Proteinlerin şekilleri ve dolayısıyla onların olağanüstü işlevleri, protein zincirinde amino asitlerin dizilimiyle tamamen belirlenir. TED أشكال البروتينات، ومن ثمّ وظائفها المهمة، تتحدد كليًا من خلال اصطفاف الأحماض الأمينية داخل سلسلة البروتين.
    Eğer kartlarımızı oynarsak, besin zincirinde birincilik bizim olur. Open Subtitles إذا قمنا برمي أوراقنا بطريقة صحيحة فسنصبح على رأس السلسلة الغذائية
    Gerçek anlamda. Besin zincirinde senden biraz daha yüksektedir kendisi. Tamam mı? Open Subtitles وهو اعلى منك بقليل في السلسلة الغذائية انه يحتوي على عدسات تعمل بالأشعة تحت الحمراء
    Kargayı çalıların arasına saklayıp besin zincirinde üstte olan bir şeyin gelip almasına beklesek, sonra da onu yakalayıp yesek nasıl olur? Open Subtitles ماذا لو أختبئنا في الشجيرات.. وبعد ذلك ننتظر لشيء أعلى في السلسلة الغذائية لينقض ويمسكه وبعد ذلك نمسك ذلك الشيء ونأكله
    Eğer ediliyorsa, gıda zincirinde kaçıncı sıraya düşüyorlar? Open Subtitles إذا هو مسموح بالسلاحف. وإذا هو مسموح ، أين مكانها في السلسلة الغذائية
    Besin zincirinde yukarıya tırmandın. Open Subtitles تتحركين صعودا في السلسلة الغذائية. فتاة جيده.
    Biz toplayacı değiliz. Besin zincirinde biraz daha üstteyiz. Open Subtitles نحن أعلى قليلا في السلسلة الغذائية من ذلك.
    CIA'in emir zincirinde bir sızıntı var. Open Subtitles يوجد تسريب للمعلومات في السلسة القيادية لوكالة الإستخبارات.
    İçindesin ya-- İnsanlar besin zincirinde değil lan. İnsanlar bunun değerini bilmiyor bence. Open Subtitles ..ستكون فيها نحن البشر خارج السلسله الغذائيه
    Fakat şimdilerde, bu tedarik zincirinde yer alan... ...şirketlerin çoğu her hangi bir şekilde... ...bizleri güvencesi altına almıyor, herkes kendi geleceğini ipotek etmek ve en sevdiği markalı ürünleri... ...getirttirmek için haklarından... ...fedakârlık yapmak zorundaydı. TED لكن الآن معظم الشركات المشاركة في سلاسل التوريد هذه لا يملكوا أي طريقة للتأكيد لنا أن لا أحد مجبر لرهن مستقبله أن لا أحد مجبر أن يضحي بحقوقه ليزودنا بعلاماتنا التجارية المفضلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد