Bunun Zor olduğunu biliyorum ama en azından denemelisin çünkü bazen başarabiliriz. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعب ولكن ما زال يمكنك المحاولة احياناً المحاولات تنجح |
İnsanlar bunun duygusal olarak Zor olduğunu söylüyor. | TED | يقول الناس أن الأمر صعب من الناحية العاطفية |
Zor olduğunu biliyorum ama yeteri kadar su yok, anlıyor musun? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب لكن لم تكن هناك مياه كافية, أليس كذلك؟ |
Greta, bunun Zor olduğunu biliyorum. Ama iyi bir şeyler yapmaya çalış. | Open Subtitles | غريتا أعلم أن هذا صعب لكن حاولي أن تستفيدي قدر الإمكان منه |
Ve bugünlerde iyi birini bulmanın ne kadar Zor olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | وأنت تعلم مدى صعوبة العثور على رجل جيد في هذه الأيام |
Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın Zor olduğunu yazmıştı. | Open Subtitles | لقد كتب تشارلي أنه من الصعب الحصول علي مستلزمات الحمام هذه |
Bunun Zor olduğunu biliyorum, ve seninle çok gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا كان صعباً عليكِ لكنني فخورة جداً بكِ |
Çok hoş birine benziyordu. Benimle dost olmanın Zor olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | انه يبدو لطيفا, وانت تعرف انه صعب على الرجال ان يكونو اصدقاء لى |
Zor olduğunu biliyorum, ama insanlara söylemediysen demek ki yığınla nedenin vardı. | Open Subtitles | أعرف أن الأمر صعب ولكن يتراءى لي أن عدم إفشائك السر للناس نابع من أسباب كثيرة |
Zor olduğunu biliyorum, ama lütfen kimliklerini tespit etmeye çalışın. | Open Subtitles | , أعرف أن الأمر صعب لكن حاولوا التعرف على كل من تعرفوه |
Zor olduğunu, hafızanı tırmaladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعب أعلم أنك تتحسسين الذكريات |
Bunu duymanın Zor olduğunu biliyorum, ama bu noktadan sonra başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب سماع ذلك لكنه ليس خيارا واردا في هذه اللحظة |
Harika birisi olduğum için benimle arkadaş olmanın ne kadar Zor olduğunu bilirsiniz? | Open Subtitles | أتعرفون يا أصحاب أنه صعب أن تكونوا أصدقاء لي ' لأني رائع جداً ؟ |
Bayan Davis, Zor olduğunu biliyorum ama bize söylemeniz önem taşıyor. | Open Subtitles | آنسة دافيز اعرف أن هذا صعب لكن من المهم أن تخبريننا |
Zor olduğunu biliyorum ama ona bizi cezalandırması için sebepler veremeyiz. | Open Subtitles | أعرف أن هذا صعب. لكن لا يجب أن نعطيه سببًا لعقابنا. |
Danny, bir bebeği şişeye işetmenin ne kadar Zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | حسناً يا الهي, هل تعلم مدى صعوبة جعل طفلة تتبول في قمع؟ |
Miles, bu işin ne kadar Zor olduğunu anlamıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | مايلز، أنت لا تعرف عن وضعي عن مدى صعوبة هذا الدور؟ |
Radha kaçık insanlarla yaşamanın Zor olduğunu tüm dünya bilir. | Open Subtitles | راداها العالم يعرف أنه من الصعب العيش مع إنسان مجنون |
Cheesie Charlie's'de rezervasyon yaptırmanın ne kadar Zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم كان صعباً للحصول على حجز في تيشزي تشارلي |
Sevdiğiniz birini yeni bir ortamda bu kadar uzun süre bırakmanın çok Zor olduğunu biliyoruz ama çoğu insanın alışmak için bu zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن نتفهم انه صعب جدا ترك من تحب لوقت طويل في بيئة جديدة ولكن معظم الأشخاص يحتاجون لهذا الوقت لكي يتكيفوا |
Zor olduğunu biliyorum ama her detay bu adamı bulmada işimize yarar. | Open Subtitles | اعرف ان هذا صعب لكن كل تفصيل يساعدنا على معرفة هوية الرجل |
Senin için Zor olduğunu biliyorum. Ama önemli olan canlı olman değil mi? | Open Subtitles | أعرف صعوبة الأمر عليك ولكن أليس المهم أنك حي |
Mesela bazılarımız düzgün işlemeyen devlet sistemlerini düzeltmenin çok Zor olduğunu düşünmeye meyillidir. | TED | حيث يميل بعضنا مثلاً إلى الاعتقاد أنه يصعب جدًّا تحويل الأنظمة الحكومية الفاشلة. |
Zor olduğunu biliyorum ama iyi yanından bakmayı dene. | Open Subtitles | أعرف أن هذا صعباً عليك لكن انظر إلى الجانب المشرق |
Bunun Zor olduğunu biliyorum ama bu adama dikkatlice bakın. | Open Subtitles | أعرف بأنه صعب لكن يجب أن تنظروا إلى هذا الرجل |
Ruhsal açıdan Zor olduğunu biliyorum ama her şey halloldu. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر صعب ذهنيا، ولكن تم الاعتناء بكل شيء. |
William, bunun inanması Zor olduğunu biliyorum ama yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | ويليام , أعلم بأن هذا صعب التصديق ولكنّي أريد أن أساعدك |