"آمل بأنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • umarım
        
    • umuyorum
        
    • umuyordum
        
    umarım en iyi iş arkadaşınızı çaldığı için ona kızmazsınız. Open Subtitles آمل بأنك ستسامح زوجي لأنه خطف أفضل موظف لديك
    umarım eğlenmişsindir. Korkudan ölüyordum. Open Subtitles آمل بأنك سعيد ، لأنك تنظر الى رجل يموت هنا.
    umarım bu gördüğüm küçük, yeşil burnunu yukarı kaldıran kardeşler arası rekabet değildir. Open Subtitles آمل بأنك لاتدبر لتنافس الأشقاء ياصاحب الأنف الأخضر؟
    Bütün kasabanın senin kiliseden ayrılışını konuştuğunu bildiğini umuyorum. Open Subtitles آمل بأنك تعرف أن المدينة كلها تتحدث عنك وانت خارج من الكنيسة
    Ve daha geçen gün burada olduğunu biliyorum ama gelip seyirciyle birlikte bize tezahürat edebileceğini umuyordum. Open Subtitles وأعلم بأنك كنت هنا ولكن كنت آمل بأنك تستطيع الحضور هنا لتشجيعنا
    umarım göründüğün kadar iyisindir, asker, çünkü hüsran yaşamak isteyen bir kız değilim. Open Subtitles آمل بأنك جيد في هذا كما في مظهرك أيها الجندي. لأنني لست فتاة أخذل في المعاشرة.
    umarım Cortex Semi'daki herhangi bir günün önemsiz olduğunu ima etmiyorsundur. Open Subtitles آمل بأنك لا تلمح أنه قد يمر يوم غير مهم في كورتكس سيمي؟
    umarım gezintinden zevk aldın. Open Subtitles آمل بأنك استمتعت بجولتك المقمرة الصغيرة.
    umarım seni rahatsız ettiğimizi düşünmüyorsundur, şerif. Open Subtitles آمل بأنك لا تشعر بأننا نلهيك عن شيء حضرة النائب
    umarım bu olaydan sonra arkadaş olamayacağımızı düşünmezsin. Open Subtitles آمل بأنك لن تشعر أن ليس بإمكاننا البقاء أصدقاء بعد هذا
    İkinci olarak, umarım meşhur insanüstü mutant grubunun meşhur telepatik lideri olduğunu iddia etmiyorsun çünkü telif hakkı ihlali olur. Open Subtitles وثانياً , آمل بأنك لاتحاول فعلاً أن تتظاهر بأنك زعيم توارد الخواطر لمجموعة من المسوخ الخارقين
    O zaman bu geceki oyunun nerede olduğunu umarım biliyor-- Open Subtitles حسنـًا آمل بأنك تعلم أين مكان لعب اليوم لأن..
    Edward, hoş geldin. Buraya yaptıklarımı beğenmişsindir umarım. Open Subtitles إدوارد أهلاً بك آمل بأنك أحببت مافعلته في المكان
    Bak, savaş kahramanı olsan bile adamın kalbini kırdın. umarım bunu biliyorsundur. Open Subtitles أصغ، سواء أكنت بطل حرب أم لا، فقد فطرت قلبه، آمل بأنك تعي ذلك
    Bu saatte yatakta olmayışın için umarım iyi bir açıklaman vardır. Open Subtitles آمل بأنك تحملين تفسيرًا سائغًا لمغادرة الفراش بهذه الساعة.
    umarım yanlış anlamazsınız. Ben her zaman... Open Subtitles آمل بأنك لن تسيء فهمي فلطالما كنت دائماً...
    umarım çok uğraşmamışındır. Open Subtitles آمل بأنك لم تتكلف عناءً كبيراً
    Planlamaların daha düzgündür diye umuyorum. Open Subtitles آمل بأنك قد عَمِلت بجد على معاييرك الخاصة
    Tüm mesajlarımı aldığını umuyorum. Open Subtitles حسناً,آمل بأنك تلقيت كل رسائلي
    Ve beni onunla tanıştırabileceğinizi umuyordum. Open Subtitles هنالك فتاة جميلة سقطت عيناي عليها و كنت آمل بأنك قد تقدمني
    Danny'le senin işleri yoluna koyabileceğini umuyordum. Open Subtitles لقد كنت آمل بأنك أنت وداني تصلحون الأمور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more