| Sonra da "Affedersiniz hanımefendi, bir fincan çay alabilir miyim?" diyorsun. | Open Subtitles | و تقولين، أرجو المعذرة يا آنسة هلّ ليّ ببعضٌ من الشاي؟ |
| Hangi açıdan bakarsanız zor durumdayız hanımefendi. | Open Subtitles | نحن في ورطة صغيره يا آنسة وليس مهم كيف هي الطريقة التي تنظرين بها للمشكله |
| Heissen hanım Annie'ye buraya kadar eşlik ederek ne de iyi etmişsiniz. | Open Subtitles | , لماذا , آنسة هيسن كم مراعاة منك ِ لمرافقة آني البيت |
| Olaya gerçek bir hanım dahil olduğu zaman iş değişiyor. | Open Subtitles | عندما يكون هُنالك آنسة في الموضوع، فحينها تكون قصّةً مختلفة. |
| Ama gerçek şu ki ben tembel biriyim Matmazel Larina. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هي أنني في فترة ركود ، آنسة لارين. |
| Pekala sinemasever bir arkadaşla sohbet etmek bir zevkti. Tatlı rüyalar, Matmazel. | Open Subtitles | كان من دواعي سروري الدردشة مع زميلة إعجاب بالسينما، أحلاماً سعيدة آنسة |
| - Bayan peekins çok güzel-- pardon. - Buraya buyrun, şef. | Open Subtitles | آنسة بيكينس رائعة اوه آسف هذا الطريق ، قائد ، سيدى |
| Günaydın, Bn. McCardle. Piyasa açılış fiyatları nasıl? | Open Subtitles | صباح الخير آنسة مكاردل كيف كان افتتاح السوق؟ |
| Öğle yemeğine gidemeyeceğim, Mademoiselle. | Open Subtitles | .أنا لن اكون قادرة للحظور في حفل غداء، آنسة |
| Söylediğiniz şeyin ne denli ciddi olduğunun farkında mısınız, bilmiyorum hanımefendi. | Open Subtitles | لا أعلم يا آنسة, فيما إذا كنتِ... تقدرين خطورة ما تقولينه. |
| Burası çok iyi bir yer, hanımefendi ama kendi hanımım olmayı isterdim. | Open Subtitles | إنه مكان جيد يا آنسة لكني سأفضّل لو كنت سيدة نفسي |
| hanımefendi yararlı ahlaksızlıklar kısa sürede erdeme dönüşürler. | Open Subtitles | آنسة .. الرذائل المفيدة والمقبولة إجتماعياً تصبح عاجلاً من الفضائل. |
| Patlamayacak. İşinizi yapın hanımefendi. | Open Subtitles | هذا ليس هراء و الآن, فلتقومي بعملك, يا آنسة |
| hanımefendi, amacınız kör bir adama yardım etmekse teşekkür ederim ama başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | يا آنسة إذا كانت نواياك أن تكوني لطيفة مع رجل أعمى أشكرك و لكنني أستطيع أن أخرج لوحدي |
| Bayan diye hitap edilmeyi hak etmediğini düşündüğünüz bir hanım mı var? | Open Subtitles | هل هناك سيدة صغيرة فى رأيك لا تستحق لقب آنسة ؟ |
| Gabbeh hanım, yarın kilimi yıkamama yardım eder misin? | Open Subtitles | آنسة غابي هل تساعديني على غسل السجادة غداً |
| Gabbeh hanım, bana ne istersen yap, ama kalbimi kırma. | Open Subtitles | آنسة غابي إفعلي ما تشائين بي لكن لاتحطمين قلبي |
| Özür dilerim Matmazel ama onun sorması gerekiyor. | Open Subtitles | عذراً يا آنسة لكن هو الذي سيطلب مني ذلك. |
| Endişelenmeyin, Matmazel, bu sadece bir spor. | Open Subtitles | لا تكوني حزينة يا 'آنسة هذه مُجرّد رياضة |
| Sizin arkadaşlığınızın verdiği zevk, acımı dindiriyor, Matmazel. | Open Subtitles | بسبب سرور صحبتكِ يا آنسة لقد تجاوزت الألم سلفاً |
| - Bayan Bowers yatmıştı. | Open Subtitles | آنسة باورز قادمت من سريرها وسوف تأتي خلال دقيقة واحده |
| Bn. McCardle, General Stanton'dan bir bazuka isteyelim. | Open Subtitles | آنسة مكرادل، اطلبي من الجنرال ستانتون استعارة بازوكا |
| Katilin Mademoiselle Jackie olmadığından eminiz. | Open Subtitles | لا , اطمئن ياسيدي نحن نعرف عن حقيقة أنها لم تكن آنسة جاكي |
| - Konuşmayın Bay Danforth. - Ona söyleyin Bayan Falsaff. | Open Subtitles | إنه هنا سيد دانفورث إنه هو آنسة فالسف وليس أنا |
| Oh, Bayan Lemon, o güzel elinize bunu nasıl yapabildiniz? | Open Subtitles | آنسة ليمون .. كيف إستطتعتي أن تفعلي ذلك لِيَدِك الجميلة؟ |