"أؤمن به" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanıyorum
        
    • inandığım
        
    • İnandığım
        
    • inanmazdım
        
    • inancım
        
    • inanmak
        
    • İnanacak
        
    • inanmadığım
        
    • inanırım
        
    • inanmıyorum
        
    İnanıyorum Yaradılış Kitabı'nın doğruluğuna inanıyorum. Open Subtitles ما الذى أؤمن به إننى أؤمن بمصداقية سفر التكوين
    Bu bana öğretilen metot, ben buna inanıyorum. Open Subtitles هذه هي الطريقة التي تعلمتها و هي ما أؤمن به
    Duygularımı takip etmeye zorladım kendimi. Aksi halde inandığım her şeyi inkar ederdim. Open Subtitles أنا مجبرة على إتباع مايمليه عليّ قلبي وإلا سأنكر كل ما أؤمن به
    Onu göremediğim için inanmazdım da. Open Subtitles لك أكـُن أراه، ولهـذا لم أؤمن به.
    Bununla birlikte inancım odur ki bu savaş zamanında İngiliz büyüsünün saygıdeğer kılınması için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Open Subtitles مع ذلك... ما أؤمن به أننا يجب ،أن نبذل كل جهودنا ،حتى فى وقت الحرب .لنؤكد أن السحر الأنجليزي...
    Leslie şanslı diye şansa inanmak zorunda değilim. Open Subtitles ليس من الضروري أن أؤمن به لكي تكون هي محظوظةَ
    İnanacak başka bir şey ortaya çıkana kadar evet, inanıyorum. Open Subtitles حتى إن كان هناك شيئا آخر أؤمن به سوف أؤمن به
    Martha, dilediklerini benden isteyebilirler, fakat nekadar destek olurlarsa olsunlar, inanmadığım hiçbirşeyi yapmam. Open Subtitles مارثا، باستطاعتهم أت يطلبوا أي شيء يرغبون. و لكن مهما كانت حجم تبرعاتهم لن أفعل شيئاً لا أؤمن به
    Buna gerçekten inanıyorum. Open Subtitles سيرتقي الناس لمستوى الحدث هذا ما أؤمن به حقاً
    Kadere inanmadığını biliyorum ama ben inanıyorum. Open Subtitles أنظري، أعلمأنكِلاتؤمنينبالقدر، حسناً ، لكني أؤمن به.
    Her gün duyacağın bir şey de değil ama ben buna inanıyorum. Open Subtitles وهو ليس شيئا تسمعين عنه كل يوم، لكنه شيء أؤمن به.
    Ben şuna inanıyorum, efendim. Sadece gecesini gündüzüne katıp çalışanların başına iyi şeyler gelir. Open Subtitles ما أؤمن به أن الأعمال الجيده تأتي من الذين يبذلون جهداً
    İncil'dekilere kıyasla bilimkurguya daha yakın olan bir şeye inanıyorum. Open Subtitles ما أؤمن به أقرب إلى الخيال العلمي أكثر من أي شيء ورد في الإنجيل
    Benim inandığım Tanrı benim tanıdığım Tanrı böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles الرب الذي أؤمن به الرب الذي أعرفه ما كان سيفعل ذلك.
    Benim her zaman inandığım bir şey vardır. O da şudur ki, eğer şansınızı denerseniz, eğer risk alırsanız bu risklerden fırsatlar doğacaktır. TED ما أؤمن به دائما غير أنه، إذا كنت تأخذ فرص، إذا كنت تحمل المخاطر، في تلك المخاطر التي سوف تأتي الفرصة.
    Böyle şeylere asla inanmazdım. Open Subtitles كأنه شيء لم أؤمن به من قبـل
    Hiçbir şeye inanmazdım. Open Subtitles ولن يكون لدي شيء أؤمن به
    Kitabının editörlüğünü yapacağım, çünkü kitabın iyi olduğuna inancım tam. Open Subtitles سأقوم بتحرير الكتاب لأني أؤمن به
    Tek bildigim buna inanmak için içten hissetmem gerektigi. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه علي أن أشعر به في داخلي حتى أؤمن به
    Bana inanacak bir şeyler veren sendin. Open Subtitles كنتِ أنتِ من منحني أمرًا أؤمن به
    Dinle. İnanmadığım şey için cüzdanımı açmayacağım. Open Subtitles لن أقوم بفتح حقيبتي وأدعم شيئ لا أؤمن به
    Ben, namuslu çalışıp namuslu kazanmaya inanırım. Open Subtitles ما أؤمن به يا سيدى هو أن العمل سيجعلك تحصل على المال
    İnanmıyorum, fakat şimdiye kadar da hiç görmedim. Open Subtitles أنا لا أؤمن به ، ولكننى لم ار واحداً من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more