| Babanı bulmak istiyorsan, daha akıllıca davranmalısın. | Open Subtitles | لو أردتي أن تجدي أباكي فلتفكري بأسلوب أذكي من ذلك |
| Babanı görürsen, geç kaldığını ve onu beklediğimi söyle. | Open Subtitles | إذا رأيتي أباكي أخبريه أنه متأخر و أنا أنتظره |
| - Geçtiğimiz iki yılda biyolojik Babanın mafyanın başında olduğunu öğrendin. | Open Subtitles | حسناً ، في غضون عامين أكتشفت أن أباكي البيولوجي رجل عصابات |
| Bak, ikimiz de Babanın, "ayın bekarı" tipi biri olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | أنظري.. أنا وأنت نعلم أن أباكي ليس من النوع الذي يتلهف عليه النساء |
| Kimse burada olduğunu bilmemeli. Babana söyleme. | Open Subtitles | يجب ألا يعرف أحد أنه هنا لا تخبري أباكي. |
| Yo yo Babana sakın geçme. Çünkü o..bu kıymetli bahçesinin.. | Open Subtitles | لا تجعليني أتطرق إلي أباكي إنه يعتقد أن حديقته المذهلة أكثر قيمة |
| Kötü adamlar bu şehre gelmek ve korkunç şeyler yapmak istiyordu ama senin baban onları durdurdu. | Open Subtitles | رجال أشرار أرادوا إقتحام المدينة و فعل أمور شنيعة لكن أباكي أوقفهم. |
| Babanı terk ettim. | Open Subtitles | كل الأوقات الأخرى التي اديتها هل كانت بالكثير ؟ لقد تركت أباكي |
| Bak, eğer o mesajdaki kadın annense ve Babanı öldüren adamla bu kadar yakınsa Initiative kadının yakasını bırakmayacaktır bu Dedektif Lasky muhtemelen onlardan biridir. | Open Subtitles | انظري, لو فعلا صاحبة هذا الصوت هي أمكي وهي متورطة جدا مع الرجل الذي قتل أباكي كما هو واضح |
| Bilmeni isterim ki aramızda ne geçmiş olursa olsun Babanı çok sevmiştim. | Open Subtitles | أريدكي أن تعرفي بغض النظر عما بيننا انا أحببت أباكي بشده |
| Kiliseye gitmen ve Babanı bulman lazım. Git ve Babanı getir. | Open Subtitles | أحتاجكِ أن تذهبي للكنيسة وتحضري أباكي،أذهبي أحضري أباكي |
| Babanı bulmak istiyorsun, öğüdümü dinle: | Open Subtitles | أتريدي إيجاد أباكي خذي نصيحتي : |
| Babanın Yahudi yemeğini seveceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أن أباكي ستعجبه هذه الاكلة المحلية |
| Babanın öğrenip öğrenmemesini umurumda değil. Ara, mesaj at, çığlık at, bağır, her ne olursa. | Open Subtitles | لا أهتم لو عرف أباكي ، إتصلي راسليني ، أصرخى ، صيحي ، آياً يكن |
| Babanın kontratına yapılan sorgunun Padma Lahari adında birinden geldiği konusunda seni bilgilendirmek için. | Open Subtitles | لأخبرك بان السؤال عن عقد أباكي جاء من أمرأة تدعى بادما لاهاري |
| Babanın saat kaçta evde olacağını söylemiştin? | Open Subtitles | متي تقولي بأن أباكي سيكون ذاهباً إلى المنزل ؟ |
| Babanın öfkesi sanki glütensiz kurabiye veren Noel baba gibi bir şeyden olmalı. | Open Subtitles | غضب أباكي ألغا فرحة عيد الميلاد. مثل سانتا مصنوع من صمغ المجاني. |
| Babana iyi bir zamanda söyleyecegim nina halanin yaninda degilsin diye... Sadece iyi bir zamanda. | Open Subtitles | سأخبر أباكي أنكِ لست عند "نينا" عندما يحن الوقت المناسب. |
| Güzel. Babana söyleyeyim. Bu onu çok mutlu edecek. | Open Subtitles | جيد ، سوف أخبر أباكي ، سوف يسعد لذلك |
| Yerime geçecek kişiyi ayarlıyordum, ve Babana veda ediyordum. | Open Subtitles | , كنت أسلم عملي لبديلتي و أودع أباكي |
| Lois Babana kızmadan önce, kendisi Little Caesars maskotu değil demi? | Open Subtitles | Oh. لويس , قبل أن أصبح غاضبا على أباكي. إنه ليس الرجل الصغير القيصر, أليس كذلك. |
| Saçmalama. Ne olursa olsun, o senin baban. | Open Subtitles | لاتكوني سخيفة مهما كان ، فهو أباكي |