"أبحر" - Translation from Arabic to Turkish

    • yelken
        
    • denize
        
    • yola
        
    • açılmam
        
    • tekneyle
        
    Bu, Colomb'un Yeni Dünya'ya yelken açtığı ünlü turun tarihi. Open Subtitles ذلك عندما أبحر كولومبس إلى العالم الجديد
    Genç bir delikanlı olduğumdan beri enginlere yelken açmak istemişimdir hep... sonsuza dek. Open Subtitles منذ قليل كنت فتى كنت دائماً أرغب أن أبحر البحار إلى الأبد
    Yıllar önce, 6 metrelik teknesiyle Dünya'ya yol açıcam deyip, denize yelken açtı. Open Subtitles قبل سنوات أبحر حول العالم بقاربه ذو الستة أمتار
    Cazibe ile türevleri benim limandan denize açılalı çok oldu. Open Subtitles التجاذب الجنسي و مشتقاتهُ . ذلك القاربُ أبحر منذ مدّة
    24 Temmuz 1715'te, İspanya Kralı Philip'in evlilik kutlamaları sırasında tarihteki en büyük hazine filosu Havana, Küba'dan yola çıktı. Open Subtitles في الرابع والعشرين من يوليو 1715م وإحتفالاً بزواج ملك أسبانيا فيليب أبحر أكبر إسطول بحري يحمل كنز من هافنا، كوبا.
    Sonra yelken açıp, çeneni geçerdik. Open Subtitles ثم أبحر, إلى ما وراء النتوء المجيد للذقن
    Atinalı askerler tam zamanında oradaydı ve Persler kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırıp evlerine yelken açtılar. Open Subtitles وصل الجنود الأثينيين هناك في الوقت المناسب تماماً فهرب الأسطول الفارسي و أبحر إلى الوطن
    Yatla tehlikeden uzaklaşıp geleceğine yelken açtı. Open Subtitles وقد أبحر من الخطر المُحدق لمُستقبله المُنتظر
    Kıytırık gemini de al ve dünyanın ucundan düşene dek yelken aç. Open Subtitles خذ سفينتك الصغيرة، و أبحر حتّى تسقط عن حافّة العالَم
    Şimdiyse Rumplestiltskin onur konuğumken adanın kalbine doğru yelken açıyorum. Open Subtitles و هأنذا أبحر عائداً إلى قلب المكان و هو برفقتي كضيف شرف
    Ama yakında büyük bir mesele için yelken açmam gerekecek. Open Subtitles ولكن يجب أن أبحر قريباً لأشرع في مهمة ما
    Vatanıma yelken açtığımda, kıvanç doluydum. Open Subtitles عندما كنت أبحر إلي المنزل، كانت في قمت الإبتهاج
    yelken açan son gemiydik. Open Subtitles نحن أبحر باعتبارها واحدة من السفن الماضية.
    - Blackwell Ayrılıkçıları ile Jamestown'a yelken açmıştım. Open Subtitles أنا أبحر إلى جيمس تاون مع بلاكويل الانفصاليون.
    Bütün dünyaya yelken açtı. Her milletten adamla dövüştü. Open Subtitles أبحر حول العالم وقاتل رجالاً من كل البلاد
    Dünyanın diğer ucuna yelken açıp, ordularını buraya getirip sana saldırsın diye Ejderha Kraliçesi'ne verdiler. Open Subtitles أبحر لهم الحق في جميع أنحاء العالم وأعطاهم إلى ملكة التنين حتى أنها يمكن أن تجلب جيوشها هنا لمهاجمتك.
    Büyük bir çabayı hayata geçirmek için, İspanyol bir filosuyla denize açılmalıyım. Open Subtitles لابد أن أبحر قريباً بها من أجل مسعى كبير على الأسطول الأسباني
    Yanımda, Golden Arrow'da denize açılmış, ve geri dönerek olanları bize anlatacak bir adam var. Open Subtitles لدى رجل هنا أبحر إلى السهم الذهبى وبقى على قيد الحياة ليخبركم بذلك
    24 Temmuz 1715'te, İspanya Kralı Philip'in evlilik kutlamaları sırasında tarihteki en büyük hazine filosu Havana, Küba'dan yola çıktı. Open Subtitles في الرابع والعشرين من يوليو 1715م وإحتفالاً بزواج ملك أسبانيا فيليب أبحر أكبر إسطول بحري يحمل كنز من هافنا، كوبا.
    Ben açılmam. Open Subtitles أنا لا أبحر
    Sen üzerine düşeni yap, onu tekneyle gezdir, güzel bir mayo al ona. Open Subtitles انت اعمل بعملك أبحر به البحر, أعطه بدلة الغطس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more