"أتهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • itham
        
    • suçlamıyorum
        
    • suçluyorum
        
    • suçlanıyor
        
    • suçlamak
        
    • suçladığım
        
    • nı-
        
    • suçlanmış
        
    • suçlamayacağım
        
    • suçlanmadım
        
    Gizli Servis'i, özellikle de bu "beyin takımı"nın emrine amade olan birimini itham ediyorum. Open Subtitles ثانياً : أنا أتهم الخدمات السرية و خاصة هذه العُصبة من الخدمات لتكون تحت تصرف هذا العقل الأعلي
    Kimseyi suçlamıyorum, önyargı bir suçlama değildir. TED أنا لا أتهم أحداً، الانحياز ليس اتهاماً.
    Ben de mahkemeyi halkı sivil savaşa teşvik etmekle suçluyorum. Open Subtitles أنا أتهم هذه اللجنة بإثارة حرب باردة أهلية لكراهية
    Sayın Yargıç, sanık tek bir cinayet ile suçlanıyor, Amy Sackheim'ı öldürmekle. Open Subtitles جلالتك , أتهم المدعى عليه في جريمة قتل واحدة قتل أيمي ستاكهم
    İşte bu yüzden, emin olana kadar, kimseyi suçlamak istemiyorum. Open Subtitles لهذا السبب بالذات ، لا أريد أن أتهم أحد حتى أتــأكد
    Şimdi, bu oldukça sıradışı bir örnek diye düşünebilirsiniz, ben de diğer insanları suçladığım türde bir cımbızlama ve işime gelen veriyi seçme durumunda kalmış gibi görünmek istemem doğrusu. TED ربما تقول الآن، حسناً، هذا مثال غير اعتيادي تماماً لم أرد أن أكون مذنباً بنفس صنف انتقاء و المراجع المنتقاه التي أتهم الآخرين بها
    Bu adamı küstahlığından ve ihanetten itham ederim. Open Subtitles أتهم هذا الرجل ألأسقف فيشر بالغطرسة والتهور وعدم الأخلاص
    Oğlum, işlemediği bir suçtan itham edildiğinde, daha kötüye gitti. Open Subtitles .وساءأكثر. عندما أتهم إبني بجريمة لم يرتكبها،
    Onu hiçbir şeyle itham etmiyorum ama şunu unutma, Emily. Open Subtitles أنا لا أتهم بيج بشيء لكن لاننسى ، إيميلي تلك الفتاه حاولت أن تغُرقك
    Kimseyi suçlamıyorum, ama sığırlarımın bir kısmı kayıp. Open Subtitles أنا لا أتهم أي شخص ولكن بعض أغنامي مفقود هل أنت جاد ؟
    Ben kimseyi suçlamıyorum. Open Subtitles لا أتهم أحدا لكن ليس بإمكانى تحويل الذنب عن أحد
    Kimseyi suçlamıyorum ama tüm masrafların ödendiğine emin değilim. Open Subtitles أنا لست أتهم أي أحد %لكن لست واثقة أنه كان واضحا 100 أن كل المصاريف مدفوعة
    Beyaz adamı, dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum. Open Subtitles أتهم الرجل الأبيض بأنه أكبر قاتل فى الأرض
    Beyaz adamı, dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum. Open Subtitles أتهم الرجل الأبيض بأنه أكبر قاتل فى الأرض
    Telefon şirketini o filmi, amaçlı olarak yapmakla suçluyorum. Open Subtitles أتهم شركة الهاتف بأنها صورت هذا الفيلم عمداً
    Kongre Üyesi Robert Gil, bir atık su tesisinden rüşvet almakla suçlanıyor. Open Subtitles في الأخبار المحليه .. أتهم روبرت غيل أنه أخذ رشوه من مرفق معالجة النفايات
    Anand cinayetle suçlanıyor. Open Subtitles آناند أتهم بجريمة قتل
    Vance'in babasını bu ölümler ile alakalı suçlamak istemiyorum ama ben, bence arada garip bir şekilde bağlantı var çünkü oğlunu motive şekli biraz acayip. Open Subtitles لا أريد أن أتهم والد فينس بعلاقته بتلك الجرائم لكن لدي شعور غريب
    Kimseyi suçladığım falan yok. Open Subtitles كلا، أنا لا أتهم أحداً
    Bir hastası tarafından cinsel tacizle suçlanmış. Open Subtitles لقد أتهم بسوء الممارسة الجنسية مع المرضى
    Paranoyak teorine dayanarak bir kadını kocasını öldürmeye çalışmakla suçlamayacağım. Open Subtitles لن أتهم امرأة بمحاولة قتل زوجها بناءً على نظرية مهووسة
    Hayatımda asla herhangi bir suçla suçlanmadım, efendim. Open Subtitles إننى لم أتهم فى حياتى فى أى جريمة يا سيدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more