"أجرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptı
        
    • yapmış
        
    • Koş
        
    • kaç
        
    • yaptığını
        
    • yaptığı
        
    • Koşun
        
    • yapmıştı
        
    • yaptırmış
        
    • koşarak
        
    • yürüttüler
        
    Bazı testler yaptı ve bana bebeğimi kaybetmediğimi çünkü hiç hamile kalmadığımı söyledi. Open Subtitles أجرى بعض الفحوصات وأخبرني أنني لم أخسر الطفل لأنني لم أكن حبلى أساساً
    Efendim, aramayı Başkan Yardımcısı yaptı ancak planın kendisine ait olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles نائبُ الرئيس أجرى ذاك الاتّصال، لكنّني أستصعبُ تصديقَ أنّه دبّرَ أمرَ الطائرة.
    Ama telefon kayıtlarına göre ölmeden hemen önce üç arama yapmış. Open Subtitles لكن سجلات هاتفه تظهر أنه أجرى ثلاث مكالمات قبل وفاته مباشرةً.
    Bu lanet şey patlayacak... Koş, Koş, Koş... Open Subtitles هذا اللعين سوف يفجر أجرى.
    - Hayatın için kaç. - Hayat zordur, et yığını. Open Subtitles . أجرى لتعيش - حياتك أنتهت يا كرة اللحم -
    Bak, burada zamana karşı yarışıyorum. O aramayı kimin yaptığını öğrenmem gerek. Hemen. Open Subtitles اسمع، الوقت ينفذ منّي هنا، احتاج أن أعرف من أجرى ذلك الإتّصال حالاً.
    İngiliz fizikçi John Tyndall, 1850'li yıllarda, -ısı demek olan- kızılötesi radyasyonun laboratuvar ölçümlerini yaptı. TED الفيزيائي البريطاني جون تيندال، في خمسينيات القرن 19، أجرى قياسات مخبرية على الإشعاعات تحت الحمراء، والتي هي الحرارة.
    Ve savaştan sonra birçok askerle röportaj yaptı ve savaşan adamların deneyimleri hakkında yazdı. TED وبعد الحرب أجرى حواراتٍ مع الكثير من الجنود وكتب عن تجارب الرجال في الحرب.
    Diğer yandan Batı kültürünü hiç tanımamış kabileler üzerinde de deneyler yaptı. TED وفي المقابل، أجرى بحوثاً على القبائل التي لم يكن لها أي احتكاك سابق بالثقافة الغربية
    Bunu araştırmak için, İngiliz gençlerle bir dizi klasik çalışma yaptı. TED ولتوضيح هذا، أجرى سلسلة من الدراسات التقليدية على فتيان بريطانيين.
    20.yüzyılda bilim adamları, ışığın parçacık gibi davrandığını gösteren deneyler yaptı. TED في القرن العشرين، أجرى العلماء سلسلة من التجارب أظهرت أن الضوء يمكن أن يتصرف مثل الجزيئات
    80-85 arasında Carnegie-Mellon Üniversitesi testlerle ilgili kültürel bir araştırma yapmış. Open Subtitles بين ' 80 و' 85, كارنيجي ميلون أجرى دراسة متحيّزة ثقافية على الإختبار القياسي.
    Bu adam beynin, kısa ve uzun vadeli hafızayı nasıl sakladığı üzerinde araştırmalar yapmış. Open Subtitles شخص قد أجرى أبحاثاً على الذاكرة القصيرة والطويلة المدى في مراكز المخ
    Afganistanlı adam araç üzerinde gözle görülür değişiklikler yapmış. Open Subtitles اسمعوا، الأفغانستاني أجرى تغييرات ملحوظة على الشاحنة
    Koş tavşancık, Koş. Open Subtitles أجرى يا أرنب أجرى
    Koş tavşancık. Koş tavşancık. Open Subtitles أجرى يا أرنب أجرى يا أرنب
    Herhalde telefon sapığıdır. Her gün büroyu kaç kez arıyorlar. Open Subtitles مجرد جبان أجرى مكالمة أمر يحدث عشرات المرات يوميا في المكتب
    Lanet olsun! Onu göremiyorum. kaç! Open Subtitles اللعنه أننى لا أرى شيئاً أننى لا أعرف أين هو أجرى
    Temel olarak herkese açık bir şekilde, kimin neye sahip olduğunu ve kimin ne işlem yaptığını TED هي ببساطة سجل عمومي بمن يملك ماذا ومن أجرى أية عملية.
    Ve bu belirli sistemin komik olan tarafı ise araştırmasını yaptığı yer, yani Meksika, bu teknolojiyi benimsemedi, bu teknolojiyi reddetti, neden bu teknolojinin uzerinde düşünülmesi gerektiğini konuştu, ama tam olarak uygulamadı. TED وسخرية ذلك النظام بذاته هو أن المكان الذي أجرى فيه البحث، والذي هو المكسيك، لم يتبن هذه التكنولوجيا، تجاهل هذه التكنولوجيا، تحدث عن لماذا يجب التفكير في هذه التكنولوجيا، لكن ليس تطبيقها بالفعل.
    Ateş ediyorlar! Koşun! Open Subtitles -أنهم يصوبوا نحونا , أجرى
    Ömrü uzatma teknikleri üzerine çığır atlayan buluşlar yapmıştı. Open Subtitles أجرى أحدث الأبحاث العلميّة لتطوير تقنيات إطالة الحياة.
    Bayağı estetik ameliyat yaptırmış gibi. Open Subtitles إن كان هو، فحتمًا أجرى جراحات تجميلية عديدة.
    Oraya kadar koştuğuma göre bari büyük Alabama eyaletini koşarak geçeyim dedim. Open Subtitles لقد إبتعدت كثيراً وفكرت أن أجرى عبر ولاية ألاباما
    Örneğin, araştırmacılar, farklı siyasi görüşü olan insanlara değerlerini sıralamalarını belirttikleri çalışmalar yürüttüler. TED مثلًا، أجرى الباحثون عدداً من الدراسات حيث طلبوا من مشاركين من خلفيات سياسية مختلفة أن يرتبوا قيمهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more